Cep telefonu ve tabletlere yaş sınırı geliyor

Gelecek hafta kamuoyuna açıklanacak olan TBMM’nin Teknoloji Bağımlılığı taslak raporunda ailelere yönelik çarpıcı öneri ve uyarılar yer alıyor.

TBMM Teknoloji Bağımlılığını Araştırma Komisyonu’nun taslak raporu dikkat çekici maddelerle dolu. 12 yaşından önce çocukların cep telefonu ve tablet gibi teknoloji araçlarına sahip olmaması gerektiği vurgulanan raporda, “Tablet, cep telefonu çocuğu susturmak, uyutmak ve yedirmek için ‘dijital bakıcı’ olarak kullanılmamalı. Öğrencilere okul çalışmalarında WhatsApp gibi dijital uygulamalar sınırlı kullanılmalı” gibi tespit ve önerilere yer verildi.

Önümüzdeki hafta çarşamba günü kapsamlı çalıştayda son şekli verilerek kamuoyuna açıklanacak taslak rapordaki tespit, uyarı ve öneriler özetle şöyle:

Ebeveynler model olmalı

Ebeveynlerin teknoloji ile aşırı meşguliyeti çocukları olumsuz etkileyebilmekte. Bu sebeple ebeveynler teknoloji kullanımı konusunda çocuklarına olumlu bir model olmanın, katı kurallar dayatmaktan daha etkili olacağını dikkate almalı.

Madde bağımlılığı hattı olan Alo 191’e teknoloji bakanlığı da eklenmeli.

0-3 yaş çocuklar cep telefonu, bilgisayar, tablet gibi cihazlara maruz bırakılmamalı.

Çocukların internet ve oyun kullanımı dikkatle gözlenmeli, sürelerle kısıtlanmalı.

12 yaş öncesi çocuğun cep ve dizüstü bilgisayarı gibi bir teknoloji aracına sahip olmasından kaçınılmalı, ailenin ortak araçları kullandırılmalı.

Ailece kaliteli vakit geçirmeye belli bir zaman ayrılmalı. Çocuklar, ilgi alanlarına göre hobilere, sanat ve spor dallarına yönlendirilmeli, evde evcil hayvan besleme seçeneği değerlendirilmeli.

Okullarda verilen Bilgi Teknolojileri dersleri interaktif ve uygulamalı bir yapıda sunularak internetin fırsatlarının öğrencilere sunulması sağlanmalı. Örneğin hazır site yapımı, blog yazımı, hazır programlar aracılığı ile dijital oyun üretimi ve çeşitli çevrimiçi girişimcilik programları ile çocuk ve gençlerin internetin zararlı ve sorunlu yayınlarına yönelmesi azaltılabilir.

Zekâ oyunlarının öğretilmesi ve okullarda zekâ sınıflarının yaygınlaştırılması; okuma kulüpleri, sanat grupları gibi kol faaliyetlerinin hayata geçirilmesi öğrencileri teknolojinin zararlı etkilerinden korumak için etkili bir tedbir olacaktır.

Seferberlik yapılsın

Bilgisayar oyunlarının eğitimde kullanıma sokulmasıyla; fen, matematik, tıp, mühendislik, dil öğrenme, problem çözme ve stratejik düşünme gibi alanlardaki beceriler çocuklara kazandırılabilir. Özellikle FATİH Projesi ve EBA Bilişim ağı, oyunların eğitimde kullanılabilmesi için büyük bir fırsat. Bu fırsatı değerlendirecek temel adımların atılabilmesi için, MEB, STK ve bilişim dünyasındaki içerik oluşturucular bir araya gelerek yeni bir eğitim seferberliği oluşturmalı.

Cuma hutbelerinde teknolojinin bilinçli ve güvenli kullanımı ile problemli internet kullanımının zararları hakkında ailelerin dikkati çekilmeli.

0-6 yaş erken çocukluk dönemine yönelik üretilen televizyon programları hakkında ciddi politikalar geliştirilmeli. Çocukları, televizyonun zararlı etkilerinden koruyacak, onların bilişsel, duygusal ve sosyal becerilerini geliştirmeyi hedefleyen programların üretimi ve gösterimi sağlanmalı.

Mavi Balina uyarısı

Çocuk ihmali ve istismarı içeren dijital içeriklerin takibatı sıkılaştırılmalı ve bu hususta kamuoyuna duyarlılık kazandırılmalı. Bu çerçevede Mavi Balina başta olmak üzere zararlı oyun ve dijital programlar hakkında farkındalık oluşturmak üzere kamu spotları geliştirilmeli ve popüler mecralarda yayınlanmalı.

WhatsApp’tan ödev vermeyin

Öğrencilere ödev verilmesi gibi okul çalışmalarının yürütülmesinde WhatsApp gibi dijital uygulamalar mümkün olan en sınırlı ölçüde kullanılmalı, ortak çalışmalarda yüz yüze iletişim esas alınmalı.