Türk Silahlı Kuvvetlerince gece yarısı Irak’ın kuzeyinde düzenlenen hava harekatında 12 hedef isabetle vuruldu.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar, beraberinde Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Güler, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Koramiral Adnan Özbal ile dün akşam saatlerinde Muharip Hava Kuvveti Komutanlığına gitti.
Hava Kuvvetleri Komutanlığının kullanmaya başlayacağı yeni üniformalardan giyen Orgeneral Akar, Birleştirilmiş Hava Harekat Merkezi’ne geçerek brifing aldı.
Çalışmaları denetleyen Akar, daha sonra gece yarısı Irak’ın kuzeyindeki hedeflere yönelik hava harekatının bir bölümünü takip etti. Kandil başta olmak üzere Hakurk ile Avaşin-Basyan’a yönelik harekatlarda teröristlerin sığınak, barınak, silah mevzisi ve mühimmat deposu olarak kullandığı 12 hedef imha edildi.
Böylelikle 2 gün içinde söz konusu bölgede 26 hedef savaş uçakları tarafından vurulmuş oldu.
“Gece gündüz, dağ bayır demeden başarıyla yerine getiriyoruz”
Orgeneral Akar, buradaki konuşmasına, terörle mücadele ve teröristlerin etkisiz hale getirilmesinde önemli faaliyetlerinden dolayı personeli tebrik ederek başladı.
Türkiye’nin çevresinde belirsizlikler, istikrarsızlıklar ve sıkıntıların olduğunu belirten Orgeneral Akar, “Bunlara karşı yapmamız gerekeni yapıyor, almamız gereken tedbirleri alıyoruz.” diye konuştu. Türkiye’nin haklı menfaatleri konusunda tüm alanlarda aralıksız olarak çalışıldığını, gerekli tedbirlerin alındığını dile getiren Orgeneral Akar, “15 Temmuz hain darbe girişimi nedeniyle bazı sıkıntılarımız oldu, personel sayısı konusunda bir takım sıkıntılar yaşadık fakat içimizden bu hainler temizlendikçe etkinliğimizin daha da arttı, Türk Silahlı Kuvvetleri olarak daha da güçlendik.” ifadelerini kullandı.
TSK’nın vatanın birliği, bütünlüğü, güvenliği, milletin egemenlik ve bağımsızlığı için elinden gelen tüm gayreti gösterdiğini ve bunu göstermeye devam edeceğini vurgulayan Orgeneral Akar, “Bunun için gece gündüz, dağ bayır demeden herkes kendisine düşen görevi büyük bir heyecan, başarıyla en iyi şekilde yerine getiriyor.” dedi.
“Üniforma giyen hainlere gerekli cevabı verdik”
“TSK anayasa çerçevesinde, yasalar doğrultusunda kendisine verilen görevleri büyük bir fedakarlık, kahramanlıkla bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla yerine getirmeye devam edecektir.” değerlendirmesinde bulunan Akar, TSK’nın milletinin emrinde ve daima görevinin başında olduğunu, öncelikli görevi teröristle mücadele harekatının kararlılıkla sürdüğünü söyledi.
Son terörist etkisiz hale getirilinceye kadar terörle mücadelenin aralıksız olarak sürdürüleceğini vurgulayan Orgeneral Akar, şöyle devam etti:
“TSK buna göre planlarını yaptı, uygulamalarının icrasını yapmakta. Sınır ötesinde de terör örgütleriyle mücadelemizi sürdürüyoruz. Başta FETÖ olmak üzere PKK/PYD/YPG ve DEAŞ dahil tüm terör örgütleriyle, bunun dışında ülkemize yönelik her türlü tehdit ve tehlikeye karşı faaliyetlerimizi sürdüreceğiz. Bundan dönüş yok. Bu sefer, bu dönemde biz azimle, kararlılıkla tüm terör örgütlerinin, tüm teröristlerin üzerine gitmek suretiyle bunların sonunu getirmek için kararlıyız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti, Türk Silahlı Kuvvetleri bu konuda kararını vermiş durumda ve inşallah bunu bir şekilde bitireceğiz. 25 Temmuz 2015’te başlayan terörle mücadelenin yeni safhası büyük bir yoğunlukla başladı. Havada karada bu operasyonlar sürdürüldü, devam etti, İkiyaka Dağları dahil bir sürü temizlik yapıldı. Bunun akabinde 15 Temmuz hain darbe girişimiyle karşılaştık. Burada TSK’nın vatanını, milletini seven evlatları ve tüm milletimiz karşı koymak suretiyle bunun üstesinden geldik. Üniforma giyen hainlere gerekli cevabı verdik ve şu anda da yargı gerekli cevabı vermeye devam ediyor.”
Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik Fırat Kalkanı Harekatı’nın FETÖ’nün hain darbe girişiminden bir ay sonra başladığını hatırlatan Orgeneral Akar, “Birtakım zorluklara, sıkıntılara rağmen, hatta bazılarının ‘Bu ordu artık harekat yapamaz.’ demelerine rağmen büyük bir başarıyla, kararlılıkla gerçekleştirdik ve Fırat Kalkanı Harekatı, özellikle 15 Temmuz sonrası olmasıyla önem arz etmekte.” ifadesine yer verdi.
Fırat Kalkanı Harekatı sonrasında Afrin’deki terör hedeflerine yönelik Zeytin Dalı Harekatı’nın başladığını ifade eden Akar, şu anda harekatın son safhası olarak adlandırılan “istikrar safhası”nın devam ettiğini anlattı.
“Hiçbir sivile zarar vermeden bu faaliyetleri yürüttük”
Afrin’de çok sayıda el yapımı patlayıcı ve mayınların bulunduğunu, oradaki Mehmetçik’in bunların bertarafı için fedakarca çalıştığını belirten Akar, “Zeytin Dalı Harekatı’nın birçok özelliği var. Bunların en başında biz sadece kendi halkımızın, milletimizin güvenliğini değil, hudutlarımızın güvenliğini sağlarken aynı zamanda Afrin’de yaşayan masum Suriyeli kardeşlerimizin de teröristlerden çektikleri cefaya da son verdik, onları da rahat ve huzur içinde yaşamaları için gerekli ortamı sağladık” şeklinde konuştu.
Harekatların meşru müdafaa kapsamında uluslararası hukuka uygun düzenlendiğine dikkati çeken Akar, “Bu konularda zaman zaman bazı yanlış yorumlar yapılmakla birlikte bunlar BMGK kararları dahil uluslararası ve ulusal hukuka uygun, meşru biçimde yaptık.” dedi.
Suriye’nin kuzeyindeki terör hedeflerine yönelik harekatın sadece uluslararası hukuka değil kendi kültür ve manevi değerlere de uygun gerçekleştirildiğini dile getiren Akar, “Hiçbir sivile zarar vermeden bu faaliyetleri yürüttük. Hava Kuvvetlerini o kadar hassas kullandık ki başka ülkelerce diğer kentlere yapılan harekatlarla Afrin harekatındaki fotoğrafları yan yana koyduğunuzda ne kadar hassas çalıştığımız, ne kadar hassas bir uygulama içinde olduğumuz, ne kadar dikkatli olduğumuzu, çevreye, masum insanların hayatına ne kadar duyarlı olduğumuzu açık ve seçik şekilde görmek mümkün.” değerlendirmesinde bulundu.
Orgeneral Akar, TSK’nın Afrin’deki insani yardım faaliyetlerine de büyük destek verdiğine işaret ederek, diğer yardım kuruluşlarının yardımlarının yanı sıra Mehmetçik’in günde 15 bin ekmeği bölge halkına dağıttığını bildirdi.
“Asil milletimizin hakkını korumak için azimliyiz”
İdlib Gerginliği Azaltma Bölgesi faaliyeti kapsamında 12 gözlem noktasının TSK tarafından kurulduğunu kaydeden Orgeneral Akar, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bu gözlem noktalarını kullanarak ateşkesin sağlanması, idame edilmesi, oradaki insanların güvenliğine, insani yardım faaliyetlerinin aksaksız yürümesine yönelik gayretlerimizi sürdürüyoruz. Bu arada rejim tarafından zaman zaman karadan ve havadan tehdit şeklinde bölgeye ateş edilmesi, buradaki sivil insanların zarar görmesi oradaki hayatı oldukça zorlaştırıyor. Çünkü bu, insani yardım faaliyetlerini aksatıyor çünkü bu radikalleşmeyi zorluyor. Aynı zamanda burada yaşayan 3,5-4 milyon insan bir şekilde buraları terk ettiği zaman da gidecekleri tek yer var, Türkiye, Türkiye’ye doğru gitmelerine sebebiyet verebiliyor.”
TSK’nın, Ege ve Akdeniz’de de faaliyetlerinin olduğunu anımsatan Akar, “Bu faaliyetleri uluslararası hukuka uygun olarak devam ettiriyoruz. Yaptığımız çalışmalarda iyi komşuluk ilişkilerine, barışa, huzura, karşılıklı güven geliştirici konulara elimizden gelen katkıyı sağlamaya çalışıyoruz. Ancak bununla birlikte Türkiye Cumhuriyeti’nin, asil milletimizin hak ve menfaatleri neyse bunları korumak ve kollamak konusunda azim ve kararlı olduğumuzu tekrarlıyoruz.” dedi.
Akar, TSK’nın dünya barışına katkı sağlamaya yönelik Afganistan’dan Bosna Hersek’e, Kosova’dan Lübnan’a, Somali’ye kadar birçok yerde faaliyetlerine devam ettiğini belirterek, TSK’nın seçkin, saygın yerini ileri götürmek için çalıştıklarını söyledi. Akar, tüm personelin “Sancağı bizden sonrakine teslim etmeden ölmek bize haram” anlayışıyla fedakarca çalıştığını da vurguladı.