CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, ‘Polise Mukavemet Soruşturması’ kapsamında Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’nda ifade verdi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 31 Ocak’ta Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne ifade vermeye geldiği sırada, adliye önünde polise mukavemet eden bazı kişiler hakkında soruşturma başlattı. Bu kapsamda, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de ifadeye çağrıldı. Özgür Çelik, Çağlayan’daki İstanbul Adalet Sarayı’na gelerek ifade işlemlerini tamamladı ve adliyeden ayrıldı.
Özgür Çelik: ‘Polise Mukavemet Fiili Bir Hareketimiz Olmamıştır’
Özgür Çelik, savcılıkta verdiği ifadede hakkındaki suçlamayı reddettiğini belirterek şunları söyledi:
“Suçlamayı kabul etmiyorum. CHP İstanbul örgütü olarak, Belediye Başkanımıza destek olmak amacıyla Çağlayan’daki basın açıklamasına katıldık. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yetki alanındaki metro girişinde toplandık. Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş, açıklama yapacaklardı. Yüz binlerce kişi alana geldi ve ses sisteminin gelmesi engellendi. Bu sebeple kolluk güçleriyle müzakerede bulunduk. TOMA’nın engellemeleri hukuka aykırıydı. Müzakere sonuç vermezse, basın açıklamasını yapabilmek için yine kolluk güçleriyle görüşmelerimizi sürdürdük. Ancak TOMA’nın önüne konan otobüse doğru yürüdük ve polisle herhangi bir fiili hareketimiz olmadı.”
Çelik, Polisle Yaşanan Olayı Anlattı
Özgür Çelik ifadesinde, polisle karşı karşıya gelmediğini vurguladı ve şu ifadeleri kullandı:
“Ben yürürken polisle temasım olmadı çünkü etrafımda vatandaşlar vardı. Otobüse ulaştıktan sonra kolluk güçlerine vatandaşların önünü açmaları gerektiğini, polisle karşı karşıya gelinmemesi gerektiğini anons ettim. Ancak kolluk kuvvetleri, herhangi bir dağılma uyarısı yapmadan biber gazı kullanarak insanları dağıtmaya çalıştı.”
Özgür Çelik: ‘Basın Açıklaması Engellenmeye Çalışıldı’
Özgür Çelik, ifadesinin devamında şu açıklamada bulundu:
“31 Ocak’ta, Ekrem İmamoğlu’nun adliye çıkışında yapacağı basın açıklaması engellenmeye çalışılmıştır. Asıl bu durum kanuna aykırıdır.”