Terör örgütü PKK’nın şehit ettiği öğretmen Necmettin Yılmaz’ın Gümüşhane’deki köyünde matem var.
Terör örgütü PKK’nın şehit ettiği öğretmen Necmettin Yılmaz’ın Gümüşhane’deki köyünde matem var. 10 yıldır baktığı köpeği Kral da köye getirip beste yaptığı elektrogitar da sahipsiz artık.
Necmettin Yılmaz (23), Şanlıurfa Siverek’in Çiftçibaşı köyünde sınıf öğretmeniydi. 16 Haziran Cuma günü, yaz tatilini geçirmek üzere memleketi Gümüşhane Torul’a bağlı Demirkapı köyüne gitmek üzere yola çıktı. Yeni aldığı otomobiline bindi. Erzincan-Tunceli yolunda PKK’lı teröristler yolunu kesti. 12 Temmuz’da naaşını Pülümür Çayı’nda köylüler buldu.
‘Kaleminden başka neyi vardı oğlumun’
Şehit öğretmen, 16 Temmuz’da onbinlerce katıldığı devlet töreniyle köyünde toprağa verildi. Şehit öğretmenin köyüne gittik. Mezarını ziyaret edip ailesi, akrabaları ve meslektaşlarıyla konuştuk. Necmettin öğretmenin köyü Demirkapı’ya, bozuk dağ yollarından ulaşıyoruz. Köy, Sarıç ile Zabuk dağlarının arasındaki dar vadide. Sarp kayalar, çiftçilik ve hayvancılığa elvermiyor. İnternetin olmadığı, cep telefonunun çekmediği yoksul, ıssız bir Anadolu köyü. Gençler okumak, babalar çalışmak için şehirlere gitmiş. Tıpkı Necmettin Yılmaz ile inşaat işçisi babası Hamit Yılmaz gibi.
İLKOKULDAN BERİ AİLESİNE HASRET
Necmettin öğretmen, dört kardeşin ikincisi. Ailesinin üniversite mezunu ilk çocuğu. İlkokulu köyünde okuduktan sonra Gümüşhane Bağlarbaşı Yatılı Bölge Ortaokulu’nda, Gümüşhane Ali Fuat Kadirbeyoğlu Anadolu Lisesi’nde yatılı okudu. Artvin Çoruh Üniversitesi Sınıf Öğretmenliği Bölümü’nden mezun olduktan sonra bir yıl Torul’da ücretli sınıf öğretmenliği yaptı. 2016 – 2017 öğretim yılında Şanlıurfa Siverek’in Çiftlikbaşı İlkokulu’na kadrolu olarak atandı. Sevinçle, koşarcasına gitti. Köy çocuğuydu, köy çocuklarına ışık olacaktı. Meslektaşı, köylüsü, yakın arkadaşı Serdar Bayram, “İlkokuldan beri ailesine hasretti. Fakirlik nedeniyle yatılı okullarda okudu. Ailesine hasret gitti” diyor.
SÜRPRİZ YAPACAKTI
Necmettin öğretmenin baba ocağında matem şimdi var. Evinde, mezarında bayraklar dalgalanıyor. Babası Hamit Yılmaz, “Köyümüz fakirdir ama cahil insan yoktur. Cehalet en büyük düşmanımızdır. Sevgimiz, saygımız insandır. Başka bir şey bilmiyoruz” diyor. Oğlunun yüreğindeki sevgiyi, köpeği Kral’ı anlatıyor: “Kral 10 yaşında bir Kangal kırması. Oğlumun çocukluğunu biliyor. Çok iyi anlaşırlardı.” Serdar Bayram ise arkadaşı Necmettin’in öğrencileriyle iyi iletişimini, fark yaratan bir öğretmen olduğunu anlatıyor ve devam ediyor: “KPPS’ye sadece iki ay hazırlandı ve 90 puan aldı. Sınıf öğretmenliğinden önce Fen Bilimleri’ni kazanmıştı. İcatları vardı, mekanik bilgisi çok iyidi. Geçen yıl TÜBİTAK Bilim Şenliği kapsamında robotlar tasarladı.” Baba Hamit Yılmaz ise oğlunun ilk önce Gümüşhane Üniversitesi Elektrik Mühendisliği Bölümü’nü kazandığını ancak maddi sıkıntı nedeniyle gidemediğini söylüyor.
BESTE YAPIYORDU
İnşaat işçisi ağabeyi Ahmet Yılmaz bağlama çalan kardeşinin elektrogitarda da ustalaştığını anlatıyor: “Maaşının yarısını babama gönderiyordu. Sürpriz yapmayı çok severdi. O gün yoldan aradı beni. ‘Arabamla geliyorum. Sakın babamlara söyleme. Sürpriz yapacağım’ dedi”. Küçük kardeşi Yahya ise “Kendi besteleri de vardı” diyor. Anne Gülay Yılmaz, konuşmakta, ayakta durmakta zorlanıyor.
LİSE AŞKIYLA NİŞANLANACAKTI
Necmettin Yılmaz, lise aşkı E. ile eğitimlerinin farklı okullarda sürmesi nedeniyle ayrı düştü. E., iki yıllık Çocuk Gelişimi Bölümü’nü bitirdikten sonra Şanlıurfa’ya geldi. Necmettin Yılmaz, Ramazan Bayramı’ndan sonra ailesiyle birlikte E.’yi Adıyaman’daki ailesinden istemeye gidecek, nişanlanacaktı. Askerliğini yaptıktan sonra evlenip eş durumundan E.’nin naklini Siverek’e yaptıracaktı.
BABA HAMİT YILMAZ
Ülkemizdeki bu ateşin bir an önce söndürülmesini istiyorum. Kimin elinde güç varsa elini taşın altına soksun. Anaların babaların yürekleri yanıyor. Neden oluyor bu terör? Benim çocuğumu öldürenleri ne Kürt ne Türk sıfatına koyabiliyorum. Rabbim ne yaratmış diye utanıyorum. Elinde kaleminden başka neyi vardı oğlumun? Vatanına, bayrağına bağlıydı. Amacı o bölgenin çocuklarının eğitim seviyelerini yükseltip ekmek sahibi yapmaktı. Bu ateş bizi değil, ülkemizi yakıyor.