Yeni Dünya ve yeni savaş stratejileri

Yeni dünya diyerek sanki eskiden başka bir dünyamız varmış gibi oluyor. İşin aslında dünya insan oğlu ilk varoluşundan beri aynı dünyada. Belki yaşanan çağlarda gerçekleşen coğrafi değişikliklerden sonra veya yaşanan iklim değişimlerinden sonra yenidünya dense makul ve anlaşılır bir tarafı olurdu. Fiziki bir değişimin realitesini taşırdı   Bizim kullandığımız yenidünya kelimesi kesinlikle sosyolojik değişiklikleri ifade […]

Yayınlama: 30.05.2017
A+
A-

Yeni dünya diyerek sanki eskiden başka bir dünyamız varmış gibi oluyor. İşin aslında dünya insan oğlu ilk varoluşundan beri aynı dünyada. Belki yaşanan çağlarda gerçekleşen coğrafi değişikliklerden sonra veya yaşanan iklim değişimlerinden sonra yenidünya dense makul ve anlaşılır bir tarafı olurdu. Fiziki bir değişimin realitesini taşırdı

 
Bizim kullandığımız yenidünya kelimesi kesinlikle sosyolojik değişiklikleri ifade etmekte. İşin aslında hepimizin ortak olarak anlatmak istediğimiz dünyada hayat standardını değiştiren yeniliklerdi. Bu telefonun icadı, radyonun icadı, TV nin icadı veya binlerce KM den canlı yayın yapabilmenin icadı dijital fotoların icadı gibi her icattan sonra değişen toplumun yaşama şartlarının yeniliğini yenidünya olarak ifade etme zorunluluğunu getirdi.
 
17 Aralık 1903 yılında Orville Wright ilk uçağı bulduğu zaman da bizler dünyaya yenidünya diye seslendik  Amerigo Vespucci nin bulduğu kıtaya da yenidünya ismini taktık. 1915 Ekim devrimi ve sonrası Türkiye cumhuriyetinin kuruluşu emperyalist batının doğuya akışının durdurulması da yenidünya olarak adlandırıldı Çin de Mao nun başlattığı büyük yürüyüş sonrası Sovyetlerle aynı rejimi kabul ederek bir blok oluşturması da iki kutuplu dünya olarak yenidünya olarak adlandırıldı. 1991 yılında batı Berlin de başlatılan Berlin duvarını yıkma şovlarda yenidünya olarak seslendirildi.
 
Sosyolojik ve sosyolojiyi etkileyen bütün buluşlar insanoğlunun yeni yaşama standartları ile yaşamını şekillendirmesine veya siyasi idarelerdeki yönetim değişiklikleri sonucu yeni bir sistem kazanan sosyolojik sürekliliğe yenidünya diyoruz. 

Son yüzyıl başlarında icatlar ve buluşlar anlamında teknolojide dev ilerlemeler siyasi anlamda yeni yönetim modellerini getirdi. İnsanların yaşam şekilleri değişti. İletişim ve ulaşım gerçekten insanın başını döndürecek kadar hızlandı. Düşünsenize ülkemizden hacca giden kafile üç ayda ancak Mekke ye ulaşıyordu.
 
Savaşlar için düzenlenen orduların nakilleri aylar sürüyordu. Bu askerlerin lojistik destekleri genelde sağlanamadığı için zaferler el değiştiriyordu Plevne müdafası ile dünya askerlik tarihine geçen Osman gazinin Ruslara yenilmesinin sebebi bütün tarihçilerin de onayı ile cephane yetersizliği olmuştur. Yiyecek içecek ve cephane sevkıyatında yaşanan sorunlar orduların zafer seyrini değiştiriyordu. Akka da Napolyon u yenen Cezzar Ahmet Paşa Fransız ordusunun muhteşem toplarına karşı sadece Napolyon un yetersiz lojistiği olması sayesinde dayandı.

1990 lı yıllardan sonra izlediğimiz canlı yayın savaş ve uzaktan kumandalı bombaların düşerek imha ettiği Bağdat yeni bir savaş sistemini anlatırken hiçte umulanı vermiyordu. İnsan ve lojistik destek için harcanan paralar çok büyük meblağlarda oluyordu. Askerin cephanesi, teçhizatı çok pahalıydı. Her ne kadar bir güç gösterisi bile olsa Irak savaşları ABD için çok büyük bir maliyet oluşturdu. Gerek parasal, gerekse siyah poşet çuvallarla dönen kayıp ölü askerlerin halkın morali üzerindeki etkisi beklenenden çok ağırdı
 
Aslında 2005 yılında Hizbullah ın başlattığı savaş stratejisi savaş alanları ve klasik savaş düzeninden çok farklıydı. Yerel halkı din ve mezhep farklılıklarını değerlendirerek kendi menfaatine bir biri ile savaştırmak yepyeni bir savaş stratejisiydi. Hizbullah savaşın içindeydi ama Sünni ve Hıristiyan Lübnanlılara karşı Şii Lübnanlı milisleri savaştırıyordu. Bu yeni bir savaş düzeniydi. 2015 yılında  Rusya Genel Kurmay Başkanı ve Savunma Bakan Yardımcısı General Valery Gerasimov un  adlandırdığı Hibrit savaş yenidünya savaş stratejisi olarak yerini aldı.
 
Rusya Genel Kurmay Başkanı ve Savunma Bakan Yardımcısı General Valery Gerasimov’un da katıldığı Rusya Askeri Bilimler Akademisi yıllık toplantısında, hibrid savaşların bir çeşidi olan “renkli devrimler”e karşı ancak hibrid savaşı yöntemleriyle karşı çıkılabileceği ifade edildi. Hibrid Savaş, özellikle Renkli Devrimler ve Arap Baharı sonrası savaşların doğasının değiştiği varsayımı üzerine geliştirilen bir yeni savaş doktrini. Bu doktrine göre, bir devlete içeriden kendi unsurlarıyla devrimler ayaklanmalar ile verilecek zarar, bir başka devlet tarafından konvansiyonel savaşla verilen zarardan daha fazla olabilmektedir. 
 
Hibrid savaş stratejisi de bu devrimler ve ayaklanmalardan elde edilen tecrübeler ışığında oluşturulmuştur. Kimilerine göre hibrit savaş, 4. nesil savaştır. Kimilerine göre ise, ‘kirli’ bir savaştır. Bazıları da tanımdan yola çıkarak hibrit savaşı ‘karma savaş’ olarak nitelemektedir. Ancak bir gerçek var ki dünyanın başka ülkelerde çıkarları olan devletleri bu çıkarlara karşı direnenlere savaşı artık kendi askerleri ile yapmak istememektedir

Sömürgeci işgalci devletler için kendi askeri ile savaş yapmak son derece pahalı son derece sınırlı olmaktadır. Oysa hibrit savaşlarda savaşan ülkenin yerli halkıdır. Irak, Suriye, Afganistan, Sudan Somali, Habeşistan topraklarında ülkenin kendi halkını savaşırlarken savaşanlara  askeri,  istihbarı ve lojistik destek vermek oralarda askerlerini savaştırmaktan çok daha karlı ve sorunsuz olmuştur. Ceset torbaları ile memleketlerine gelecek olan her askerin milli morali ne kadar etkilediği ve yine düşman tarafından desteklenen “” bizim orada ne işimiz var”” sözünü dile getiren çevrelerin yaygınlığı hibrit savaşı her oyuncu için zorunlu hale getirdi.

Suriye topraklarında başlatılan hibrit savaşın yeni oyuncusu Türkiye olunca işler karıştı. Hibrit savaşı ilk keşfedenlerden daha etkin yapan Türkiye beklide coğrafi üstülüğünü ilk kez kullanarak kendi topraklarında başlatılmak istenen etnik ayırım savaşlarının tarafı olmak yerine hakimi olmayı hedefleyerek Suriye savaşında kimsenin beklemediği bir hamle gerçekleştirerek çok etkin bir aktör oldu. Önce emperyal güçler tarafından kurulan iki büyük terör örgütü ile yakından ilgilendi. Bunlardan birinin Peşmerge güçleri olduğunu diğerinin ise DAEŞ olduğunu biliyoruz. DAEŞ İngiliz ABD yapımı bir terör örgütüydü. İnsanlarının çoğu yerli veya yabancı dindarlardı. Ancak Türkiye nin sahip olduğu avantajlara hiç sahip almayan batılı güçler Türkiye nin DAEŞ üzerinde ne kadar etkili olacağını birkaç bombalı eylemden sonra anladı.

Suriye üzerinde savaşa girmeyi hedeflediği anda sayısı beşyüz civarında olan Türkmen birliklerinin ve bazı Suriyeli grupların ne kadar çabuk bir araya gelerek özgür Suriye ordusu adı altında 10,000 li sayılara ulaştığını izleyen batı hibrit savaşta geride kaldı. Türkiye artık bölgenin savaşan en önemli unsuru olunca bölge üzerindeki moral üstünlüğünü de ele geçirdi. Ama buna izin vermeyecek olan güçler neredeyse hepsinin karşılıklı savaştığı topraklarda Türkiye ye karşı birleştiler. Türkiye zorunlu olarak beceriksiz bir hükümete rağmen bu savaşın ilk etkisini  Avusturya ve Almanya nın bütün anlaşmalara rağmen uygalamaya koyduğu silah ve mühimmat ambargosu ile boğuşurken Rusya ile yaşanan çok zikzaklı ilişkilere girmek zorunda kalmıştır.

Rusya her şeye rağmen bütün çıkarlarını ikinci plana bırakarak Türkiye ile anlaşmış görünüp diğer rakipleri ile ortak hareket etmeye başlamış ve çıkarlarının kategorisini değiştirmiştir. Acaba Rusya bilimler akademisi ve askeri destekli strateji toplantılarının sonuçları nedir. Lazkiye nin vazgeçilmez önceliğinin oluşu bu yüzden Esed isminin önemini bir kenara mı bırakmıştır. ABD İngiltere Fransa PKK ve PYD ile sürdürdüğü işbirliğini Peşmergeye karşı mı yürütmeye başlamış onlarla sürdürdükleri çıkar ilişkisinin yerine acaba YPG yimi koymuştur. Her ne yaparsa yapsınlar bölgede elinde Türkiye nin verdiği silahlar başlarında Türk ordu mensupları olan 12,000 civarında ÖSO mensubu vardır

 

İşte dünya bütün bu sorulara cevap ararken karşısında yepyeni bir düzenin kurulmuş olduğunu görmüş bunun adına da yenidünya demiştir. Yeni dünyada sadece rakipler yok hedefler var. Ve bu hedeflere kimse kendi vatandaşının canı ile katılmak istemiyor. Ancak Türkiye nin de dahil olduğu savaş staratejisi batı için ürkütücü de oldu. Bundan sonra savaştıkları, sömürdükleri yerlerde yeni unsurların da olacağı hesabını yapacaklardır…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.