18 Mart 1915 Çanakkele Zaferi’nin 104. yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlanıyor.
Bundan tam 104 yıl önce, Çanakkale’de tarihin gördüğü en büyük destanlardan biri yazıldı. Çanakkale Harekâtı’nın baş mimarı Sir Winston Churchill, Çanakkale Deniz Savaşları’nı “Osmanlılar, Çanakkale’yi zorlayan, çağının en ileri tekniğine sahip güçler karşısına adeta bir kale gibi dikilmişlerdir” sözleriyle Türk’ün gücünü kabullenmek zorunda kalmıştı.
İngilizler, Fransızlar, Avustralyalılar, Hindistanlılar, dünyanın dört bir yanından insanlar Mehmetçiğin kahramanlığını gördü.
Her şey, 1914’de Saray Bosna’da atılan bir kurşunla başladı. Bir süre sonra Osmanlı’da Almanya’nın yanında savaşa girdi. Dünya 4 yıl boyunca kan, ateş ve gözyaşı içinde kaldı. Milyonlarca insan hayatını kaybetti. İtilaf devletlerinin donanması Çanakkale açıklarına demir attı. Amaçları belliydi. Çanakkale’yi aşarak başkent İstanbul ve İstanbul Boğazı’nı kontrol altına almak istiyorlardı. Böylece Rusya’ya yardım etmek daha kolay olacaktı. Ancak işler planlandığı gibi yürümedi.
Başlangıçta önem verilmeyen bir operasyon 1. Dünya Savaşı’nın en önemli ve kanlı cephelerinden birine dönüştü. Dünyanın en güçlü, en gelişmiş silahlarıyla donatılmış savaş gemileri 1 ay boyunca tabyaları top ateşine tuttu. Mayın gemileri boğazda yol açtı. Gelibolu sahillerine her gün binlerce mermi yağdı. Ancak karşılarında güçlü bir direnç vardı.
Nusret Mayın Gemisi sisli ve yağmurlu bir gecede Erenköy Koyu’na doğru yol alıyordu. Burası itilaf devletlerine ait gemilerin kullandığı ve top mevzilerinin dışında kalan bir yoldu. Elde kalan 26 mayın kıyıya paralel olarak 100 metre arayla buraya döşendi. Birleşik donanmanın ikmal için dönen Ocean, Bouvet ve Irrettable gemileri bu mayınlara çarparak patlamaya başladı. Üç gemi, Infexıble, Golva ve Suffen de patlamalarda ağır yara aldı. Nusret Mayın Gemisi boğaz muhaberesinin sonucunu değiştirdi.
Fakat vazgeçmediler. Osmanlı Sahil Topçuları’nı ele geçirmek için kara harekatı yapmaya karar verdiler. 5 ayrı noktadan Gelibolu Yarımadası’na çıkarma yapıldı. Sekiz ay şiddetli çatışmalar oldu. Kumkale, Beşika, Bolayır, Seddülbahir, Arıburnu, Conkbayırı, Kabatepe, Anafartalar’daki kanlı çatışmalarda kazanan hep Türk Ordusu’ydu. 19. Tümen Komutanı Anafartalar Grup Komutanı Mustafa Kemal, o tarihi, “Ben size taarruz emretmiyorum. Ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman içinde yerimize başka kuvvetler ve komutanlar gelecek” sözünü işte burada söyledi. Çanakkale geçilemedi.
İLHAM VERİYOR
Dünyanın tarihini değiştiren Çanakkale Savaşı’nda, Avustralya ve yeni Zelandalı askerlerden oluşan Anzak ordusuyla göğüs göğüse çarpışan Mehmetçik’e Atatürk komutanlık etmişti. Zaferin mimarı Atatürk, Türkiye topraklarına gömülen Anzak askerlerinin annelerine 1934’te şu mektubu yazmıştı:
“Bu memleketin toprakları üstünde
Kanlarını döken kahramanlar!
Burada dost bir vatanın toprağındasınız
Huzur ve sükun içinde uyuyunuz
Sizler Mehmetçiklerle yan yana
Koyun koyunasınız
Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar!
Gözyaşlarınızı dindiriniz, evlatlarınız
Bizim bağrımızdadır, huzur içindedirler
Ve huzur içinde rahat rahat uyuyacaklardır
Onlar bu toprakta canlarını verdikten sonra
Artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.
Mustafa Kemal Atatürk, 1934″
Günümüzde aşırı sağcı siyasetçiler, yapay düşmanlıklar yaratarak ırkçı teröristleri ortalığı kana bulamaları için kışkırtıyor. Atatürk’ün, Türkiye’yi işgale gelen askerlere karşı kullandığı özenli üslubu ise, dili, dini, ırkı ne olursa olsun tüm insanların barış içinde yaşamasına ilham veriyor.
DESTEK ZİYARETİ
Christchurch kentindeki iki camide yaşanan terör katliamının ardından Cumhurbaşkanı yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu yeni Zelanda’ya gitti. yetkililerle ile yapılan görüşmede başsağlığı dilendi. Saldırının bireysel değil organize bir eylem olabileceğine dikkat çekilip teröre karşı ortak duruş sergilenmesinin önemini vurguladı.