CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 günlük Adalet Yürüyüşü’nün ardından miting düzenledi..
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 25 günlük Adalet Yürüyüşü’nü Maltepe Mitingi ile sonlandırdı.
Kılıçdaroğlu Maltepe miting alanında halka seslenirken “15 Haziran 2017’de sabah saatlerinde Ankara Güvenpark’ta başladığımız yürüyüşü Maltepe’de noktaladık. Bu yürüyüşü bugün sonlandırıyoruz. Sanmayın ki bu yürüyüş burada son buldu.. Bu yürüyüş bizim için bir son değil, tam aksine bundan sonraki dönemdeki ilk adımımız olacaktır.” dedi…
İşte Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satırbaşları:
Benimle birlikte yürüyen tüm yurttaşlarımıza, emniyet güçlerimize teşekkür ediyorum.
Dünyanın en barışçıl yürüyüşünü, dünyanın en barışçılm eylemini gerçekleştirdik..
Olmayan adalet, mazlumlar için yürüdük.
Bu yürüyüşte acı kaybımız oldu Hasan Tatlı. Kendisine rahmet diliyorum. İki tane kızı bizimle bir gün yürüyerek babalarının vasiyetini yerine getirdi..
Hapisteki gazeteciler için yürüdük, adalet için yürüdük. Bugün Sözcü muhabiri Mediha Olgun’un doğum günü onun için de yürüdük.
Üniversiteden atılan hocalar için yürüdük.
KHK ile işine son verilen akademisyenler için yürüdük. Hapisteki askeri okul öğrenciler için yürüdük.
Tek adam rejimine karşı olduğumuz için yürüdük. FETÖ’ye karşı olduğumuz için yürüdük..
PKK, IŞİD ve diğer tüm terör örgütlerine karşı yürdüdük..
Haksız yere içeriye konulan Nuriye ve Semih için yürüdük..
15 Temmuz şehitleri ve gazilerimiz için yürüdük..
Zulme karşı aldığmız için yürüdük. Zalimlere karşı yürüdük..
Bizim için ‘İktidara geldiklerinde başörtülülerin başanı açacaklar’ diyorlar. Biz kimsenin inancına yaşam şekline karışmayız.
İki tane 15 Temmuz var.
Birisi halkın ve TBMM’nin şanlı direnişininin 15 Temmuz’u bir diğeri ise sarayın 15 Temmuz’u..
Saraydaki zat, 15 Temmuz’u fırsat bilerek 20 Temmuz’da OHAL yetkisi alarak Meclis’i tamamen devre dışı bırakarak sivil darbe yapmıştır..
15 Temmuz’dan sonra hakim, dosyadaki delil durumuna bakmıyor, Sarayın gözünün içine bakıyor ve öyle karar veriyor..
Ne istiyoruz:
1- OHAL kalksın istiyoruz..
2. Üniversiteye, camiye, yargıya siyaset girmesin istiyoruz.
3- Hapiste gazetecisi olmayan ülke istiyoruz.
4- FETÖ ile gerçek mücadele ve FETÖ’nün siyası ayağının ortaya çıkarılmasını istiyoruz..
Tek adam rejimi istemiyoruz, dikta istemiyoruz, tam bağımsız parlamenter sistem istiyoruz..
“ADALET ÇAĞRISI” METNİ
Adalete susamış kardeşlerim, buraya gelirken, bir Maltepe çağrısı metni hazırladım. Bu metni okuyacağım;
Biz, yani biz, 15 Haziran’dan bu yana yürüyen on binler, bugün Maltepe’de bir araya gelen milyonlar olarak sesleniyoruz.
Sadece ve sadece adalet istiyoruz. Sadece bizleri destekleyenler için değil herkes için istiyoruz.
Biz 25 gündür hep birlikte haykırdığımız, hak, hukuk, adalet talebimizin çok geç olmadan karşılanmasını istiyoruz.
Siyasete barışçıllığın hakim olmasını istiyoruz.
Adalet hakkımızdır, hakkımızı istiyoruz.
Günümüz Türkiye’sinde mülkün temeli sarsılmalıdır.
Bir araya gelen milyonlar olarak Türkiye’nin içine sokulduğu duruma dair tespitlerimize ilişkin çağrımız;
1- Darbe girişimini lanetliyoruz. 15 Temmuz gecesi TBMM’nin onurlu duruşu ve halkımızın direnmesi ülkemizin demokratik kazanımı olmuştur. Biz buna sokağın 15 Temmuz’u diyoruz. Siyasi ayağın ortaya çıkarılması engellenmektedir. FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkarılmalı.
2- 20 Temmuz darbesi yapılmıştır. OHAL ilan edilmiş ve TBMM yetkileri gaspedilmiştir. Biz buna sarayın 15 Temmuz’u diyoruz. OHAL derhal kaldırılmalı.
3- Yargıyı siyasetin emrine vermek demokrasiye ihanettir. Kollektif suç gibi uygulamalardan vazgeçilmelidir.
4- OHAL ile mağdurların yargıya erişim hakları ellerinden alınmıştır. Tüm uygulamalara son verilmelidir.
5- 20 Temmuz sivil darbesinden sonra, 15 Temmuz darbe girişimi ile ilişkisi bulunmayan ama muhalif göründüğü için haklarından yoksun bırakılan akademisyen ve kamu görevlileri görevlerine iade, tutuklu milletvekilleri serbest bırakılmalıdır.
6- Sadece mesleklerini yaptıkları için tutuklanan gazeteciler derhal serbeset bırakılmalı.
7- OHAL koşullarında serbest tartışmanın yapılmadığı bir ortamda gerçekleştirilen anayasa değişikliği gayri meşrudur. Bu bir mühürsüz seçimdir. Türkiye gayri meşru anayasa ile yönetilemez.
8- Demokratik parlamenter sistem üzerindeki her türlü vesayet kaldırılmalıdır. Liyakat yasası görevde yükselmede esas alınmalıdır.
9- Sadece hukuk alanında değil, toplumsal yaşamın bütün alanlarında yaygın adaletsiz düzen devam etmektedir. İşsizlik, örgütsüzlük, yaygın şiddet, terör gibi geniş yelpazede yaşanan adaletsizliklerin giderilmesi için ortak irade geliştirilmelidir.
10- Adalet sadece iç politikaya değil, uluslararası ilişkilere de hakim olmalıdır.
“BU YÜRÜYÜŞ ARTIK BAŞLADI”
Hukuk güvenliğinin olmadığı bir toplumda kamu düzeni sağlanamaz. Bu adalet çağrısı, adaletin temeli olduğu inancıyla hazırlanmıştır. Bu mücadele bizim mücadelemizdir. Ve biz Türkiye’yiz. Biz kavga değil, huzur isteyen Türkiye’yiz. Bu memleket bizim memleketimiz. Bu yürüyüş bizim yürüyüşümüz. Bu çağrıdaki tüm taleplerimiz karşılanıncaya kadar durmayacağız. Bu yürüyüş artık başladı. Korku duvarlarını yıkacağız. Adalet yürüyüşümüzün bu son günü yeni bir adımdır.
Siyasal partileri ve bütün yurttaşları bildirinin hedeflerini sahiplenmeye çağırıyoruz. Bu çağrıyı Maltepe Meydanı’ndan milyonların oyuna sunuyorum. Kabul edenler ellerini kaldırsınlar. Görkemli bir manzara, tarih yazıyoruz. Ülke için doğuyoruz, Türkiye için doğruyoruz. Hepinize teşekkür ediyorum.
Adaletsizliğe, haksızlığa, zulme isyan edeceğiz, karşı çıkacağız. Çünkü inancımız da diyor ki; Zulmün karşısında susan dilsiz şeytandır.