Gazeteci ve yönetmen Gökmen Ulu, İzmir Dikili Belediye Başkanlığı’na aday adaylığını açıkladı. Toplumcu belediyeciliğin çağdaş versiyonunu hayata geçireceklerini belirten Ulu, kenti kolektif akıl ve bilimle yöneteceklerini söyledi.
Gazeteci, yazar ve yönetmen Gökmen Ulu, memleketi İzmir Dikili’de belediye başkan aday adayı oldu. Cumhuriyet Halk Partisi Dikili İlçe Başkanlığı’na dosya almaya giden Ulu’ya, 1984 yılından sonra Türkiye’de sosyal belediyeciliğin manifestosunu oluşturan Osman Özgüven ve çok sayıda partili de eşlik etti. Buluşmada CHP İlçe Başkanı Emre Kırlı ve yönetim kurulu üyeleri de hazır bulundu. Aday adaylarına başarılar dileyen Kırlı, “Bu partiyi ileriye taşımak bizim de görevimizdir. Parti olarak Gökmen Ulu’nun da yanında olduğumuzu belirtmek istiyoruz” dedi.
Demokratik yarışı CHP’nin örgütsel bütünlüğüne halel getirmeyecek ve toplumun bir arada yaşama kültürünü zedelemeyecek şekilde, siyasi etik değerlerine bağlı kalarak, dürüstçe ve centilmence sürdüreceğini belirten Ulu, “Yıllarca sizlere, ülkeme hizmet ederken, adalet, demokrasi ve özgürlük mücadelesinde ödediğim ağır bedeller sonucunda göğsüme takılan namus nişaneleri, şeref madalyaları ile başım dik, alnım ak olarak huzurlarınızdayım” diye konuştu.
CHP Genel Merkezi’nin bilimsel ölçme değerlendirme metodolojisi ile halkın istediği kişileri aday yapma kararına çok sevindiğinin altını çizen Ulu, “Toplumun her kesiminden gelen güçlü vazife çağrıları kalbimdeki üretim enerjisi ile birleşti ve hiç tereddüt etmeden aday adaylığımı ilan ettim” dedi.
İlkeleri ve yönetim anlayışından söz eden Ulu, “Kurucu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk’ün oluşturduğu altı ok ilkelerimize 1965 sonrasında Karaoğlan Bülent Ecevit ve onurdaşları ile birlikte sosyal demokrasinin temel değerleri eklenmiştir. CHP’nin özü, ana programı budur. Dikili ise 1984 sonrası Osman Özgüven ile birlikte sosyal belediyeciliğin manifestosunun yazıldığı kenttir. Sosyal demokrasinin evrensel değerlerini ve toplumcu belediyeciliğin çağdaş versiyonunu Dikili’de hayata geçireceğiz” diye konuştu.
Ulu, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Doğaya ve insanların hayatına iyi dokunuşlar yaptıkça mutlu ve huzurlu oluyorum. Hayatım ortadadır. Ego sorunum hiç yok. Koltuk derdim de yok. Makamdan güç alan değil, makama güç veren bir belediye başkanı olacağım. Kelimenin tam anlamıyla şeffaf bir belediye olarak meclis toplantılarını canlı yayınlayacağız, belediyenin bütün gelir ve giderlerini internet sitemizde düzenli yayınlayacağız, vatandaşımız belediyeye gelip istediği konuda hesap sorabilecek. Kendimin ve ailemin mali durumu hakkında da saydam ve düzenli olarak bilgi vereceğim.
Belediyedeki iş kardeşlerimle çok güzel ve verimli bir çalışma iklimi oluşturmanın yanı sıra, toplumun bütün kesimlerini yönetime ortak ederek katılımcı demokrasiyi uygulayacağız. Beni tanırsınız, kimseyi ötekileştirmeden, toplumun bütün renklerini kucaklayacağım. Türkiye’nin yanı sıra uluslararası kamuoyunda şehircilik biliminden akıllı kentlere, tarım üretiminden sosyal bilimlere kadar her alanın uzmanlarını Dikili’ye kanalize ederek muhteşem bir sinerji oluşturacağım. Dikili’yi kolektif akıl ve bilimle yöneteceğiz.
Ekoloji hareketinin ve adalet, eşitlik, özgürlük, barış, emek, demokrasi mücadelesinin içinde olacağız. Sokakta olacağız. Halkla el ele, yürek yüreğe olacağız. Dikili’de CHP oylarını büyük oranda artıracağımızdan adım gibi eminim.
Genel Başkanımız Sayın Özgür Özel’in ifade ettiği doğrultuda değişim ve gelişimi tabana yayacağız. Dikili’deki sinerjiyi Bakırçay Yöresi’ne de yayacağız, Bergama, Kınık, Menemen, Aliağa’yı CHP olarak geri alacağız.
1989 yılındaki yerel seçim zaferini hatırlayın. Gücünü halktan alan belediye başkanlarıyla oluşan yerel yönetim baharı, iktidara giden yolun en büyük kuvvet kaynağı olmuştu. Yerel seçim başarısı, CHP İktidarı’nın müjdecisi olacak.”