Deniz Yücel: Geçim sıkıntısı günden güne artıyor

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Deniz Yücel, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında iktidarın ekonomi politikalarını sert sözlerle eleştirdi. Yücel, artan hayat pahalılığına rağmen asgari ücrete zam yapılmamasını ve emeklilerin taleplerinin görmezden gelinmesini gündeme taşıdı.

Yücel, “Geçim sıkıntısı günden güne artan milyonlar, bu iktidarın umurunda değil. Meclis’i 3-5 yandaş şirketin rantı için gece gündüz çalıştıran AKP, söz konusu asgari ücretli olunca Meclisi tatil etmenin derdine düştü,” dedi.

“CHP’nin Teklifleri Gündeme Alınmadı”

Yücel, CHP’nin asgari ücretin 30 bin 205 TL’ye çıkarılması ve en düşük emekli maaşının asgari ücret seviyesine çekilmesi yönündeki kanun tekliflerinin Meclis gündemine alınmamasını da eleştirerek, şunları söyledi:

“Bir yasama dönemi geçti ama işçinin, çiftçinin, esnafın yarasına derman olacak hiçbir düzenleme AKP’nin gündeminde yoktu. Açlık sınırı asgari ücretin üstünde, yoksulluk sınırı ise en düşük emekli maaşının beş katı. AKP tatil derdindeyken halk geçim derdinde.”

“İşsizlik ve Borç Yükseliyor”

Yücel, yılın ilk 6 ayında yaklaşık 1 milyon kişinin İşsizlik Sigortası Fonu’na başvurduğunu ve bu rakamın geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 12 arttığını belirtti. Vatandaşların bankalara olan bireysel kredi ve kredi kartı borçlarının temmuzun ilk 10 gününde 39 milyar lira daha artarak toplamda 5 trilyon liraya ulaştığını söyledi.

“AKP, yandaşlara kaynak aktarırken 2025 bütçesini şimdiden tüketti. Yılın ikinci yarısında yine ek bütçe gündeme gelecek ama bu ek bütçeden ne asgari ücretliye ne de emekliye bir şey düşecek” dedi.

“Komisyon Sürecine Katılmaya Hazırız, Ancak Şeffaflık Şart”

Yücel, Meclis’te kurulması planlanan komisyon sürecine dair de değerlendirmede bulundu. CHP olarak sürece katkı vermek istediklerini belirten Yücel, bunun koşulsuz bir katılım anlamına gelmediğini ifade etti.

“Bu sürecin Meclis çatısı altında, tüm partilerin yer aldığı şeffaf bir komisyonla yürütülmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak diğer aktörlerin tavrı, samimiyeti ve sürecin nasıl işleyeceği bizim alacağımız tutumu da belirleyecektir.”