Avrupa müziğinin yeni ve başarılı seslerinin Türkiye’den müzisyenlerle bir araya geldiği Sound of Europe Festivali (Avrupa’nın Sesi) kapsamında Kalamış’ta ücretsiz olarak 7 konser yapılacak.
Avrupa Birliği Yaratıcı Avrupa Programı tarafından desteklenen Avrupa ağlarından EUNIC’in (Avrupa Birliği Ulusal Kültür Enstitüleri) İstanbul ve Ankara kümelerinin girişimi ve Kadıköy ile Çankaya Belediyeleri’nin katılımı ile hayata geçirilen Sound of Europe Festivali başlıyor. Bu sene 3.’nücüsü yapılan festival, 14 ve 15 Eylül 2024’te Kalamış Atatürk Parkı, Ankara Çankaya Ahlatlıbel Atatürk Parkı ve İzmir Bostanlı Seyir Terası’nda bir kez daha müzikseverlerle buluşacak. Avrupa ile Türkiye arasında sanatsal ve müzikal bir buluşma noktası ve bir kültürel değişim platformu olmayı hedefleyen Sound of Europe Festivali, iki gün boyunca üç kentte eş zamanlı gerçekleştirilecek konserlerle yeni seslere ve projelere bir kez daha ev sahipliği yapacak.
3 Şehir, 2 Gün, 25 Konser
Katılımın ücretsiz olduğu festival kapsamında, 25’ten fazla konserde, Avrupa’dan ve Türkiye’den 50’yi aşkın yabancı ve yerli sanatçı izleyicilerle beraber olacak. Avrupa’dan 13 farklı müzik grubunun yanı sıra Türkiye’den yerel sanatçıları sahnesine konuk ederek yeni sesler ve projeler için bir keşif sahnesi olmayı hedefleyen Festival, bu sene de Avrupa’nın yeni seslerini müzikseverlerle buluşturacak.
Festivalin Kadıköy konser programı şöyle:
14 Eylül Cumartesi
Saat 18.30 – 19.30 Dünya çapında beş kıtada 60’tan fazla ülkede konserler veren İtalyan acapella grubu Mezzotono dünyada en fazla ülkeyi ziyaret eden Avrupalı vokal gruplarından. İtalyanca, İngilizce ve İspanyolca şarkılarla birçok müzik tarzını kapsayan repertuarları ile grup, mizah dolu parçalarıyla dinleyiciyi eğlendiriyor.
Saat 20.00 – 21.00 Fransız şarkıcı-söz yazarı ve yorumcu Ysé, pop’un yükselen isimlerinden. Naif ama bir o kadar cesur şarkı sözleriyle dinleyiciyi kendine bağlayan sanatçı, Rock en Seine 2022’de şarkılarının prömiyerini yaptıktan sonra Fransa çapında bir turneye çıktı. 2021’de Stranger Quartet’e çellist/basçı olarak katılan sanatçı, H-Burns’ün Leonard Cohen’e saygı turnesinde 60’dan fazla konserde eşlik etti.
Saat 21:30 – 22:30: Dora de Goederen (davul), Tamara Leichtfried (gitar,vokal) ve Viktoria Kirner’den (bas,vokal) oluşan DIVES, 2015’te tanıştıktan sonra hızla müzik dünyasında kendini duyurdu. Dünyanın önde gelen müzik festivallerinde sahne alan Avusturyalı ekip, 16 farklı ülkede yaklaşık 180 konser verdi. Grup, parçalarında 80’lerin titreşimlerini surf pop ve modern indie müzikle buluşturuyor.
15 Eylül Pazar
Saat 17.00 – 18.00 Aleyna Talınlı, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı viyolonsel bölümünden mezun olduktan sonra, grubu August ile İKSV Genç Caz Yarışması’na katılarak, İstanbul Caz Festivali’nde konser verme hakkı kazandı. Ardından sözü ve bestesi kendisine ait olan “Kimse İçin” adlı şarkısı ile İKSV’nin ilk Genç Caz albümünde yer aldı. Konserlerinde Talınlı’ya eşlik eden Ertuğrul Kızmaz, Bahadır Peker’den aldığı armoni ve gitar eğitimi ile genç yaştan bu yana tutkusu olan müziğe yoğunlaştı. İkili, yerli-yabancı ve özgün parçalardan oluşan repertuarlarında, kimi zaman groove’un kimi zaman huzurlu bir yolculuğun içinde hissedeceğiniz bir seçki yer alıyor.
Saat 18.30 – 19.30 Şarkıcı, söz yazarı ve multi-enstrümantalist Polonyalı
Zuzanna piyano, gitar ve akordeon çalıyor. Bazen şiirsel, bazen enerjik ve daima kalpten parçalar seslendiren Zuzanna’nın folk etkisindeki melodileri, kişisel şarkı sözleri ve hikayelerle birleştiriyor. Sesi ve tarzı sıklıkla Zaz’ınki ve “Amélie” filminin müzikal atmosferiyle karşılaştırılan sanatçı ulusal ve uluslararası birçok müzik festivalinden çok sayıda ödül kazandı.
Saat 20.00 – 21.00: Catarina Duarte ve Nuno Caldeira’nın üç aylık bir Asya gezisinin ardından hayata geçirdikleri projeleri SENZA, derin bir müzikal ve kültürel birliktelik mesajı taşıyor. Müziklerinde, farklı tarzların buluşmasının yanı sıra, Portekizce konuşulan çeşitli ülkelerin seslerini duyabilirsiniz.
Saat: 21.30 – 22.30 Tamamı kadınlardan oluşan beş kişilik İspanyol grup
Maruja Limón, flamenko, pop ve Latin ritimleri arasında gidip gelen enerji dolu müzikleriyle ilk albümlerinden bu yana seslerini giderek daha fazla duyurdular. Toplumsal eşitlik mücadelesinden aşk hikâyelerine kadar çok yönlü müzikal anlatımıyla Limón, enerji ve neşe dolu parçalar seslendiriyor.