Kılıçdaroğlu Sarraf’a gizli bilgileri kimin sızdırdığını açıkladı

CHP bugün parti grubunu Meclis’te değil, Ankara Arena’da topladı.

Kılıçdaroğlu Sarraf’a gizli bilgileri kimin sızdırdığını açıkladı
Yayınlama: 05.12.2017
A+
A-

Partinin Kadın Kolları tarafından düzenlenen toplantıda konuşan CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, hakkında casusluk soruşturması başlatılan Rıza Sarraf’a, “devletin gizli kalması gereken belgelerini kimin teslim ettiğini” açıklıyor.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, geçen haftaki partisinin grup toplantısında açıkladığı “Man Adası belgeleri”nin ardından, bugün de Ankara Arena’da kadınlara seçme ve seçilme hakkının verilmesinin 83. yıldönümü nedeniyle CHP Kadın Kolları tarafından düzenlenen “Eşitlik ve Adalet Kadın Buluşması”nda yaptığı grup toplantısında, hakkında casusluk soruşturması başlatılan Rıza Sarraf’a, “devletin gizli kalması gereken belgelerini kimin teslim ettiğini” açıklıyor. Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları:

Bugün burada Cumhuriyet tarihimizin en önemli toplandılarından birini yapıyoruz. Ankara’dan bütün dünyaya bütün kadınlara sesleniyoruz. Siyasette daha fazla olunuz. Gücünüzü gösterin ki haksızlık, hukuksuzluk yaratanlar kaçacak delik arasınlar.

Bugün Deniz Baykal’ı Almanya’ya yolcu ettik bütün dualarımız Deniz Baykal’la. Gönlü burada. İnşallah kısa sürede sağlığına kavuşur.

 

“Hiç kimse Kudüs üzerinde oynamasın”

 

Kudüs. 68 kuşağından çok sayıda gencimiz bugün Filistin topraklarında yatmaktadır. Filistin’in bağımsızlığı için gittiler. Filistin’in devlet kurmaları bizim için önemlidir. Bu salondan yüz binlerce kadının selamını, saygısını gönderiyoruz. Sizin devlet talebinizi, demokrasi talebinizi destekliyoruz. Kudüs üzerinde kimse oyun oynamasın. Ortadoğu’da yeniden kanın, gözyaşının neden olurlar. Hiç kimse Kudüs üzerinde oynamasın. Hiç kimse onlara olan desteğimizi engelleyemez.

 

Kadına seçme ve seçilme hakkı

 

Bugün 5 Aralık. Kadına seçme ve seçilme hakkının verildiği 83. yıl. 1934’te bu hakkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları bir yasa ile tanıdılar. 1934’te Türkiye’de kadınlar seçme ve seçilme hakkına sahip olurken Fransa bu hakkı 10 yıl sonra, 1944’te, İtalya, Arjantin, Meksika 1946’da verdi. Yunanistan 1952 yılında verdi.Gazi Mustafa Kemal Atatürk şunu çok iyi biliyordu. Erkekler cephede savaşırken onlara silah desteğini, omuzunda top mermisi götüren bu ülkenin yılmaz kadınlarıydı. Mustafa Kemal Atatürk 1934 yılında bunu verdi. İlk kurultaydan sonra yüzde 33 cinsiyet kotası getirdik. Yeter mi? Hayır. Bunun parlamentoda siyasi partiler yasasına da girmemiz lazım. Bütün kadınların önünde söz veriyorum, önümüzdeki günlerde Grup Başkanvekillerine talimatım yüzde 33 cinsiyet kotası içeren siyasi partiler yasası değişikliğini TBMM’ye sununuz. Biz bunu genel kurula indirdiğimizde kadınlara haber vereceğiz, kim evet diyor, kim kadınların siyasette daha az yer almalarını istiyor orada göreceğiz. Sizler de izleyin, bizler de takipçisi olacağız. Madem ki kadınlar üretmek istiyorlar, siyaset istiyorlar. Bütün bunları sağlayan bir parti var. Adı CHP’dir. Gelin CHP’ye. Sizin yaşam tarzınızı asla sorgulamadık, sorgulamayacağız. Görüşünüz, inancınız ne olursa olsun bütün kadınları CHP’nin çatısına bekliyorum. 

 

“Bu düzene evet diyorsanız ben buna isyan ediyorum”

 

Hayatın acısını en derinden yaşayan bu ülkenin kadınlarıdır. Ekonomik dar boğazın en büyük acısını kadınlar çıkar. Açlıktan bebeği ölenler, soğuktan çocuğunu kaybedenler..Konya Ereğli’de Ayaz bebek hayatını kaybetti. Tek odalı kerpiç bir evde kalıyordu. Camları kırıktı… Bu annenin dramını Man adasında şirket kuranlar anlayamaz, en iyi anneler anlar. Van Gürpınar’da 16 kilometre sırtında küçük Muharrem’i taşıyan babanın acısını unutmadık. Emine Akçay’ın hikayesi.. Adana’da oturmaktadır yoksuldur. Raporda şöyle geçer; cebindeki son 6 lira ile oduncuya gitti yakacak almak için. Oduncu, ‘Bu paraya olur mu’ diyerek on kilo odunu verdi. Odunlar ıslak olduğu için lastikle yakmaya çalıştı, yanmadı. Saç kurutma makinesi çalıştırıp oğlunun eline tutuşturdu daha sonra baka odaya geçip kendisini astı. Bu söylediğim Emine Akçay’ın dramıdır. Bu söylediğim Man adasında şirket kuranların dramı değil Türkiye’de aç ve açıkta kalan milyonlarca kadının dramıdır. Hepinize sesleniyorum; Bu düzene evet diyorsanız ben buna isyan ediyorum. Emine Akçay’ları yaratan düzene isyan ediyorum. Çünkü ben Bülent Ecevit’in gazi Mustafa Kemal’in düzeninden geliyorum. İnsanca ve hakça bir düzen istiyorum.

Herkesin özgürce dolaşabildiği bir düzen. Herkesin can ve mal güvenliğinin olduğu bir düzen. Siz sadece yandaşlarınızı düşürseniz bu düzen insanca ve hakça bir düzen değildir. Bu mücadelenin kahramanları bu ülkenin kadınları olacak. Ekmek alırken vergi ödüyorsunuz, çocuğunuza sakız alırken vergi ödüyorsunuz. Ama birileri vergi ödememek için her türlü tezgahı kuruyor. Az önce söyledim, Emine Akçay odun almak için vergi öder, Man Adası’nda şirket kuranlar vergi kaçırmak için her türlü sahtekarlığı yaparlar. Ben bunun hesabını sormayacak mıyım? 

 

“Sen gayri millisin”

 

Ne alırsanız vergi ödüyorsunuz. Ama birileri vergi ödememek için her türlü tezgahı kuruyor. Emien Akçay odun almak için vergi öder Man adasında şirket kuranlar vergi ödememek için her türlü tezgahı yapar. Ben bunun hesabını sormayacak mıyım? Durumu iyi olan pırlanta alır, vergi yoktur. Ama bir de 12 saat direksiyon sallayan kamyon şoförünü düşün. Dünyanın en pahalı mazotunu sana satıyorlar. Neymiş? Millilermiş, yerlilermiş. Sen vergi ödememek için şirket kurarsan ne millisin ne yerlisin. Sen gayri millisin.

 

“Kadın hareketi ile biz bunları sandığa gömeceğiz”

 

Elinde viski kadehi, altında en pahalı şort, altında yatı liman liman gezer, o da mazot alır bir kuruş vergi ödemez. Sen bunun hesabını 2019’da soracaksın. Kadın hareketi ile biz bunları sandığa gömeceğiz. Ayda 1404 lira alan bir asgari ücretliyi düşünün. Gelir vergisi, KDV, damga vergisi, ÖTV öder ama bu Mancılar yurt dışında tezgah kurarlar. Bir de diyorlar ki bunlara karışmayın. Hepsine dokunacağım, hepsini gece uyutmayacağım. Bu milletin vicdanını ayağa kaldıracağım. 

 

“1 sterlinlik şirkete 15 milyon dolarlık para niçin gelir, neden gider bu paralar?”

 

1 sterlinlik şirkete 15 milyon dolarlık para niçin gelir, neden gider bu paralar? Hala cevabı yok. Bunlar diyorlar ki, biz adil vergileme getirdik. Vergilemede adalet yok. 

 

Hala belgeler sahtedir diyorlar. Kendilerine cevabım çok basit. Madem sahteydi, Meclis’te komisyon kuralım, çoğunluk sende. Gelmiyorsun. Kurmuyorsun, sahte olmadığını da sen biliyorsun. Sen istiyorsun ki benim sahtekarlıklarım Meclis’te ortaya çıkmasın. Sözüm söz bunu sonuna kadar takip edeceğim. Bu bir şirket ticaretiymiş, hangi şirket cevap yok? Kar ne? Cevap yok. 1 sterlinlik şirket 15 milyon dolarlık ticareti niçin yapıyor? Cevap yok. Sıtkı Ayan kimdir? Cevap yok. 

 

Sevgili Erdoğan gözlerinden öpüyorum seni. Sevgili Erdoğan doktoru yanına al. Enişten Ziya İlgen’in Man Adası’nda şirketi var mı? Bir daha soruyorum. Enişte niye şirket kursun? 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.