Kemal Kılıçdaroğlu, “Adalet istemek ne zamandan beri birilerinin iznine ve lütfuna bağlı oldu?” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasına tepki için Ankara Güvenpark’tan başlattığı yürüyüşünün 22. gününe Kocaeli’nin Tavşancıl mevkisinden başladı.
Yürüyüş öncesi Milli Mücadele’nin önemli isimlerinden Yahya Kaptan’ın mezarını ziyaret edip dua eden Kılıçdaroğlu, Yahya Kaptan’ın, Cumhuriyetin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün nutkunda uzun uzun söz ettiği bir milli kahraman olduğunu anlattı.
Kılıçdaroğlu, “Fatihamızı okuduk, duamızı ettik, Allah rahmet eylesin. Bu ülkenin bağımsızlığı için mücadele eden, hayatını veren herkese şükran borçluyuz. Onları rahmetle anmak ve onları her zaman ve her ortamda, her yerde anmak bizim temel görevlerimizden birisidir.” diye konuştu. Terör örgütü DEAŞ’ın Telafer’de Türkmenleri katlettiği haberlerine ilişkin Kılıçdaroğlu, “200 Türkmen’in, kadın yaşlı çocuk demeden herkesi katletmeleri gerçekten hepimizi üzüyor. Gençlik kollarımız Irak’taki Türkmenlere yardım götürüyor. Şu anda Telafer bölgesindeler. Dolayısıyla bu yürüyüşü yaparken yardımlarımızı yurt dışındaki Türkmenleri düşünerek yapmayı sürdürüyoruz.” ifadelerini kullandı.
Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin en barışçıl eylemini yaptıklarını dile getirerek, 450 kilometreyi kimsenin burnu kanamadan, kimseye kötü söz söylemeden, herkesi kucaklayarak, yollarına devam ettiklerini belirtti. Provokasyon yapılmak istendiğini, bunlara alkışla karşılık verdiklerini kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Hiç kimse şunu unutmasın, biz bu yürüyüşü ‘adalet’ altında yapıyoruz. Toplumun 80 milyonu için yapıyoruz biz bu yürüyüşü. Adalet hepimizin ortak ihtiyacıdır. İnsanlığın ortak değeridir adalet. Yine bazı çevreler ‘Efendim yürüyorsunuz ama biz izin veriyoruz.’ Ne demek izin veriyoruz? Bu bizim anayasal hakkımız. İnsan olarak hakkımız. Adalet istemek ne zamandan beri birilerinin iznine ve lütfuna bağlı oldu? Bunu anlamakta gerçekten zorluk çekiyorum. Pazar gününe yaklaşıyoruz. İnşallah hiç kimsenin burnu kanamadan hep birlikte Maltepe’de olacağız. Türkiye’ye ve dünyaya sesleneceğiz. Bu yürüyüşü niçin, hangi gerekçeyle yaptık, ne istiyoruz? Bunu anlatacağız.”