Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı görevlileri, 15 Temmuz anıtı önünde konuştu.
Hain darbe girişiminin yıl dönümünde kapılarını açan Emniyet Genel Müdürlüğü Özel Harekat Daire Başkanlığı görevlileri, 15 Temmuz anıtı önünde konuştu. Gölbaşı’nda şehit düşen 50 kahramanın arkadaşları, “Onlar gitti, acıları bize kaldı. Vatan sağ olsun. Ama her yerde anıları var. Acıları dün gibi, hiç dinmedi” diyor.
O gecenin üzerinden bir yıl geçmesine rağmen tüm acıların sıcaklığını koruduğunu belirten Bayan Komiser S.K. “Her şeye hazırlıklı olarak yetiştik. Biz bu görevi tercih ederek gelen polisleriz. Ama sırt sırta verip bölgede mücadele verdiğimiz, bayrağımızı taşıyan uçağın ihanetine hazırlıklı değildik” dedi. Personeline silah dağıttıktan sonra mühimmat almak için depoya gittiği anda ikinci bombadan saniyeler ile kurtulan S.K. “Onlar gitti, acıları bize kaldı. Şehit oldular, vatan sağ olsun. Ama her yerde anıları var. Acıları dün gibi, hiç dinmedi” sözleriyle duygularını aktardı. Terörle mücadele nedeniyle yüzlerini kapatan Özel Harekâtçılar, o geceyi şöyle anlattılar…
GAZİ POLİS MEMURU G.Ö.: DÜŞMANLARI BİZMİŞİZ
“Cuma olduğu için akşam saat 18.00 gibi vedalaşıp, evlerimize gittik. Nöbetçi personel haricinde kimse yoktu. Sonra bir anda karargâhtan özel çağrı geldi. Koşturarak geldik. Havacılık tarafındaki pisti bombalamışlar. 7 şehit haberi geldi. Hemen hazırlanmaya başladık. Silah, mühimmat aldık. Bu arada bana çocukluk arkadaşımdan telefon geldi. Duvarın kenarından yürüyerek konuşmaya başladık. İşte o anda nizamiye vuruldu. Bir anda arkamdan kamyon çarpmış gibi savruldum. Gözümü açtığımda yerdeydim. Şehadet getirdiğimi hatırlıyorum. Sonra hastanedeydim. Yaralanmış, ameliyat edilmiştim. Sırtıma ve belime parçalar 8-9 cm girmiş. Onları çıkarmışlar. Ama mesai arkadaşlarım, şehit olmuştu. Bu durumu benden bir süre sakladılar. Ama sonra öğrendim. Çok sevdiğim yiğit polisler vardı şehitlerimiz arasında. Allah rahmet eylesin. Vatan sağ olsun. Biz bu topraklara canımızı vermek için buradayız. Onun için bu kartal yuvasını seçtik. Ama 1 yıl geçti hâlâ inanmak çok zor oluyor bazı şeylere. Belki de bugün yargılananlar arasında beraber görev yaptıklarımız bile olabilir. Bize karşı en ağır silahları kullandılar. Demek ki en büyük düşmanları bizmişiz. 2 tonluk bomba attılar buraya, izleri bazı yerlerde hâlâ var. Mahkemelere ilişkin bir şeyler duyuyoruz. Hainler, bombayı kendilerinin atmadığını söylüyorlarmış. Şehit arkadaşlarımın ailelerini zaman zaman ziyaret ediyorum. Onlara bu hainlerin aldığı her nefes zulüm geliyor”
KADIN KOMİSER S.K.: BİZDE KAHRAMAN ÇOK
“Her anlattığımızda aynı duyguları yaşıyoruz. Acı daha çok katlanıyor. Akşam vedalaşıp gittik eve. Acil çağrı ile geldik karargâha. Hemen arkadaşlara silah ve mühimmat dağıttım nizamiye önünde. Tepemizde bayrağımızı taşıyan, savaş uçaklarımız uçuyordu. Normal zamanda gururla izlediğimiz uçaklar… Ardından yeniden cephaneliğe gittim. Kendime de silah almak için. O an patlama oldu. Geri döndüğümde görüntü korkunçtu. Bazı şeyleri anlatmak mümkün değil. Biz her şeye hazırlıklıyız. Ama tehlike hiç beklemediğimiz yerden geldi. Bir taraftan mevzi aldık, bir taraftan şehit ve yaralılarımızı toplamaya çalışıyorduk. Ambulans gelmedi. Kendi imkânlarımızla yaralılarımızı hastanelere taşıdık. Bizi vurdular çünkü biliyorlardı ilk koşacak ve karşı koyacak olanlar bizdik. O yüzden ilk havacılığı vurdular. Düşünemedikleri ve hesap edemedikleri şey ise bizden daha çok vardı bu topraklarda… Üniformasız, mühimmatı elleri olan vatanseverler…
POLİS MEMURU İ.Ö.: HİÇ TEREDDÜT ETMEDİK
“Acil çağrı ile geldiğimde ikinci bomba düşmüştü. Türk uçaklarının, Türk polisini vurduğunu öğrenince inanamadım. Şaka gibi geldi. Daireye ulaştığımızda ikinci bomba yeni patlamıştı ve her yer ateş altındaydı. Özel Harekatın girişindeki avluda çok sayıda şehit ve yaralı vardı. Başkanlığın savunması ile yaralıların tahliyesi için harekete geçtik. Eli silah tutan tüm personelle savunma hattı oluşturduk. Yangının söndürülmesi sonrasında yaralıların ve şehitlerin tahliyesine geçtik. Bölgedeki tüm ışıkları söndürerek uçak ve helikopterlere hedef olmamaya çalıştık.
İlk şoku atlattıktan sonra darbe karargâhı olarak belirlenen Jandarma Genel Komutanlığı’na yönelik operasyona başladık. Biz de ilk defa Mehmetçik ile karşı karşıya geliyoruz. O güne kadar hep onlarla omuz omuza, beraber mücadele etmiştik. Güneydoğu’daki son 1,5 yıllık süreçte jandarmasıyla, kara kuvvetleriyle, havacılarıyla tüm personeliyle dostluk, kardeşlik, arkadaşlık yaptık, her şeyimizi paylaştık. İlk defa askerle karşı karşıya geldik ama hiç tereddüt etmedik. Saat 23.00’e kadar bize direnseler de bir süre sonra kontrolü ele aldık. Üzerlerindeki üniformaları çıkardık. O hainlerin bu üniformayı bir saniye bile taşımalarına tahammülümüz yoktu. O yüzden gözaltına aldığımız tüm personeli soyduk. Aradan epey zaman geçti ama daha dün gibi… Allah bir daha bu millete böyle bir gece yaşatmasın.”
O kahramanlarla birlikte sabaha kadar o hainlerle çarpıştık. Onlar da kefen giyip gelmişlerdi. Kahramanlık, vatanseverlik sözlerinin bile onları anlatmak için yetmeyeceğini gördük o gece tankların, silahların önünde… Bu ülkenin evladı olmaktan gurur duyduk. Şehadet ettiler, yaralandılar bu bayrak bu vatan için. Allah hepsinden razı olsun.”