Savaşta korkulan oldu! İran’dan nükleer tehdit

Ortadoğu’da tansiyon düşmüyor. İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı “Yükselen Aslan” operasyonu ve İran’ın “Gerçek Vaat” adlı misillemesiyle alevlenen savaş altıncı gününe girdi. Karşılıklı saldırılar sonucu yüzlerce can kaybı yaşanırken, bölge nükleer bir felaketin eşiğine sürükleniyor.

Karşılıklı Saldırılar: Üst Düzey Komutanlar ve Bilim İnsanları Hayatını Kaybetti

İsrail, 13 Haziran gecesi İran’daki çok sayıda hedefe geniş çaplı saldırı düzenledi. Saldırılar, özellikle nükleer tesisler ve ordu komuta kademesini hedef aldı. İran devlet kaynakları, aralarında Genelkurmay Başkanı, Devrim Muhafızları Komutanı ve 9 nükleer bilim insanının da bulunduğu çok sayıda üst düzey ismin öldüğünü açıkladı. Sivil can kaybı 224 olarak duyuruldu.

İran’ın misillemesi gecikmedi. Balistik füzelerle düzenlenen saldırılarda İsrail’de en az 24 kişi hayatını kaybetti, 500’den fazla kişi ise yaralandı.

İran’dan Nükleer Gözdağı: “Belki” Videolu Tehdit

İran devlet medyası, geçtiğimiz gece dikkat çeken bir videoyu yayımladı. “Belki” başlığıyla yayınlanan görüntülerde, minyatür bir nükleer savaş başlığı yer aldı. Videonun, İsrail’e nükleer karşılık ihtimaline dair açık bir mesaj olduğu düşünülüyor.

Dünyada Kim Ne Kadar Nükleer Silaha Sahip?

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI), 2025 yılı “Silahlanma, Silahsızlanma ve Uluslararası Güvenlik” raporunu yayımladı. Rapor, dünya genelindeki nükleer cephaneliklerin güncel durumunu ortaya koydu:

ABD ve Rusya, dünyadaki toplam savaş başlıklarının yaklaşık %90’ına sahip. Çin’in nükleer kapasitesi hızla büyürken, İsrail’in nükleer cephaneliği kamuya açık olarak doğrulanmasa da, 90 adet başlık bulundurduğu tahmin ediliyor.

Uzmanlar Uyarıyor: “Yeni Bir Anlaşma Şart”

SIPRI raporuna göre mevcut anlaşmaların 2026’da sona ermesiyle birlikte, özellikle ABD ve Rusya’nın konuşlandırılmış başlık sayısını artırması muhtemel. Uzmanlar, yeni bir küresel silahsızlanma anlaşmasının hayati önemde olduğuna dikkat çekiyor.

Editörün Notu
İran-İsrail hattında yükselen gerilim yalnızca bölgesel değil, küresel güvenliği de tehdit ediyor. Nükleer gölge altında yaşanan bu savaş, tüm dünya için bir kırılma anı olabilir.