Üç kuzeniyle birlikte tatil beldesindeki yazlığı kiralamak isteyen genç, mülk sahibinin ‘Bekara ev yok’ cevabıyla sarsıldı.
Üç kuzeniyle birlikte tatil beldesindeki yazlığı kiralamak isteyen genç, mülk sahibinin ‘Bekara ev yok’ cevabıyla sarsıldı. Yaşadıklarına üzülen genç, Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’na (TİHEK) başvurdu.
Y.K. isimli genç, üç kuzeniyle birlikte internet sitesinde gördüğü yazlık binayı kiralamak istedi. Ev sahibi S.S.’nin ‘Komşuların bekara ev vermemem gerektiği yönünde talepleri var. Bekara ev kiralayamam’ cevabıyla sarsılan Y.K., TİHEK’e başvurdu.
Yazlık bölgede üç kuzeni ile birlikte günlük ev kiralamak amacıyla irtibat kurduğu kişinin, mülkün aileye kiralanacağını bu yüzden de kendisine evi kiraya vermeyeceğini bildirdiği, dolayısıyla da medeni hali nedeniyle ayrımcı muameleye maruz kaldığını öne sürdü.
YASA İHLAL EDİLDİ
Başvuruyu değerlendiren TİHEK, emsal nitelikte bir karara imza attı. Kararda, mülk sahibi S.S.’nin evin yalnızca aileye kiralanabileceğini beyan ettiği, bu nedenle de ayrımcılık yasağının ihlal edildiğini belirtildi. Kararda şöyle denildi: “Başvuranın iddialarıyla ilgili olarak muhatap S. S.’ den yazılı görüş talep edilmiştir.
Muhatap; yazlık bölgede bulunan taşınmazını aileye kiraya verdiğini, taşınmazın aile kullanımına uygun olduğunu, komşuların da taşınmazın kiraya verilmesinde aile tercihi yapılmasını talep ettiklerini belirtmiştir. Somut başvuruda muhatap malik, söz konusu taşınmazın kendisine ait olduğunu, yazlık bölgede bulunan taşınmazını ailelere kiraya verdiğini, taşınmazın aileye uygun olduğunu, ayrıca komşuların da evin kiraya verilmesinde aile tercihine dikkat edilmesi noktasında talepleri olduğunu ifade etmiştir. Bu çerçevede muhatap malik genel ifadelerle ayrımcılık yaptığını reddetmiştir. Ancak ayrımcılık yasağının ve eşit muamele ilkesinin ihlal edilmediğinin ispatını gerektiren durumlarda, yani ispat yükü yer değiştirdiğinde, genel ifadelerle ayrımcılık iddiasının reddedilmesi yeterli kabul edilmemelidir.
Somut olay değerlendirilmesi yapıldığında ise taşınmazın maliki olan S. S., başvuran Y.K.’ ya medeni hali nedeniyle mülkünü kiraya vermemiş, gerekçe olarak da evin aileye uygun olduğunu belirtmiştir. Bu halde kişilerin sırf medeni hali yani evlenip evlenmeme tercihlerinden dolayı bir hizmetin sunulmasında ayrımcı muamele teşkil edecek bir davranış eşitlik ilkesi ve ayrımcılık yasağının koruma alanını zayıflatmaktadır. Dahası başvuranın ortaya koyduğu ayrımcı muameleye ilişkin karine oluşturan olgular muhatap S. S. tarafından yeterli deliller ve gerekçelerle, ayrımcılık yasağı ve eşit muamele ilkesinin ihlal edilmediği ispat edilememiştir. Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, başvuranın medeni hali nedeniyle ayrımcı bir muamele maruz kaldığı dolayısıyla da eşit muamele ilkesi ile ayrımcılık yasağının ihlal edildiği kanaati hâsıl olmuştur. Başvuruda ayrımcılık yasağı ihlali yapıldığına, muhatap hakkında 5 bin TL idari para cezası uygulanmasına oy birliği ile karar verilmiştir.”