Bu komşuluk kadınlara yeni bir hayat verdi

Ülke ekonomisi ve bölge için değer yaratan Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı’nın uzun yıllardır işletmecisi ve en büyük hissedarı olan bp; hattın Türkiye’de geçtiği yerleşim yerlerinde sürdürülebilir bir gelecek için çalışıyor. bp, BTC Sosyal Yatırım Programı ile insanı, doğayı ve kültürü koruyan çalışmalara imza atıyor. Programda 2003 yılından bu yana 45 milyon dolardan fazla yatırım desteğiyle yüzlerce projenin hayata geçmesi sağlandı.

Bu komşuluk kadınlara yeni bir hayat verdi
Yayınlama: 28.11.2022
A+
A-

BTC Petrol Boru Hattı Sosyal Yatırım Programı ile boru hattındaki komşularına destek olduklarını söyleyen bp Türkiye Sosyal Yatırım Müdürü Suna Ercan, program hakkında şunları söyledi:

“İnşaatı 2003 yılında başlayan BTC Petrol Boru Hattı; Bakü’den aldığı petrolü, bin 76 kilometrelik bir güzergahta taşıyıp, Ceyhan’daki terminalden gemilere aktarıp dünya pazarlarına sunuyor. Her ne kadar boru yer altından geçse de güzergah boyunca geçtiğimiz 412 yerleşim yerinde binlerce insanla komşuluk ilişkileri kuruyoruz. Biz de iyi komşuluğun gereği olarak üzerimize düşeni yapıyor; yaşamın değerlerini paylaşmak, birlikte üretmek ve geleceğe birlikte bakmak için destekler veriyoruz. BTC Sosyal Yatırım Programı kapsamında boru hattının geçtiği güzergahta yaşayan kadınların, sosyal ve ekonomik yaşamda fırsatlara erişim olanaklarını artırmak ve kapasitelerinin gelişimine katkı sunmak öncelikli hedeflerimizden. Sadece son yedi yılda 258 projeye destek sağladık ve bunların arasında kadın odaklı 20 proje yürüttük. Bu sayede 14 kadın girişimci BTC tarafından desteklenerek kendi işyerlerini kurdular. Desteklerimizle kadınlar için ortak kullanım alanları iyileştirildi, tarım işletmeleri açıldı, girişimci kadınlar kırsalda ve kent yaşamında hayallerine doğru ilerlediler.”

Aşkale’de İstanbul modası

BTC Petrol Boru Hattı Sosyal Yatırım Programı Kadın Projeleri arasında öne çıkan hikâyelerden biri Erzurum Aşkale’den Semra Şenol’a ait. Şenol, hayatını değiştiren projeyi şöyle anlatıyor:

“Henüz 25 yaşımdayken pek de iyi olmayan koşullarda konfeksiyon sektöründe çalışıyordum. Bir gün ‘Ben de yapabilirim’ diyerek, kendi işimi kurmaya karar verdim. BTC Sosyal Yatırım Programı ve KOSGEB’in desteği ile 2014 yılında kendi mağazamı açtığımda ‘Aşkale’ye İstanbul modasını taşıyacağım’ demiştim. Geçen sekiz yıllık sürede ürün çeşitlerim arttı, gelirim yükseldi ve büyüme planları yapmaya bile başladım. Öncelikle; bir kadın ticaret hayatına eşit koşullarda başlamıyor, bir kere çevreniz ‘yapamazsın’ diye önünüze set çekiyor ve seni kabul etmiyor. BTC Sosyal Yatırım Programı vesilesi ile çevremdekiler de başardığımı gördü ve kabul etti. Şimdi buradaki yüksekokulda başarı öykümü paylaşıp genç kadınlara ilham veren seminerler veriyorum; bire bir görüşmeye gelen öğrenciler bile oluyor. Beni görüp başarmış olmamdan cesaretlenen başka kadınlara örnek olduğum için çok mutluyum.”

“İstedim ve oldu”

“Arıcılık yapacağım” dediğinde çevresindeki herkesin “Olmaz” dediği” Gülsen Eken de yılmamış bir kadın girişimci. Eken, “Erzurum Aşkale’nin Merdiven köyündenim; 2017 yılında arıcılık yapmaya karar verdim. Baktım BTC kadın girişimcilere destek veriyor, ‘20 kovan arım olur, yanında da bir bal süzme makinası’ diyerek başladım. Daha önce arıcılık yapmamıştım ama babam arıcıydı. Bu yıl 300 kilonun üzerinde balım oldu. Üstelik şekersiz, ben hiç şeker vermem arılarıma. Bölgede kendimden başka kadın arı yetiştiricisi duymadım. Zaten ben ‘Arıcılık yapacağım’ dediğimde çevremdeki herkes karşı çıkmıştı, ama dedim ya seviyordum, istedim ve oldu işte.”

“Kadınlar çok güçlüler”

Şükran Erdoğan ise hikâyesini şöyle anlatıyor:

“Ev kadını olarak evde oturmak hiç bana göre değildi, çocuklarım büyümüştü. Hikâyem bir kuaför salonu açma isteğiyle başladı. O sırada BTC’nin kadın girişimcilere desteklerini görünce hemen başvurdum. 2015 yılında, başvurum kabul edilince nasıl sevindim anlatamam. Kadınlar kendilerine güvenmiyorlar, oysa çok güçlüler. Çevreme baktığımda kadınların erkeklerin arkasından yürüdüklerini görüp çok üzülüyorum, neden yan yana değil de biri arkada? Ekonomik bağımsızlık eşit yaşam için çok önemli. Başlarken hedefimi belirledim, BTC desteği tam o anda imdadıma yetişti, kuaför salonumu açtım, başarılı oldum. Arabamı ve evimi aldım, şimdi de işimi büyütmeyi planlıyorum.”

Adıyaman’a ahşap Besi bebekleriyle gelen heyecan

GÖKHAN KARAKAŞ Adıyaman – Önüne çıkarılan tüm engelleri aşarak hayatını kurarken pek çok kadına örnek olan isimlerden biri Zahide Durmaz Akar. Adıyaman’a Türklerin ilk yurdu Orta Asya’dan 900 yıl önce gelen Türkmen bir ailenin ferdi olan 43 yaşındaki Akar, anneannesi Besi Serttaş’tan miras ahşap bebek geleneğini sürdürerek büyük bir umuda imza atıyor. Çocukluğunda, Türkmen geleneklerini devam ettiren anneannesinin ahşap bebeklere yöresel kıyafetler giydirmesini ilgiyle izleyen Akar, şimdilerde 50’den fazla kadının el emeğiyle kendi hayatını kurmasına yardımcı oluyor. Anneannesinin 1993 yılında ölümünün ardından binlerce yıllık Türkmen geleneğini yaşatmak için kolları sıvayan Akar, 1997 yılından beri büyük bir azim gösteriyor.

Türkmen geleneklerine özgü kadın kıyafetleriyle giydirdiği Besi bebekleriyle önce Türkiye’de, ardından pek çok ülkede tanınan Akar, “Çocukluğumda çok oyuncağım olmadı. Anneannem Besi Sertbaş artan kumaşları kullanarak oyuncaklarımı yapardı. Onun ölümüyle hem hatırasına hem yöresel kültürümüze sahip çıkmak için Besi Bebek Projesi’ni hayata geçirdim. Malzeme tedarikçilerim önceleri benimle çalışmak istemediler. Ağabeyim Kazım Durmaz veya yol göstericim Ali Yıldırım ile gitmek zorunda kaldım. Hatta gitmem gereken bir fuara beni götürmedikleri gibi benden aldıkları bebekleri tanıtmadan geri getirdiler. Önüme setler kuruldu, engellendim ama yılmadan çalıştım. Şimdi beni gördüklerinde ceketlerini ilikliyorlar, hatta kendileri arayıp ‘Malzeme gerekli mi’ diye soruyorlar” diye konuştu. TOGEM tarafından Halk Eğitim Merkezi ve İş-Kur ortaklığı ile açılan geleneksel el sanatları kursunda Adıyamanlı kadınların Besi Bebek yapımıyla para kazandığını belirten Akar, “Besi bebeklerin kadın olanına Besi denir. Adıyaman’da çok kullanılan Abuzer ismi ise erkek bebeklere verilir. Kaliteli ahşaptan yapıldığı için kırılmaz, ipek kumaşta kök boyama yapılır. 50 aşamadan geçen bebeği bir kadın üç günde bitirebiliyor. Baş bağlama şekline hangi köyden, evli mi bekar mı ya da hangi aileden geldiğini öğrenebilirsiniz” dedi.

 

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.