SHP eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, 1 milyon 300 bin üyeye göndermek üzere bir mektup yazdı.
CHP’de değişim tartışmaları sürerken SHP eski Genel Başkanı Murat Karayalçın, 1 milyon 300 bin üyeye göndermek üzere mektup hazırladı. Karayalçın mektubunu ilk olarak CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’yla paylaştı.
“SORUN KİŞİSEL DEĞİL YAPILSALDIR”
Karayalçın, seçim yenilgisi için “Bana göre sorun kişisel değil, yapısaldır. Yani partimizde yeni bir siyasi mimariye ihtiyacımız var” dedi.
Karayalçın, mektubunda “Siyasi olarak tembelleşmemizin ilk örneği bir kurtarıcı beklentisidir. Çok iyi konuşan, çok yoğun çalışan, yumruğunu sık sık masaya vuran birisi gelecek ve bizi iktidara taşıyacak. Buna beyaz atlı prens- prenses beklentisi diyorum. Oysa böyle bir şey yok. Bizi iktidara taşıyacak olan güç, prensler- prensesler değil, örgütümüzdür. Bir başka tembellik örneği de ‘sağdan oy alamıyoruz, bari siyasetçi alalım, onlar da sağ seçmeni getirir’ anlayışıdır. Benim eleştirim bu katılımlara asla değil, bu anlayışla yapılan transferlerdir” ifadelerini kullandı.
Karayalçın’ın önerileri arasında yerelde güçlü nitelikli bir örgüt yapısı ve ona dayalı bir ön seçim ile genel merkez ve yerel örgütler arasında, parti oligarşisini önleyen, parti kapasitesini artıran yeni bir yetki paylaşım modeli var.
“ÖRGÜTÜMÜZ KAPASİTESİNİN ALTINDA ÇALIŞMAK DURUMUNDA KALMAKTADIR”
Karayalçın, “Örgütlere genel merkezden belirlenen adayların gönderilmesi, partililerin motivasyonlarını azaltmakta, kırgınlıklara da yol açmaktadır. Sayın genel başkanın, 2023 mayıs seçimlerinde yaklaşık dört bin parti evladının sıralanması için görevlendirilen komite üyelerinin, listelere yakınlarını yazdıklarını söylemesi, bu konuda yaşananların ne denli vahim olduğunu ortaya koymaktadır. Örgütlerimiz yalnızca örgütün olağan işleri diye adlandırabileceğimiz ‘broşür- afiş- pankart’ işleri ile seçim işleri ile sandık güvenliği işleri ile sınırlı bir hizmet üretmektedir. Bu nedenle örgütümüz kapasitesinin altında çalışmak durumunda kalmaktadır. Bu durum CHP’de ‘oligarşik’ bir yönetimin ortaya çıkmasına neden olmaktadır. ” diye de ekledi.
“ÖNEMLİ OLAN ALTIN ÜÇGENİN İÇİNDE YER ALMAKTADIR”
Karayalçın, “Önemli olan altın üçgenin içinde yer almaktır. Hiçbirimiz ‘sağ ile sol arasında pek bir fark kalmadı” diyemeyiz ifadelerini de kullandı.