CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “Darbeler adalete düşmandır, darbelerin olduğu yerde adalet olmaz.” dedi.
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, “Darbeler adalete düşmandır, darbelerin olduğu yerde adalet olmaz. Darbeler, darbeciler, zorbalar adalete düşmandır” dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu’nun tutuklanmasının ardından başlattığı ‘Adalet Yürüyüşü’nün 7. gününde yürümeye devam ediyor.
Saat 09.00’da Yayla Mokamp Tesisleri’nden yürümeye başlayan Kılıçadaroğlu, Bolu’nun Gerede ilçesi Danişmentler mevkiinde mola vererek, Merkez Yönetim Kurulu’nu (MYK) topladı. Toplantı 1 saat sürdü.
Toplantının ardından CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, MYK’nın gündemini düzenlediği basın toplantısıyla paylaştı.
Bülent Tezcan, “Türkiye 20 Temmuz darbesi yaşadı. 15 Temmuz darbesini püskürttük, 20 Temmuz darbesinin baskıcı ve zorba koşulları altında bütün bir millet ve halk eziyet çekiyor. Düşünce özgürlüğü, ifade özgürlüğü, örgütlenme, sendika, grev yapma özgürlüğü yok. Bütün temel hak ve özgürlükler, iktidar sahiplerinin iki dudağı arasından çıkacak bir KHK’ya kalmış durumda. Darbeler adalete düşmandır, darbelerin olduğu yerde adalet olmaz. Darbeler, darbeciler, zorbalar adalete düşmandır. Burada 20 Temmuz darbesinin Türkiye’de adaleti yok ettiği, herkesin korku ve suskunluk içerisinde teslim almaya çalışıldığı bir dönemde Genel Başkanımız bir büyük yürüyüş başlattı. Bir kutlu yürüyüş başlattı ve herkese teşekkür ediyorum, bütün halkımıza, siyasi görüşe ne olursa olsun bu yürüyüşe destek verip, 7 günden bu yana Genel Başkanımızın arkasında o zor koşullarda dağ tepe demeden, yağmurda çamurda kararlılıkla adaleti arıyorlar. Kararlılıkla arayanlar biliyoruz ve inanıyoruz ki adaleti bulacaklar. Hep beraber mazlumların, 80 milyonun sesi olacağız ve adalete kavuşacağız” diye konuştu.
“RAHATSIZ OLDULAR”
“Rahatsız oldular. Sayın Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı Erdoğan rahatsız oldu” ifadesini kullanan Tezcan, “Her gün televizyonlarda bir iftar sofrasında, ‘önce orucumu açtım’ diyor, arkasından da hakaret ve küfrün torbasını açıyor. Orucunu açıp arkadan hakaret ve küfrün torbasını açan başka Müslüman var mıdır bilmiyorum. Ama bizim başımızda bir parti genel başkanı var. Bu yürüyüşten rahatsızlar. Herkesi toplayıp, ‘Aman ha bu yürüyüşü nasıl sustururum, bu yürüyüşün duyulmasını nasıl engellerim’ diye bir çaba içerisinde. Ama attığı her adım bu yürüyüşün ne kadar kutlu yürüyüş olduğunu gösteriyor. Bize akıl vermeye kalkmış diyor ki; ‘Anayasanın 138. maddesi var, yargıya müdahale etmeyin.’ Kendisinin yargıya müdahalelerini yazsak ansiklopedi serisi olur” dedi.
“OTURMAYACAĞIZ, TEHDİDİNE PABUÇ BIRAKMAYACAĞIZ”
Tezcan, konuşmasına şöyle devam etti:
“Mecliste, devlette, mahkemede, adliyede adaleti bırakmazsanız, bir yiğit adamda çıkar yollara yollarda adaleti arar, mazlumların sesi olur. Millette onun arkasından gelir. Bu MİT tırları davasında yargılama devam ederken ‘hesabını verecekler, arkasını bırakmayacağım’ diyen kendisi değil mi, bu yargıya müdahale değil mi? Şimdi yürüyüş başladı rahatsız oldular. Sayın Genel Başkanımızı tehdit etmeye başladı. Savcılara da talimat veriyor, ‘Bir gün seni de aynı savcılar çağırabilir’ diyor. Yani, diyor ki önce sen yürümekten vazgeç, git evinde otur. Oturmayacağız, tehdidine pabuç bırakmayacağız. Savcılara sesleniyor aslında, çağırın Kemal Kılıçdaroğlu’nu bu yürüyüşü sonlandırın. Bırakın çağırmayı, Genel Başkanımıza dönük atılacak herhangi bir adımda gök kubbeyi dar ederiz. Biz demokratik direniş hakkımızı kullanıyoruz. Sizin iktidarınız tepeden tırnağa gayrimeşru. Sizin iktidarınızın bütün uygulamaları tepeden tırnağa gayrı yasal. Şimdi siz kalkacaksınız yargıyı tahakküm altına alacaksınız, baskı altına alacaksınız. Ondan sonra döneceksiniz, diyeceksiniz ki mazlumların sesi olan Kemal Kılıçdaroğlu’na yürüme diyeceksiniz. Sayın Erdoğan, Diyarbakır mahkemesi tarafından hapis cezası alıp Pınarhisar Cezaevi’ne giderken lüks araçlarla giderken İstanbul’da insanlar sokağa inip gösteri yaptığında onlar adalete müdahale olmuyor da, sizin bu kadar adaleti katlettiğiniz yerde mazlumların sesi olan Kemal Kılıçdaroğlu’nun uzun yürüyüşü yargıya müdahale oluyor öyle mi? Anayasayı ihlal etmek size hak, helal ama sizin dışınızdakilere haram öyle mi? Sizin dışındakilerin en haklı davalarını anayasaya aykırı diye ilan edeceksiniz, ama kendi davranışlarınızla kendinizi anayasanın merkezine oturtacaksınız. Bunu darbeciler yapar.”
“ADALET MAZLUMLARIN GÜVENCESİ, ZALİMLERİN PRANGASIDIR”
Adaletin mazlumların güvencesi, zalimlerin prangası olduğunu vurgulayan Tezcan, “O zalimlerin zorbaların ayaklarına biz adaletle pranga vuracağız, adaletsizlikle değil. Bunun için yürüyoruz. Adalet sözünden korkuyorlar. Kimler korkar adalet sözünden? Zalimler, diktatörler, darbeciler korkar. Adalet mazlumların umut ışığıdır. İşte bunun için yürüyoruz, yürümeye de devam edeceğiz. AK Parti iktidarı döneminde Türkiye’de adaletsizlik kurumsallaşmıştır. Adalet katledilmiştir. İşte kurumsallaşan bu adaletsizlik karşısında adaleti tesis etmek için yürüyoruz” ifadelerini kullandı.
“Yolumuz uzun, yolumuz meşakkatli” diyen Tezcan, “Artık söz söyleme zamanı değil, artık eylem zamanı. Artık yürüme zamanı. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu bütün tehditlere karşı 80 milyonun sesi oldu. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nun bu kutlu yürüyüşünü bütün dünyanın ve Türkiye’nin dikkatle izlediğini biliyoruz. Korkanlara sesleniyorum; korkan hakimlere, savcılara, Anayasa Mahkemesine, devlet görevlilere, sendikacılara, siyasetçilere kim varsa korkmayın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu mazlumların sesi oldu, yollara düştü. Düşün arkasına, hedef İstanbul. Bu büyük yürüyüşün sonunda o büyük buluşmayla gerçekten adaletli, demokratik, özgür bir Türkiye kuracağız” açıklamasında bulundu.
“SAYIN GENEL BAŞKANIMIZ, SAYIN BİNALİ YILDIRIM’A DA LAZIM, AK PARTİ’LİLERE DE LAZIM”
Başbakan Binalı Yıldırım’ın “Kılıçdaroğlu bize lazım” ifadelerinin hatırlatılması üzerine Tezcan, şunları kaydetti:
“Sayın Binali Yıldırım’ın yaptığı açıklamaların hiçbiri birbirini tutmuyor. Mesela OHAL şartları altında gitmeyiz referanduma demişti. Ondan sonra OHAL şartları altında referanduma gidilmesinde hiçbir sakınca görmedi. Ama şu anda mizah zamanı değil. Sayın Başbakan, bu konuda kendisini karikatürize edecek malzeme verme konusunda derin yetenekleri var. Bir söylediği şey doğru, Sayın Genel Başkanımız, Sayın Binali Yıldırım’a da lazım, AK Parti’lilere de lazım. Öyle bir adalet bütün Türkiye’ye lazım. Öyle bir adaletsiz düzen yarattılar ki, adaletsizlik içerisinde kendileri de boğulacaklar. Genel Başkanımızın yürüyüşü aslında onların torunlarının da adaletli bir Türkiye’de yaşaması için başlatılmış bir yürüyüştür.”
Tezcan, Kılıçdaroğlu’nun Cumhurbaşkanı Erdoğan için, ‘Yargıya müdahalenizi belgeleriyle ortaya koyarsam istifa eder misiniz’ yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, “Arşivlere girdiğimizde çok sayıda belge bulmak mümkün. Çok sayıda uygulama var. Erdoğan’ın yargıya müdahalesini buradan uç uça eklesek, buradan İstanbul’a üç kat mesafe eder. Yani bizim yolumuzdan uzun bir müdahale hikayesi vardır Sayın Erdoğan’ın” şeklinde konuştu.