Fon vurgunu davasında yeni bir gelişme yaşandı. Futbolcular, banka yönetimi hakkında bankacılık zimmeti suçlamasıyla yürütülen soruşturmaya takipsizlik kararı verilmesine dayanak olan BDDK kararına itiraz etti.
Denizbank’ın Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’nde “Özel kapalı fon” sistemiyle aralarında ünlü futbolcuların bulunduğu 19 mağdurun banka şube müdürü Seçil Erzan tarafından dolandırıldığı iddiasına ilişkin her geçen gün farklı bir detay ortaya çıkıyor. Davanın bazı şikayetçilerinin, “Bankacılık zimmeti” suçlamasıyla yürütülen soruşturmaya savcılıkça takipsizlik kararı verilmesine neden olan BDDK’nın “5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 162. maddesine göre yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” ilişkin kararın iptali için İdare Mahkemesine başvurduğu ortaya çıktı.
YÜRÜTMENİN DURDURULMASI TALEP EDİLDİ
İstanbul Cumhuriyet Savcılığının 19 Ekim 2023 tarihindeki takipsizlik kararında, BDDK’nın 14 Ağustos 2023 tarihli “5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 162. maddesine göre yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına” kararı vurgulanarak kurum tarafından savcılığa yazılı başvuruda bulunulması şartının yerine getirilmediği belirtilmişti. Bu karar üzerine fona para kaptıran Fernando Muslera, Selçuk İnan, Emrah Çolak, Musa Mert Çetin ve iş adamı İsmail İbrahim Çağlar’ın da arasında bulunduğu avukatlar, İdare Mahkemesi’ne yürütmenin durdurulması talebiyle dava açtı.
AYRI AYRI DAVALAR AÇILDI
İdare Mahkemelerine ayrı ayrı açılan davaların dilekçelerinde, BDDK’nın 14 Ağustos 2023 tarihli ve 10648 sayılı ‘Yazılı başvuruda bulunulmasına yer olmadığına dair’ verilen kararının kanuna ve hukuka aykırı olduğu belirtilerek telafisi imkansız zararlara sebep olmaması için, idarenin savunması beklenmeden yürütmenin durdurulması istendi. Dilekçede, “Hukuka aykırılığı pek çok farklı yönden sabit olan Kurul Kararı içerisinde müvekkilin de bulunduğu pekçok kişinin zarar gördüğü bir olayda, ilgili şahısların zimmet suçu kapsamında soruşturulmasını engellemektedir. Bu durum yukarıda ayrıntılı olarak ele alındığı üzere yalnızca müvekkili ya da zarar gören diğer şahısları değil tüm kamuoyunu derinden etkilemektedir, zira esasen etkilenen ve zarar gören kamu menfaatidir” denilerek BDDK’nın bu kararının iptali de talep edildi.
BDDK’NIN SAVUNMASI BEKLENECEK
9. İdare Mahkemesi, 30 gün içinde davalı BDDK’dan savunma ve “Dava konusu işlemin hukuki gerekçelerinin sorularak dayanak teşkil eden tüm bilgi ve belgelerin yer aldığı işlem dosyasının” gönderilmesine karar verdi. Mahkeme, savcılıktan da uyuşmazlıkla ilgili olarak verilen kararlara itiraz edilip edilmediğinin, itiraz edilmişse sonucunun gönderilmesine hükmetti. Öte yandan aynı istemle 14. İdare Mahkemesine daha önce dava açılmış olması nedeniyle davalar arasında hukuki bağlantı olup olmadığının saptanması için dosyanın İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 10. İdari Dava Dairesi’ne gönderilmesine de hükmedildi.
SAVCILIĞIN KARARINA İTİRAZ EDİLDİ
Diğer yandan bazı şikayetçiler, savcılığın “Bankacılık zimmeti” suçundan verilen takipsizlik kararına da “İptal davası beklenmeden usul ve yasaya aykırı şekilde tesis edilen ek kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kaldırılması” için itirazda bulundular. Aralarında Denizbank A.Ş. ve Seçil Erzan’ın da bulunduğu 11 şüpheli yönünden verilen takipsizlik kararına karşı yapılan itiraz üzerine mahkemede bulunan dava klasörleri İstanbul Sulh Ceza Hakimliğine gönderildi.