‘Trafikte Haklarım Derneği’nin Meclis’e gönderdiği rapora göre, Türkiye’de trafik kazalarında ölen her 100 yayadan 26’sı çocuk, her 11 aileden biri trafik mağduru
Raporda hasar danışmanlık firması görevlilerinin, kaza yerine polisten önce gidip trafik mağdurlarını ‘Çok tazminat alacaksınız’ diye dolandırdığı vurgulandı
‘Trafikte Haklarım Derneği’, TBMM Trafik Alt Komisyonu’na Türkiye’deki trafik sorununu gözler önüne seren ve üyelerin “Tüyler ürpertiyor” dediği çarpıcı bir rapor gönderdi. Türkiye’de ölen her 100 yayadan 26’sının çocuk olduğu vurgulanan raporda, her 11 aileden birinin trafik mağduru olduğu belirtildi. Raporda, hasar danışmanlık firmalarının trafik kazası yaşayan mağdurları, “Çok tazminat alacaksınız” diyerek dolandırdığı, tazminatın neredeyse tamamını alıp milyonlarca liralık vurgun yaptıkları kaydedildi. Raporda, firma görevlilerinin kurduğu güçlü haberleşme ağı ile kaza yerine polisten önce gittikleri, cenazede veya mevlit okutulurken, hastanede ölü yıkanırken bile mağdurların zaaf anlarını kullanıp ikna ettikleri anlatıldı.
Sarsıcı gerçekler
TBMM Trafik Alt Komisyonu, kazaların önlenmesine yönelik çalışmalarını olgunlaştırırken, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da destek verdiği ‘Trafikte Haklarım Derneği’ komisyon üyelerini sarsan bir rapor sundu. Tüyler ürperten raporda, şu tespitler yer aldı:
GÜNDE 20 BOEING DÜŞÜYOR: Dünya karayollarında meydana gelen kazalarda her yıl 1.3 milyon kişi hayatını kaybetmekte ve 50 milyon kişi de yaralanmaktadır. Başka bir deyişle, dünyada her gün yaklaşık 20 adet Boeing 737-800 tipi yolcu uçağı düşmekte ve yolcuların tamamı hayatını kaybetmekte.
ÖLÜMDE 3. SIRADA: Trafik kazalarındaki yaralanmalar 2020’ye kadar küresel sağlık yükünde üçüncü sırayı alacak. Dünya Sağlık Örgütü’nün 178 ülkeden derlediği verilere dayanarak hazırladığı Karayolu Güvenliği Küresel Durum Raporu’na göre, ölüm nedenleri sıralamasında 9. sırada olan trafik kazaları, 2030’da
5. sırada yer alacak. Sağlık Bakanlığı’na göre, Türkiye’de ölüm nedenleri arasında ‘trafik kazaları sonucu ölüm’ 3. sırada yer alıyor. Trafik Kazalarını Önleme Derneği’nin araştırmasına göre, Türkiye’de her 11 aileden biri trafik mağduru.
HER GÜN 22 KİŞİ: Türkiye’de her yıl 7 bini aşkın kişi, trafik kazalarında hayatını kaybederken yaklaşık 300 bin kişi de yaralanmakta. Yani Türkiye’deki yollarda her gün ortalama 22 kişi ölürken, 820’den fazla kişi de yaralanıyor.
YÜZDE 48’i 10 ÜLKEDE: Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre, dünyadaki kazalara bağlı ölümlerin yüzde 48’inden sorumlu 10 ülke; Türkiye, Brezilya, Kamboçya, Çin, Mısır, Hindistan, Kenya, Meksika, Rusya ve Vietnam.
100 YAYADAN 26’SI ÇOCUK: Ülkemizde trafik kazalarında yaşamını yitiren her 100 yayadan 26’sı çocuk. Çocukların, trafik kazaları sonucu hayatlarını kaybetme oranı Türkiye’de yüzde 14.7, Almanya’da yüzde 4.9, İngiltere’de yüzde 5.86, ABD’de ise yüzde 6.59.
ÖZEL YASAL DÜZENLEME ŞART: Trafik kazalarıyla ilgili ‘taksir/bilinçli, taksir/olası kast’ ayrımını net ortaya koyan özel yasal düzenlemeler olmalıdır. Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun alt ve üst sınırının artırılması ve ölümlü, yaralanmalı kazalarda cezaların caydırıcı olması için karar vericiler ve uygulayıcıların yeni bir düzenleme yapmaları gerekmektedir.
CAYDIRICILIĞI KALMIYOR: Trafik kazalarındaki yargılamalarda, genellikle hâkim takdirinde basit taksir hükümleri uygulanarak 2 ila 6 yıl arası cezalar veriliyor. Takdiri hafifletici sebeplerin uygulanması, cezanın 2/3’ünün infaz edilmesi, hapis cezasının ertelenmesi, hükmün açıklanmasının geri bırakılması, denetimli serbestlik derken cezaların caydırıcı bir tarafı kalmıyor.
SERBEST KALIYORLAR: Ölümlü/yaralanmalı trafik kazası sonucu 4 yıl 6 ay hapis cezası alan bir fail, kapalı cezaevinde en fazla 3 gün ‘iyi hal’li kaldıktan sonra açık cezaevinde 3 ay yatarak serbest kalıyor.
YARGILAMA EN AZ 5 YIL: Trafik kazalarında yargılama süreci (1 yıl soruşturma savcılık süreci,
1-2 yıl asliye/ağır ceza mahkemelerinde kovuşturma süreci, 1-2 sene Yargıtay/istinaf üst mahkeme süreci) ortalama 5 yıl sürmekte. Üst mahkemeden karar onanmadığı sürece bu süre daha da uzun sürmekte. Sevdiğini kaybetme/engelli kalma acısıyla birlikte trafik mağdurları uzun yıllar süren zor, yıpratıcı hukuki süreçler yaşamakta. Bu süreçler sonunda verilen cezalar hem mağdurları hem de kamu vicdanını derinden yaralamakta.
PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİN: Kaza yapan kişi ile ilgili kazayı yaptığına dair yeterli delil varsa (görgü tanığı, kamera kaydı vb.) yargılama süresinde kazayı yapan faile, yurt dışına çıkma yasağı hemen konulmalı. Hürriyeti kısıtlayıcı cezaların süreleri artırılmalı. Ehliyeti yoksa ehliyet almamalı. Ehliyeti varsa ehliyete el koyma süreleri uzatılmalı. Ölümlü/ağır yaralamalı trafik kazalarında fail asli kusurlu ise ceza asla para cezasına çevrilmemeli.
Kuzen acısıyla dernek kurdu
Yasemin Usta (32) ikiz kuzenlerinden Gökhan’ı trafik kazasında kaybettikten sonra ölüme neden olan sürücü ve soruşturmayı eksik yürüten iki polisi mahkum ettirdi. Ardından kurduğu ‘Trafikte Haklarım Derneği’ ile trafik kazası mağdurlarının yardımına koşmaya başladı. Yasemin Usta’nın Anadolu Vakfı’nın Sosyal Girişimci Gençler Yarışması’nda jüri özel ödülüne layık görüldü.
Tazminat dolandırıcılığı
Raporda, hasar danışmanlık firmalarının trafik kazalarında mağdurları nasıl dolandırdığı anlatıldı. Milyonlarca liralık vurguna dönüşen trafik kaza tazminatı konusunda raporda, “Ölümlü, yaralanmalı trafik kazası sonucu mağdurların tazminat hakkını almak için kurulmuş özel şirketler, mağdurların yaşadığı travmadan faydalanarak kazazede aileleri, ‘Sigortadan yüksek tazminat kazanın’ diyerek tuzağa düşürüyor. Ailelerin alması gereken tazminatın tamamını/büyük kısmını kendileri alıyor” ifadelerine yer verildi.
“Ooo baba ölmüş”
Milliyet’in ulaştığı ‘Trafikte Haklarım Derneği’nin kurucu başkanı Yasemin Usta şunları söyledi: “Mağdurları takip ediyorlar. Gazete haberlerinden takip ediyorlar. Yasal olmayan yollardan da bilgilerimizi ellerine geçirdiklerini düşünüyorum. Numara bir şekilde gidiyor, bir yerden bilgiler gidiyor, yoksa nereden beni bulabilecek. Özellikle ölümlü kazaların peşindeler, tazminat hakları yüksek çıkacağı için. Bir baba öldüğünde tazminat hakkı daha yüksek olduğu için ‘Ooo baba ölmüş, iyiymiş’ deyip sevinerek olaya bakıyorlar. Bunu bir avukat itiraf etti. Mağdura ulaşıp travmasından faydalanıyorlar. Paket halinde sunuyorlar. ‘Yüksek tazminat alacaksınız, mahkemeye gelmeyeceksiniz, hiç para ödemeyeceksiniz, hepsini biz halledeğiz’ diyerek sözleşmeyi imzalatıyorlar. Belli bir yüzde alacaklarını söylüyorlar ama masraf adı altında tazminatın çoğunu alıyorlar.”
Mevlide geliyorlar
Kuzenini kazada kaybettiğini ve benzer sıkıntıları yaşadıklarını belirten Usta, söz konusu firmaların çeşitli ikna yöntemleri kullandığını vurgulayarak, “Kaza olur olmaz bazen polisten önce olay yerinde oluyorlar. Cenaze törenlerinde, cenaze yıkanırken, hatta mevlit okunurken mağdurları buluyorlar. ‘Sizinle aynı köydeniz’ veya ‘uzaktan akrabayız’ diyerek konuya giriyorlar. Mağdur reddetse bile azimle girişimlerini tekrarlıyorlar. Mağdur ağır travma içinde olduğu için sağlıklı düşünemiyor. Vekâleti almaları yeterli oluyor” dedi.
AĞLATAN KAMU SPOTU
‘Trafikte Haklarım Derneği’, trafik güvenliğinde duyarlığı artırmaya yönelik kampanyalar yürüterek, trafik kazalarında ölüm ve yaralanmaların azalmasına katkı için 2015’te kuruldu. Trafik mağdurlarının yasal hakları konusunda bilgiye ulaşması misyonunu üstlendi. Dernek, İçişleri Bakanı Soylu’nun desteğiyle dijital ‘Trafikte Haklarım Platformu Projesi’ni hazırladı. Emre Altuğ, Ecem Özkaya Üstündağ ve Olgun Toker’in yer aldığı ve kamuoyu hafızasında “Ünlüleri ağlatan spot” olarak yer tutan, “Can Kaybediyoruz” adlı kamu spotunu hazırladı.