CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İdlib’de krizden çıkış için 5 maddelik öneride bulundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Twitter hesabından “İdlib’de derinleşen krizden çıkış için saray rejimine 5 maddelik öneri” başlığıyla yaptığı paylaşımda, İdlib’de gözlem misyonu görevini sürdüren Mehmetçiğin can güvenliğinin her şeyden önemli olduğuna dikkati çekti.
CHP lideri Kılıçdaroğlu, İdlib bölgesi başta olmak üzere Suriye’de görev yapan tüm Mehmetçiklerin can güvenliğini sağlamak adına gereken tüm askeri ve diplomatik adımların kararlılıkla atılması gerektiğini vurguladı.
Türkiye’nin, Soçi mutabakatı ile ilgili yükümlülüklerin yerine getirilmemiş olmasından kaynaklı oluşan yeni koşullar nedeniyle en kısa zamanda Rusya ile İdlib’de mevcut durumu yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Gerekli görülmesi halinde Soçi mutabakatının unsurları değişen koşullara uyarlanmalıdır. Sahadaki mevcut duruma göre gerekirse yeni bir ateşkes hattı belirlenmeli, Türk askeri de bu yeni ateşkes hattına göre pozisyonunu almalıdır.” ifadesini kullandı.
Suriye’de rejim değişikliğine odaklanan siyasetin terk edilmesi gerektiğini savunan Kılıçdaroğlu, şunları belirtti:
“Ülkenin toprak bütünlüğünü tehdit eden gruplarla her türden işbirliği sonlandırılmalıdır. Suriye’de akan kanın durması ve siyasi geçiş sürecinin sağlanması için çaba göstermelidir. Bunun için bölgesel ve uluslararası planda diplomatik çabalar artırılmalı, en kısa zamanda anayasal sürecin yeniden canlandırılması için gerekli koşullar yaratılmalıdır.”
Kılıçdaroğlu, İdlib’deki durum Türkiye’ye doğru yeni bir sığınmacı dalgasını hareketlendirdiğine dikkati çekerek, şunları kaydetti:
“Bu konuda Türkiye’nin yalnız bırakılmaması gerekir. Bu sığınmacıların Suriye sınırları içinde oluşturulacak güvenli bir bölgeye tahliyesi ve bu bölgede iskanları için Rusya ve rejimle birlikte Birleşmiş Milletler’in ve AB’nin de sorumluluk üsteleneceği bir süreç ivedilikle başlatılmalıdır.
İdlib, ülkemiz için ulusal bir güvenlik sorunudur. Aynı zamanda İdlib’in Suriye toprağı olduğu gerçeği de unutmamalı. Bu bağlamda küresel bir tehdit olan terörist unsurlar ile muhalif grupların silah bırakmasına yönelik çabalar arttırılmalı, silah bırakmaya yanaşmayan terörist ve muhalif gruplara karşı her türden kararlılık göstermelidir.”