5.0 büyüklüğündeki deprem sonrası büyük panik!

Tekirdağ’ın Marmaraereğlisi açıklarında gerçekleşen 5.0 büyüklüğündeki deprem, İstanbul başta olmak üzere çevre illerde hissedildi. Kısa süreli paniğe neden olan sarsıntı sonrası, deprem uzmanları televizyon kanallarında açıklamalarda bulundu.

Şükrü Ersoy: Artçılar bölgenin canlı olduğunu gösterir

A Haber canlı yayınına katılan Prof. Dr. Şükrü Ersoy, depremin ardından artçı sarsıntılar olabileceğine dikkat çekti. Bu tür sarsıntıların, bölgedeki fay hattının aktif olduğunun göstergesi olduğunu belirten Şükrü Ersoy, “Bu büyüklükte bir depremde ciddi bir hasar beklenmez. İstanbul’da geniş bir alanda hissedilmiş olabilir ama yıkıcı değil” dedi.

Kuzey Anadolu Fayı’ndaki olası rahatlama ihtimali sorusuna ise, “Bu büyüklükteki bir deprem, beklenen büyük Marmara depreminin enerjisini azaltmaz. Böyle düşünmek bilimsel olarak doğru değil” yanıtını verdi.

Şener Üşümezsoy: Bu depremi 23 Nisan’da öngörmüştüm

Habertürk’te konuşan Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, depremin Silivri çukuru içerisinde, batıya doğru uzanan fay üzerinde meydana geldiğini ifade etti. Daha önceki açıklamalarında bu noktaya dikkat çektiğini hatırlatan Şener Üşümezsoy, “Kumburgaz çukurundaki fay kırılmıştı, şimdi de Silivri çukurundaki fay kırıldı. Bu deprem benim beklediğim depremdi. İstanbul’a doğru değil, Silivri’ye doğru bir hareketlilik söz konusu” dedi.

Övgün Ahmet Ercan: Büyük deprem beklentisi için erken

SZC TV’ye açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu tür orta büyüklükteki depremlerden sonra büyük İstanbul depreminin gelmesinin bilimsel olmadığını vurguladı. “5.0 büyüklüğündeki bir deprem büyük sayılmaz. Marmara kıyısında olacak yıkım, elbette kıyıya yakın bölgelerde daha fazla olur ama büyük deprem için henüz erken. Ben kendi modellemelerime göre İstanbul depremini 50 yıl sonrasına öngörüyorum. Korkuya kapılmaya gerek yok” dedi.

Bülent Özmen: Gerilimin arttığını gösteriyor

Ekol TV’ye konuşan Doç. Dr. Bülent Özmen, depremin 23 Nisan’da meydana gelen depremin batısında gerçekleştiğine dikkat çekerek, “Bu durum, bölgede gerilimin arttığını gösteriyor. Deprem tehlikesinin yüksek olduğu zaten biliniyordu. Özellikle İstanbul kıyılarına yakın olması ve yüzeye yakın derinliği nedeniyle çok sayıda kişi tarafından hissedildi. Hasar beklenmese de Marmara Denizi içindeki faylar dikkatle izlenmeli” dedi.