Cübbeli Ahmet durmuyor! Şimdi de Hz. Muhammed terliği

Cübbeli “Nal-ı Şerif” denilen bir terliği anlatığı videosunda, bu terliği giyenlerin Hz Muhammed’i rüyasında gördüğünü ileri sürüyor. Geçtiğimiz yıllarda, Cübbeli’nin kefenle ilgili bir sohbeti ortaya çıkmıştı. Cübbeli, ‘Benimle ilgisi yok’ dediği o kefenlerin, kişiyi kabin azabından koruduğunu, hatta sorgu meleklerinin sorularına rahat cevap vermelerini sağladığını ileri sürmüştü.

CNNTurk’ün haberine göre görüntüler, Cübbeli Ahmet’in 4 yıl önce cemaatine yönelik yaptığı bir konuşmasından çekildi. Cübbeli Ahmet videoda 130 liraya satılan bu terlikleri giyenlerin evinin bereketli olacağını, evlerinin yanmayacağını, evin içerisindeki eşyaların çalınmayacağını, rüyalarında da Hz. Muhammed’i göreceklerini ileri sürüyor.

Terliğin özelliklerini sayan Cübbeli Ahmet, ardından da “Kutusunu yaptırıyorum, faziletlerini üzerine yazdıracağım” ifadelerini kullanıyor.

CÜBBELİ’NİN ‘YAKMAYAN KEFEN’ SOHBETİ ORTAYA ÇIKTI!

2015’te, Cübbeli Ahmet Hoca,  basında çıkan “yakmayan kefen” satışı yaptığı ve hatta bu ürünün internet sitesinden satışını sohbetinde anlatarak cemaati satın almaya teşvik ettiği iddiasına “ulan ne alakası var” diyerek itiraz etmişti. Ancak o sohbetin görüntüleri ortaya çıkmıştı.

“Yanmaz kefen” tartışmalarına bir yenisi daha eklendi! Kişiyi kabir azabından koruyan kefenle ilgili olarak, böyle bir ürünün satışında yer almadığını söyleyen Cübbeli Ahmet’in yeni görüntüleri ortaya çıktı. Cübbeli Ahmet o sohbetinde, kişiyi kabir azabından koruyacak kefenin özelliklerini anlatıyor, hatta satın alabilecekleri mağazanın adını bile veriyor.

CÜBBELİ: BENİMLE İLGİSİ YOK

Cübbeli Ahmet’in benimle ilgisi yok dediği o kefenle ilgili bugün ortaya ilginç bir görüntü ortaya çıktı. Görüntülerde Cübbeli Ahmet bir sohbetinde, kişiyi kabir azabından koruyacak kefenin özelliklerini anlatıyor.

“KABİR AZABINDAN KORUYOR”

Cübbeli o sohbetinde, belirttiği duanın ölünün kefenine yazılması gerektiğini söylüyor. İşte Cübbeli’nin o ilginç sözleri;

“Yazılırsa, o kişi mezarında korkmaz, kabrine cennetten bir pencere açar, cennet bahçelerinden bir bahçe yapar. Bu rivayetle amel etmek isteyenler, önceden yazdırmalı, yakınlarına da vasiyet yapmalı. Kefenin yerini de öğretmeli ki çünkü onlar telaştan başka bir kefen bulurlar. Bak benim kefeni burada demeli. Hazırlamalı diyor. Bu ismi şerifi yazdık bu kefene. İkinci olarak, bu ismi şerifi ya Kabe örtüsüne ya da ceylan derisine yazılmalı. Herkese Kabe örtüsü bulacak durumumuz yok. Benim kendime göre bir parçam var. Bayağı bu konuda bir bohça hazırladım ben. Telaştan beni de gömerler, sonradan açamazlar. İyi bir vasiyet yapmak gerekiyor.

Bu isimlerin hepsi bu  kefende mevcuttur. Biri kağıda yazılıdır, kişinin göğsüne konulacak. Biri kefene yazılıdır, biri de ceylan derisine yazılıdır. Bu da size gelmiştir. Çarşamba’daki dükkanda hazır olmak üzere. Belki de hazırlanmıştır, sorarsınız. Kadın ve erkek farklıdır. Hepsi aynı değil.”