Günümüzde tenis akademileri, genç sporcuları başarıya ulaştırmak için adeta bir makine gibi programlıyor. Sabah bir saat fitness, ardından iki saat tenis. Öğleden sonra yine fitness ve iki saat tenis… Haftanın altı günü, aylar boyunca devam eden bu düzen, sporcuları fiziksel ve zihinsel olarak tüketiyor. Peki, gerçekten de başarı böyle mi...