Elif ve Hira’nın, anneleri Dilek Çakır’dan boşanma aşamasındaki babaları tarafından öldürülmeleri ve Çakır’ın “Kimse bizi korumadı” feryadı, Türkiye’yi sarsmıştı.
Elif ve Hira’nın, anneleri Dilek Çakır’dan boşanma aşamasındaki babaları tarafından öldürülmeleri ve Çakır’ın “Kimse bizi korumadı” feryadı, Türkiye’yi sarsmıştı. Çakır, “Yaşananları duyuyorlardı, görüyorlardı. Eğer sahip çıksalardı belki de böyle olmazdı. Saklandığım yeri de Ali’ye mahalleli söyledi. Artık her şey bitti. Korkuyorlardı Ali’den. Şimdi rahat etsinler.” dedi.
İhmaller zinciri sonucu 2 çocuğunu kaybeden Dilek Çakır, 2010 yılında bir arkadaş ortamında Ali Yardım ile tanıştı. İstanbul Hadımköy’de askerlik yapan Ali Yardım, yaşadığı psikolojik sorunlar nedeniyle “kafa izni” aldığı için serbestçe gezebiliyordu. Dilek bunu sonradan öğrendi. Yaklaşık 5-6 ay süren flört döneminden sonra kaçarak evlendiler.
Ali benzincide çalışıyor, Dilek de evlere temizliğe gidiyordu. Kısa süre sonra Dilek ile Ali arasında şiddetli geçimsizlik başladı. Çiftin 4 yıl önce ilk çocukları Elif Mina dünyaya geldi. Eşinden şiddet gören Dilek, “Belki düzelir” diye evliliğini sürdürdü ve 2 yıl sonra da Miray Hira gözlerini dünyaya açtı. Birkaç kez ev değiştirdikten sonra Dilek’in ailesinin de yaşadığı İstanbul Maltepe’deki apartmanın çatı katına taşındılar. O gün itibarıyla anne, baba, ağabeyler, kız kardeş, komşular, mahalleli, yakın arkadaşlar, herkes evin içinde yaşanan, sonra sokağa taşan şiddetin tanığı ve en önde izleyicisi oldu.
‘SONRA HEPSİ SUSTU’
Gazete Habertürk’ten İrem Koca’ya konuşan Dilek Çakır, “Annem ve kardeşim dışında bana hiç kimse sahip çıkmadı” diye anlattı o günlerini… “Beni bıçakla kovaladığı zaman yardım ettiler ama devamı gelmedi. Sonra hepsi sustu.”
Dilek’in kardeşi dahil kimsenin detayını bilmediği, komşuların genç kadının kaçarken çıkardığı ayak seslerini duyup müdahale ettiği bu bıçak çekme olayı, çiftin arasındaki ilişkide bardağı taşıran son damla oldu.
‘AYLARCA KAÇIP SAKLANDI’
Dilek, çocuklarını da yanına alıp 15 gün teyzesinde, 2 ay sığınma evlerinde, sonrasında da bir arkadaşının yanında saklandı. Boşanmak üzere olduğu Ali Yardım’dan kurtulabilmek için tüm mercilere başvurdu. Gönüllü avukatı aracılığıyla kocası hakkında uzaklaştırma kararı çıkarmasına, şiddete, kapıya dayanmaya, silahla ve bıçakla yaralamaya rağmen hiçbir yaptırım uygulanmadı. Aksine, şiddet eğilimi olduğu bilinen Ali Yardım’a çocuklarını 15 günde bir görme hakkı tanındı. Kendisinin ve çocuklarının canını korumaya çalışan Dilek, bu karara uymayarak bir arkadaşının yanında saklandı.
‘ŞİMDİ RAHAT ETSİNLER’
Yaşanan vahşet nedeniyle komşularına sitem eden acılı anne Dilek Çakır, “Yaşananları duyuyorlardı, görüyorlardı. Eğer sahip çıksalardı belki de böyle olmazdı. Saklandığım yeri de Ali’ye mahalleli söyledi. Artık her şey bitti. Korkuyorlardı Ali’den. Şimdi rahat etsinler. Güzel güzel uyusunlar. Başlarını yastığa koyunca hemen uykuya dalsınlar. Bir sıkıntıları kalmadı. Bağıra bağıra gelen cinayete kulaklarını tıkadılar” dedi.
KOMŞULAR: ENGEL OLMAYA ÇALIŞTIK AMA…
Dilek Çakır’ın sitem ettiği komşuları ise “Bize de saldırabilirdi̇, müdahale edemedik” diye kendilerini savundu. Çiftin evliyken beraber yaşadığı apartmandaki alt komşusu Hacıhanım Şahin, “Kavga ettiklerini biliyorduk, bir gece elinde bıçakla saldırmış. Eşi koşarak aşağıya inmiş. Ayak seslerini duyduk. Ben bir gün eşime söyledim. ‘Git bir bak, belki engel olursun’ dedim ama biz de korktuk. Elinde bıçak olan adam… Bize de saldırabilir diye müdahale edemedik. Üstteki komşular birkaç kez engel olmaya çalışmış ama ne yapacaksın ki aile içinde yaşanan bir olay” diye konuştu.
‘KİMİN GİRİP ÇIKTIĞI BELLİ DEĞİL, BİLMİYORUZ’
Ali Yardım’ın Dilek Çakır’dan ayrıldıktan sonra yerleştiği binanın karşı apartmanında oturan Reyhan Şanlı da olay gününü anlattı: “Ne adamı ne de çocuklarını gördük. Annenin ‘Aç kapıyı kızım Elif… Hayır ölemez’ diye çığlıklarını duyduğumuzda ne olduğunu anladık. Öncesinde hiçbir ses duymadık. Yemek hazırlıyordum, ambulansları falan duyunca çıktık. Ara sıra mahallede park kavgaları da oluyor, o yüzden tahmin etmedik. Adam buraya geleli 2-3 ay oldu. Önceden kiracı vardı, sonra bunlar tutmuş. Kim giriyor, kim çıkıyor bilmiyoruz. Eskisi gibi değil, yabancı bir adam hangi daireden çıkıyor, kim bilemiyorsun ki… Dün adamın ağabeyi gelip annelerinin eşyalarını aldı. Köye göndereceklermiş.”
ABLANA ÇOK BENZİYORSUN SENİ DE ÖLDÜRECEĞİM’
Mahkeme tarafından hakkında uzaklaştırma kararı verilen Ali Yardım, çocuklarını göremediği gerekçesiyle eşinin yanısıra kayınvalidesi Nevriye ve kız kardeşi Sena Çakır’ı da tehdit etmeye başladı. “Üst katta ablamın yaşadıklarından haberimiz bile olmadı” diyen Sena Çakır, yaşadıkları olayı şöyle anlattı: “Geçen ay, cam filmi olan bir araba kiralamış, annemle beni durağa kadar takip etmişti. ‘Ben çocukları göremiyorum, siz görüyorsunuz’ diye olay çıkardı. Bana silah doğrulttu. ‘Sen Dilek’e çok benziyorsun, onun gibi konuşuyorsun, tavırların çok benziyor, o yüzden seni öldüreceğim’ dedi. Parkta bağırdık çağırdık, telefonla yardım isteyemedik. Komşularsa sadece cama çıkıp izledi.”
İHMALLER ZİNCİRİ
Mahkeme, 2 kez koruma kararını ihlal eden Ali Yardım’ı 22 günlük zorlama hapse çarptırdı. Karar tebliğ edilmediği için dışarıda elini kolunu sallayarak gezen Ali Yardım, iddiaya göre bir süre sonra bir mahalle sakininden Dilek Çakır’ın kaldığı adresi öğrendi. Görüş gününde yanına aldığı çocukları, eşiyle telefonda yaşadığı tartışma üzerine kendi evinde öldürdü ve intihar etti.
ANNEANNE ÇAKIR: HİÇ GÖZÜM TUTMAMIŞTI
Torunlarının arkasından gözyaşı döken anneanne Nevriye Çakır ise şunları söyledi: “O adamı hiç gözüm tutmamıştı. Görüştüklerini öğrendiğimde kızıma ‘Beraber olma’ dedim ama dinlemedi. Kaçarak evlendiler. Sonunda bizim oturduğumuz apartmanın çatı katına taşındılar. Orada sürekli kavga ediyorlarmış, Ali kızıma şiddet gösteriyormuş. Biz bilmiyorduk ama bazı olaylar kız kardeşinin gözü önünde yaşanmış. Bir insana annesinin yanında ‘Geri zekâlı’ denir mi? Hep aşağılıyordu, hakaret ediyordu. Dilek yanımıza kaçtı. Biz ona ‘Geri dönme, yanımızda kal’ dedik. Ama Ali abilerine gitmiş, konuşmuş. Çok yalvarmış, ‘Seviyorum, pişmanım’ demiş. Kızımı çok geri döndürdü. Bazen zorla yaptı, bazen konuşarak ikna etti. Olan çocuklara oldu.”