Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Ankara’da Valiler toplantısında açıklamalarda bulundu.
Erdoğan, ABD ile yaşanan vize kriziyle ilgili olarak “Çok açık, net konuşuyorum, bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. Amerika’nın, Türkiye gibi bir stratejik ortağını, bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Buna bizim ‘evet’ dememiz mümkün değil” dedi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan ABD’ye önemli mesajlar geldi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi:
Bir süredir ülkemiz bu coğrafyadaki bin yıllık varlığı ve bekası açısından tarihinin en kritik süreçlerinden birini yaşamaktadır. 2’nci bir kurtuluş savaşı verdiğimiz bir zaman diliminin tam ortasındayız.
Türkiye, içeriden ve dışarıdan kuşatılmaya çalışılıyor. Ülkemiz, tıpkı pençeleri sökülmüş bir aslan gibi ehlileştirilmek, boyunduruk altına alınmak isteniyor. Eski o pısırık Türkiye’ye alışmış olanlar, iddialı, vizyoner ve güçlü bir ülkeyi, güçlü bir Türkiye’yi hazmedemiyorlar.
BİRİLERİNİN İLERİ GARNİZONU DEĞİLİZ
Uzun yıllardır sadece ileri garnizon gibi görülen bir ülkenin aldığı kararları hayata geçirme iradesi göstermesini kabul edemiyorlar. Alan elden veren el durumuna gelmemiz birilerinin kabusudur.
“SIRBİSTAN’DA HALKLA KAYNAŞMAMIZ BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETMİŞTİR”
Bunlar Sırbistan’ı falan AB arka kapısı gördüğü için “Türkiye buralara uzandı he, olmaz böyle şey. Buna karşı da bazı tedbirler geliştirmemiz gerekir” anlayışının içindeler. Sırbistan Cumhurbaşkanı’nın kabinesi ile bizi karşılaması ezberleri bozan bir girişimdir. Novi Pazar’da halkla kaynaşmamız birilerini rahatsız etmiştir.
Ülkemize yönelik çok yönlü kirli bir plan uyguluyorlar. Bu planın içinde mezhep ve etnik temelli kışkırtmalar, terör örgütlerine sahip çıkma var. Bu kanlı oyunun içinde figüran olarak PKK, FETÖ, DHKP-C, DEAŞ gibi kanlı çeteler var.
ABD İLE VİZE KRİZİ… BU OLAYI ORTAYA ÇIKARAN BURADAKİ BÜYÜKELÇİDİR
İşte son dönemdeki ABD ile Türkiye arasındaki vize gerginliği bunun en güzel ifadesidir. Çok açık net konuşuyorum bu olayı ortaya çıkaran buradaki bir büyükelçidir. ABD’nin, Türkiye gibi bir stratejik ortağını bir kendini bilmez büyükelçiye feda etmesi kabul edilemez. Bizim buna evet dememiz mümkün değil.
Dışişleri Bakanıma onu söyledim, ‘Onların gönderdiği metnin kelimesi kelimesine aynısı onlara iade edeceksiniz’ dedim. Ve 2 saat içinde biz de onlara başlattık.
Biz bir kabile devleti değiliz. Biz Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz. Bunu kabul edeceksiniz.
TERÖR KORİDORUNUN AMACI TÜRKİYE’Yİ KUŞATMAKTIR
3 bin TIR Kuzey Suriye’ye gönderildi. Sayın başkana sordum “haberiniz var mı?” diye. “Olur mu öyle şey” dedi. Bunlar bizi herhalde görmez sağır böyle zannediyorlar. Öyle alışmışlar çünkü. Ama böyle bir Türkiye yok artık. Tüm piyonlarıyla bunlar üzerimize geliyorlar gelecekler. Ama biz sağlam duralım. 1453’ü zulüm olarak görenler olsa olsa Bizans’ın çocukları olur. Terör koridorunun DEAŞ ile mücadele olduğunu kim iddia edebilir. Terör koridorunun amacı Türkiye’yi kuşatmaktır.
Dün Barzani ile çatışan rejim şimdi yanınızdayız diyor. Barzani ile çatışan PYD şimdi beraberiz diyor. Bunlar birbirinin dostudur bunlar bizim dostumuz olamaz. Biz bu gerçeği bileceğiz ona göre adımlarımızı atacağız.
O SİLAHI ARTIK POLİS TEŞKİLATIMIZ KULLANMAYACAK
Bundan sonra artık Bakanım da burada söylüyorum, Sig Sauer diye bir silahı bizim polis teşkilatımız kullanmayacaktır. Çünkü onlardan almaya devam ettikçe bize tembellik geliyor. Biz kendi ürettiklerimizle yapalım.
Bu planların hedefi Türk milletine diz çöktürme planıdır.