Denizhan Erkoç’tan Medyatava’ya ağır yanıt

Medyaradar sitesi ile Medyatava arasında günlerdir süren kavgada flaş gelişme.

Medyaradar’ın sahibi Denizhan Erkoç, suskunluğunu bozarak kendi tabiriyle ‘Medyatava’ sitesine zehir zemberek bir yanıt verdi.

İşte Denizhan Erkoç’un Medyatava yöneticiilerine verdiği o yanıt.

Noktasına virgülüne dokunmadan yayınlıyoruz:

“Rekabeti bel altına indiren MEDYATAVA ÇETESİ, 11 yıldır şerefimizle yayınını gerçekleştirdiğimiz MEDYARADAR’a iftira üstüne iftira atıyor bugünlerde. Sucuk dolandırıcısı olduk, küfürbaz olduk, belediyeleri haraca bağlayan olduk, bedava devlet olanaklarından faydalanan olduk. Olduk da olduk… Allah’tan korkmaz, kuldan utanmaz olunca insan yalan ve iftirada da böyle sınır tanımıyor.

Peşinen söyleyelim, bu iftiraların hepsinin hesabını mahkemede tek tek verecekler. Davaları kazandıktan sonra da kazanacağım tazminatları hayır hasenat işlerinde kullanacağımı ilan ediyorum.

Gelelim medyanın başına bela olmuş TAVA ÇETESİNİN yalanlarına;

“Sucuk dolandırıcı” imişim. Günlerdir FETÖ artığı yöntemlerle iftira atıyorlar. Nedir bu sucuk meselesi anlatalım… Ben yıllar önce bir sucuk firmasının ajansı tarafından dolandırıldım. Hem de yaklaşık 50 bin lira tutarında. Sadece dolandırılan ben de değilim. Dolandırılanlar arasında Aydın Doğan, Turgay Ciner ve birçok medya kuruluşu var.

Şahsımı “sucuk dolandırıcı” gösteriyorlar ya; adice bir yalan… Davayı açan benim, sucuk firmasının ajansı tarafından dolandırılan benim, işte bu da dava dosya numarası ve belgesini yayınlıyorum.

Gelelim diğer iftiralarına;

Bedava LED ekranda yayın yapmışım. Be salaklar orası benim yıllardır sözleşme karşılığı alıp işlettiğim bir yer. İster Medyaradar’ı yayınlarım ister kendi resmimi koyarım. Orası beni ilgilendirir. Bu ülkede meşru yollardan alnımızın teriyle ticaret yapmak ne zaman suç oldu?

“Garanti Koza” diye  bir yalanları daha var. Ne ben çözdüm ne de Kozacılar çözdü o iftirayı. “Bizim adımızı neden burada yazıyorlar” diye de garipsediler. Ucuz blöfleri bırakın, söyleyin biz de firma da öğrensin.

Televizyon kanallarına neler yapmışım bir anlatın da dinleyelim. Mesela sizin gibi program yapmak için ‘önce gazeteden dövüp sonra çamur at izi kalsın sisteminde’ mi haber yaptım? Ya da bir kanaldan reklam mı istedim? Gözünüzü seveyim bir yazın da okuyucularınız da öğrensin.

Yiğit Bulut’a saydırmışım, siyasi olarak bunun karşılığı CHP belediyelerinden ve devletten yerler almışım. Vallahi süper yapmışım o zaman. Nerelermiş buralar söyleyin de hemen satışa çıkarayım. Sayenizde bunları da öğrenmiş oldum. Yiğit Bulut meselesine gelince; adam okunuyor, siyasi olarak hiçbir meselem olmadı, olamaz. Lakin gazetecilik kısmında tabi ki yazacağım.

Bu arada yukarıda da söylediğim gibi şu bedava aldığım yerlerin listesini acil bir şekilde bekliyorum.  Reklam boş geçmesin satalım da para kazanalım biraz.

Ben bütün iftiralarınıza karşı açıklamamı yaptım.

Benim hayatta bir tane oğlum var ve ona bırakacağım tek miras onurlu soyadımdır.

Benim arkamdan kimse diyemez ki; dolandırıcı, hırsız, beleşçi, para karşılığı haber yaptı, oradan buradan avanta aldı.

Hangi ortağınız bir GSM operatörünün olumsuz haberlerini kanaldan çıkardı da sitenize avantadan reklam aldı?

Gazete köşelerinde parayla kitap tanıtımları yapıp, bunların faturalarını da kendi şirketinizden kesmediniz mi?

Hangi çerezcinin haberini gazetede kullanıp 60 bin TL parayı, şirketinize indirdiniz?

Hangi kurnaz kendini FETÖ’den aklamak için size akıl veriyor?

Bunların hepsini biz de yazarız, merak etmeyin.

Gelelim benim de merak ettiğim tek şeye!

Yahu siz patronunuzun suratına nasıl bakabiliyorsunuz?

Biraz onurlu davranın diyeceğim de… Sizde onur nerede?”