ANKET

Eski yazılarımı gözden geçirirken tam 11 sene önce yazdığım bu yazıyla karşılaştım.

11 koca sene geçmiş ama o günden bugüne değişen hiç bir şey olmamış maalesef… Hala aynı sorunlar!
 

Siz ne dersiniz?

Dünya Çapında Düzenlenen Anlamlı Bir Anket!

Dünya çapında düzenlenen bir ankette sadece bir soru bulunmaktadır ve farklı ülkelerden insanların bu soruyu cevaplanması istenir:

“Lütfen dünyanın geri kalan kısmındaki yiyecek eksikliğine bir çözüm İle ilgili kişisel görüşünüzü dürüstçe belirtiniz.”



Anket büyük bir başarısızlıkla sonuçlanır.



Çünkü:



Afrika’da insanlar “yiyecek” kelimesinin anlamını bilmiyorlar!



Batı Avrupa’da insanlar “eksiklik” kelimesinin anlamını bilmiyorlar!



Doğu Avrupa’daki insanlar “kişisel görüşün” anlamını bilmiyorlar!



Orta Doğu’da insanlar “çözüm”ün ne anlama geldiğini bilmiyorlar!



Güney Amerika’daki insanlar “lütfen” kelimesinin anlamını bilmiyorlar!



İsrail’deki insanlar “dürüstlük” kelimesinin anlamını bilmiyorlar!



Ve Amerika’daki insanlar “dünyanın geri kalan kısmının“ne anlam içerdiğini bilmiyorlar…



Tüm dünya milletleri bir kelimenin anlamına takılıp kaldığı için evrensel sorunlara bir çözüm bulunamıyor işte yıllardır. Ve birbirimizden bazı değerlerin anlamını öğrenmeye çabalama eğilimi yok hiç bir millette. Afrika aç! Batı Avrupalıların her şeyi var! Doğu Avrupa kendi fikirleri olmayan insanlarla dolu! Orta Doğu sorunlarla dolu, problemler hep çözümsüz! Güney Amerika bir şeyi istemenin en güzel yolunu hala öğrenememiş! İsrail yalan dolan savaşında! Amerika’ysa kendine göre başlı başına bir dünya!



Millet olmayı öğrendik; ülkeler uğruna dökülen kanlarla… Türk Milleti olarak bayrağımıza saygımız kusursuz! Ama gelgelelim şu “Dünya” kavramı çok uzak bizim yarattığımız bu karmaşık topluluktan!



Dünya sıra sıra dizilmiş ülkeler bütünlüğü demek değil! Kendi başına ayakta durmayı bilen ya da bilmeyen ülkelerin birbirlerine kattıklarıyla, iyilik, barış, dürüstlük paylaşımlarıyla oluşturdukları o güzel bütünlüktür dünya bana göre. Sanırım böyle bir dünyayla tanışmamız yüzyıllar sürecek…

Dünya zamanından önce doğmuş bir çocuk gibi; gelişimi o kadar yavaş, bir o kadar da tehlikeli…

Ne diyelim? Beklemeli ve görmeli…