Irak ve Suriye’ye asker göndermeyi içeren tezkerenin süresi, 2 yıl daha uzatıldı..
Suriye-Irak tezkeresi ve Lübnan’da bulunan Türk askerinin görev süresinin 1 yıl uzatılması TBMM Genel Kurulu’nda oylanarak kabul edildi. Irak ve Suriye’ye asker göndermeyi içeren tezkere, CHP ve HDP’nin “hayır” oylarına karşı AK Parti, MHP ve İYİ Parti’nin “evet” oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı.
TBMM Genel Kurulu, MHP’li Meclis Başkanvekili Celal Adan başkanlığında toplandı. Gündem dışı konuşmaların ardından Irak ve Suriye’ye 2, Lübnan’a 1 yıl asker gönderme süresinin uzatılmasına ilişkin Cumhurbaşkanlığı tezkereleri görüşmeleri yapıldı.
TEZKERELERİN SÜRESİ UZATILDI
Görüşmelerin ardından söz konusu tezkereler için TBMM’de oylamaya geçildi. Tezkere, CHP, HDP ve TİP’in “hayır” oylarına karşı Ak Parti, MHP, İyi Parti ve Memleket Partisi’nin “evet” oylarıyla 2 yıl daha uzatıldı.
TEZKERENİN İÇERİĞİ
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla Meclis Başkanlığı’na gönderilen Irak ve Suriye tezkeresinde terör örgütü PKK/PYD-YPG’nin, Suriye’de bölücü faaliyetlerine devam ettiği belirtildi.
Türkiye’nin güney kara sınırlarına mücavir bölgelerde yaşanan gelişmeler ve süre giden çatışma ortamının milli güvenlik açısından taşıdığı risk ve tehditlerin artarak devam ettiğine vurgu yapılarak, şu ifadelere yer verildi:
“Irak’ta PKK ve DEAŞ unsurlarının varlığını sürdürmesi, etnik temelli ayrılıkçılığa yönelik girişimler, bölgesel barışa, istikrara ve ülkemizin güvenliğine doğrudan tehdit oluşturmaktadır. Suriye’de, sınırımıza mücavir alanlarda PKK/PYD-YPG ve DEAŞ başta olmak üzere mevcudiyetini sürdüren terör örgütleri, ülkemize, ulusal güvenliğimize ve sivillere yönelik eylemlerini sürdürmektedir. İdlib’de, Astana süreci kapsamında istikrar ve güvenliğin tesisine ilişkin faaliyetleri hedef alan risk ve tehditler devam etmektedir. Bütün bu gelişmeler kapsamında, terörle Irak ve Suriye’nin toprak bütünlüğünü bozmaya ve sahada gayrimeşru oldubittiler oluşturmaya yönelik, milli güvenliğimize tehlike oluşturabilecek her türlü risk, tehdit ve eyleme karşı, uluslararası hukuktan doğan haklarımız doğrultusunda gerekli önlemlerin alınması milli güvenliğimiz açısından hayati önem arz etmektedir.”