CİMER’e yapılan şikayetlerde nelere dikkat edilmeli

CİMER’e yapılan şikayetlerde hem kullanılan ifadelere hem de somut dayanaklarla şikayet edilmesi gerektiği konusunda vatandaşlar dikkat etmeli. Haksız şikayetler nedeniyle zarar görenler de hukuki yollara başvurabileceklerini bilmelidirler…”

2006 yılında Başbakanlık İletişim Merkezi (BİMER) kurularak vatandaşların elektronik ortamda devlete şikayetlerini iletebileceği bir kurum oldu. Şu an Cumhurbaşkanlığı İletişim Merkezine (CİMER) dönüşen sistem birçok şikayetin çözümünde etkili olmuştur. 2023 yılında 7 milyon 650 bin şikayet yapılan CİMER’e her çeşit şikayet iletilmektedir. Memuru, polisi, işvereni hatta komşusunu dahi CİMER’e şikayet edenler mevcut.

Hatta birkaç gün önce bir CİMER şikayeti üzerinden Merkez Bankası Başkanı ile ilgili de gerçekliği belirsiz ithamlar dahi söz konusu oldu. Kimi zaman yapılan şikayetler hak arama özgürlüğü ve şikayet hakkını aşmakta ve iftira boyutuna dönüşmektedir. Bu durumda şikayet edilenler hukuki yollara başvurabilmektedir. CİMER şikayetlerinde nelere dikkat edilmesi gerektiğini bu yazımızda kısaca açıklayacağız.

TCK 267 “Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.” hükmü yer almaktadır. CİMER’e de hiçbir delil ve emare olmaksızın şikayette bulunanlar için bu madde kapsamında işlem yapılarak hapis cezası verilebilir. Şikayet hakkı başkalarını rencide etmek amacıyla kullanılamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2010/4-364 E., 2010/374 K. Sayılı kararında “Hırsızlık suçu yüz kızartıcı suçlardan olup, toplum tarafından nefretle kınanan “şüyuu vukuundan beter” yani “bir şeyle ilgili söylenti çıkmasının o şeyin gerçekten olmasından beter olduğu” bir durumdur. Davacıların yaşadığı muhitte asılsız isnatlar nedeniyle karakola götürülmeleri, ifadelerinin ve parmak izlerinin alınması; bir takım adli işlemlere tabi tutulması, bu işlemlerden sonra takipsizlik kararı verilmiş olsa bile, davacıların kişilik haklarını zedeleyecek bir olgu olarak kabul edilmelidir.” diyerek asılsız şikayet durumunda tazminat ödenmesi gerektiğine hükmetmiştir. Yargıtay’ın bir kararında da CİMER’e işverenini şikayet eden ve şikayet hakkını kötüye kullanan işçinin bu davranışı geçerli nedenle fesih nedeni kabul edilmiştir. Yine şikayet edilirken kullanılan ifadelerde hukuka uygun olmalı ve hakaret içermemelidir. Aksi durumda hakaret suçu da oluşabilir.

Özetle somut bir delil ve emare olmaksızın yapılan CİMER şikayetleri nedeniyle şikayetin muhatapları iftira suçundan savcılığa başvurabileceği gibi tazminat davası da açma hakkına sahiplerdir. Bu nedenle CİMER’e yapılan şikayetlerde hem kullanılan ifadelere hem de somut dayanaklarla şikayet edilmesi gerektiği konusunda vatandaşlar dikkat etmeli. Haksız şikayetler nedeniyle zarar görenler de hukuki yollara başvurabileceklerini bilmelidirler.