2 milletvekili ve 13 belediye başkanına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rozet takılmasının ardından AK Parti’ye katılan 15 kişinin 7’sinin Yeniden Refah Partili olması dikkat çekti.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Suat Kılıç, Genel Başkan Fatih Erbakan başkanlığında gerçekleştirilen Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası açıklamalarda bulundu.
“BELEDİYE BAŞKANLARI EMANETE SONUNA KADAR SAHİP ÇIKMALIDIR”
Suat Kılıç, Yeniden Refah Partisi’nden Ak Parti’ye geçen belediye başkanları ile ilgili, ” Yeniden Refah Partisi’nin 63 belediyesinden 13’ü partimizden ayrıldı. Bu olağan bir durum değil. Bunu normal, olağan, sıradan bir durum olarak göremeyiz, karşılayamaz. Bu belediye başkanlarının önemli bir kısmı bugün Ak Parti’ye katılım sağladı. Devletin sahip olduğu imkanları, kamunun gücünü, kudretini muhalefetin seçilmiş belediye başkanlarını şu ya da bu şekilde etki altına alarak, baskı altına alarak alacak şekilde kullanmak hukuka uygun değildir” dedi.
“HAKSIZ VE ADALETSİZ BİR UYGULAMADIR”
Yaşanan bu durumun adalete, hakkaniyete uygun olmadığını vurgulayan Kılıç “Bir partiden seçilmiş belediye başkanlarını istifa ettirip kendi partinize katmak haksız ve adaletsiz bir uygulamadır. Seçimin mantığına, siyasetin sosyolojisine, seçme iradesine sandığa yansımasına da tümüyle aykırıdır. Elbette ki Yeniden Refah Partisi’nin bakanlıkları yok, bürokratik kurumları yok, büyük bütçeleri yok, belediyeleri borçlandırma yetkisi yok. Seçilmiş belediye başkanlarımıza kredi veremiyoruz. Para bulamıyoruz. Çöp kamyonu gönderemiyoruz. Ama zaten aslolan belediyenin kendi imkanlarıyla fırsatlar oluşturması ve halkın ihtiyaçlarına cevaplar bulmasıdır. ve Ankara’daki devlet kurumlarının da hangi partiden olursa olsun bütün belediyelere ve belediye başkanlarına parti ayrımı yapmaksızın eşit yaklaşmasıdır” sözlerini kullandı.
“YER DEĞİŞTİRMEK GİDENE DE ALANA DA YARAMAZ”
Suat Kılıç, “Siz belediye başkanlarına hizmet edemez hale getirirseniz ve belediye başkanları da bu nedenle partilerinden ayrılmayı düşünürlerse burada açığa büyük bir adaletsizlik çıkar. Yer değiştirmek bu anlamda gidene de yaramaz, alana da yaramaz. O nedenle diyorum ki, seçilmiş belediye başkanları ellerindeki imkanlar ve fırsatlar ne olursa olsun kendi partilerinde kalmalıdır. Milletin emanetine sahip çıkmalıdır. Hizmet etmelerine mani olan adaletsiz ya da dışlayıcı uygulamalar varsa bunu da halkı anlatmaları, halkın dikkatine sunmalarıdır. Doğru olan budur. Yapılması gereken budur. Bütün belediye başkanlarına, başka partilerden seçilenlere de bizim tavsiyemiz; kendilerini seçen insanların iradesine, ilgisine, güvenine layık kalmaları ve beş yıl boyunca o parti logosuyla verilmiş olan emanete sonuna kadar sahip çıkmalarıdır” dedi.
“SAYIN GÜRPINAR PARTİMİZDEDİR, ŞANLIURFA’DADIR”
“Şanlıurfa Büyükşehir Belediye Başkanımız sayın Mehmet Kasım Gürpınar’ı bu tartışmalardan tenzih ediyorum” diyen Kılıç, “Büyükşehir belediye başkanımız hem partiye geçişimiz sürecinde hem de sonrasındaki açıklamalarında partisindeki huzurunu, partisinden duyduğu memnuniyeti ve Şanlıurfa halkına hizmet etme iradesini defalarca bize de kamuoyuna da beyan etmiştir. Bu tartışmaların kasıtlı polemikler olduğunu ve bir yıpratma kampanyasının yansımaları olarak cereyan ettiğini düşünüyorum. Sayın Gürpınar partimizdedir, Şanlıurfa’dadır. Hizmetime devam etmektedir ve yine Yeniden Refah Partisi çatısı altında seçildiği gün olduğu gibi beş yıl boyunca hizmetine devam edeceğine yönelik inancımız ve kanaatimiz kendisiyle ilgili tamdır” sözlerini kullandı.
“HER BİRİNİN NASIL GEÇMEK ZORUNDA BIRAKILDIĞINI TEK TEK BİLİYORUZ”
Yeniden Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Altınöz ise sosyal medya hesabından yaptığı açıklama ile AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik’in “Belediye başkanları kendi öz iradeleriyle partimize katılıyor” sözlerine tepki gösterdi.
Altınöz, “Sayın Ömer Çelik, Yeniden Refah Partisi’nden kendi hür iradeleriyle Ak Parti’ye geçtiğini iddia ettiğiniz belediye başkanlarının her birinin nasıl bir hikaye ile Ak Parti’ye geçmek zorunda bırakıldığını tek tek biliyoruz. Dahası, o ilçelerdeki vatandaşlarımız da bu ahlak yoksunu siyasetin farkında ve uygulamalarınız o vatandaşlarımızın da şu anda ana gündemi durumundadır. Sn. Çelik, Eğer cesaretiniz varsa, kendinizi en rahat ifade edeceğiniz, yandaşınız olan bir televizyon kanalında sizi karşılıklı canlı yayına davet ediyorum. Sonuçta siz Türkiye’nin 2. büyük partisini temsil ediyorsunuz; biz de 3. büyük partisini temsil ediyoruz. Oturup şöyle enine boyuna bir konuşmamız çok iyi olmaz mı? Tüm iddialarınızı konuşalım. Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanmak ve bizi ikna etmek için ittifak taahhüdünü (protokolünü) nasıl imzaladığınızı, sonra o şartların hiçbirini yerine getirmeyişinizi ve millet gerçek yüzünüzü görmesin diye Yeniden Refah’a durmaksızın nasıl operasyon çekmeye çalıştığınızı da konuşalım! Buyurun, Hodri Meydan! Sn. Çelik, Belediyelerimizi çalarak bizden bir şey eksiltmediniz ama kamuoyunda kendi karizmanızı fena çizdirdiniz.”