Türk Tabipler Birliği (TTB), X hastalığına dair sosyal medya paylaşımlarının etkisiyle birçok insanın bu hastalığın yeni bir tehdit olduğuna inandığını belirterek, “Ancak gerçek bir hastalık olmadığının bilinmesi önemlidir” açıklamasında bulundu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), X hastalığına dair bir bildiri yayınladı. Söz konusu hastalıkla ilgili olarak, sosyal medyada dolaşmaya başlayan başlıklara ve gönderilere vurgu yapılan açıklamada, X’in yeni bir hastalık olarak algılanmasının bazı bireyler arasında yaygın olduğuna dikkat çekildi. Ancak açıklamada şu değerlendirmelerde bulunuldu:
“Öncelikle X hastalığının gerçek bir hastalık olmadığının bilinmesi gerekir. Bir salgına veya birden fazla kıtaya yayılması halinde pandemiye neden olabilecek, şu anda bilinmeyen bulaşıcı hastalıklara atıfta bulunmak için Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirtilen X hastalığı varsayımsaldır. X hastalığı, aynı zamanda belirti gösterebilecek bir hastalık değildir. Çünkü böyle bir hastalık henüz bulunmamaktadır.”
Nerede ve ne zaman meydana geleceği bilinmiyor
Açıklamada, 2019 sonundaki COVID-19 salgınının X hastalığına dair bir örnek olduğuna işaret edilerek şu ifadeler kullanıldı:
“COVID-19, kendimize karşı yeterince hazırlıklı olmamız nedeniyle hızla yayıldı ve dünya genelinde milyonlarca kişinin ölümüne yol açan bir salgına dönüştü. X hastalığı kavramı, insan sağlığına yönelik gerçek ve büyüyen bir tehdidi tanımlar ve dünya, bu tür tehditlere daha etkili bir şekilde yanıt verebilmeli ve hazırlıklı olmalıdır. En son X hastalığı örneği, COVID-19’u tetikleyen SARS-CoV-2 virüsüydü.”
Ayrıca, gelecekte ortaya çıkacak bir sonraki X hastalığının nerede ve ne zaman meydana geleceğinin tahmin edilemeyeceği belirtilerek, bilim insanlarının, halihazırda insanlarda hastalık yapma potansiyeli olan yaklaşık 25 virüs ailesinden kaynaklanabilecek yeni bir virüsü bekledikleri vurgulandı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
“Belirli bir hastalığın özelliklerini veya ortaya çıkış zamanını tam olarak öngöremememiz, bu hastalıkla ilgili bir plan yapamayacağımız anlamına gelmez. Devletler, bilim insanları, emek ve meslek örgütleri gibi paydaşlar, gelecekteki salgınlara karşı bir araya gelmeli ve önceki pandemilerden çıkarılan derslerle kapsamlı, uygulanabilir bir plan oluşturmalıdır. Bu şekilde, gelecekteki salgınlarda birçok yaşam kurtarılabilecektir.”