Devlet Bahçeli CHP’yi yerden yere vurdu!

MHP lideri Bahçeli, partisinin grup toplantısında CHP ve İYİ Parti’ye yüklendi!

Devlet Bahçeli CHP’yi yerden yere vurdu!
Yayınlama: 15.01.2019
A+
A-

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında konuştu. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, milli bekanın safında olduklarını belirterek “Cumhur ittifakının yaşaması konusunda sözümüz senettir. Kavgamız zilletledir. Kimin ne uydurduğunun kıymeti yoktur. Milli bekanın safındayız. Gocunan varsa şu kış kıyamette gocuk giysin. İyi gelir” dedi. ‘Hayali seçmen’ iddialarıyla ilgili olarak açıklamalarda bulun Bahçeli “CHP, Yüksek Seçim Kurulu’nu (YSK) tanımıyorsa buyursun seçime de katılmasın” dedi.



Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yerleşmesi konusunda sorumluluk sahibi olduklarını belirten Bahçeli, “Milli bekanın safındayız” açıklamasında bulundu. Bahçeli, devamında “Gocunan varsa gocuk giysin” dedi.



‘ÜLKEYİ BOĞMANIN PEŞİNDELER’



Bahçeli, Mart 2019’da yapılacak yerel seçime üç aydan az süre kala ileri sürülen ‘hayali seçmen’ iddialarına da değindi. Söz konusu iddianın daha çok CHP ve çevresi tarafından ileri sürüldüğünü belirten Bahçeli, “CHP YSK’yı tanımıyorsa buyursun seçime de katılmasın” çağrısında bulundu.



‘PALU AİLESİ GİBİLER’



Bahçeli devamında bu iddiayı ileri sürenleri, Müge Anlı ile Tatlı Sert programıyla gündeme gelen Palu ailesine benzetti. Bahçeli, “İftira atanlar, sosyal medyada zehir kusanlar Palu ailesinden çıkmış gibiler” ifadesini kullandı.



Bahçeli’nin konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:



“Günü günüyle çelişenler, bırakınız dava adamı olmayı adam bile olamazlar…



9 Şubat 2019 tarihinde partimizin 50. yıl dönümünü Adana’da kutlayacağız… İçine düştüğümüz her badireden kurtulduk. Milliyetçi Hareket Partisi gücünü büyük Türk milletinden almaktadır… Çok çalışacağız, çok mücadele edeceğiz…



Bizi hedeflerimizden uzaklaştırma ihtimali taşıyan hiçbir bozguncuya izin vermeyeceğiz… Türk milletinin bize yalnız bugün değil gelecekte de ihtiyacı olacaktır; milliyetçi hareket Türklüğün bekası için vardır… Milli ve manevi değerlere sahip her vatan evladına kapımız da gönlümüz de sonuna kadar açık.



Türkiye’yi sonu hüsran olan küresel sarmaldan çekip çıkaracak güç biziz. Bir başımıza kalsak da zalimlere dünyayı zindan ececek inanmışlık bizdedir. Kaynağımız bellidir, kıblemiz birdir, kaderimiz millettir, kavgamız zilletledir.



Bir daha sistem tartışmalarının olmaması için sorumluyuz. Kimin ne uydurduğunun değeri yoktur, biz millet ne istiyorsa onu seslendiriyoruz. Gocunan varsa, bu kış kıyamette tavsiyem gocuk giysin. ‘Cumhur ittifakı’na laf sokanlar, bize haksız eleştiri yağdıranlar, yan yatıp çamura saplananalar boşuna heves etmesin. Dün olduğu gibi bugün de duruşumuzdan geri adım atan namert olsun.



Şahsımın ve Sayın Erdoğan’ın bir ayağı dışarıda bir ayağı da içeride olan odaklar tarafından yönetildiği ileri sürülmektedir. Bu zavallılar fazla film seyrediyorlar. İşleri güçleri yok nasılsa. Bu iddia sahiplerine diyorum ki; manavdan aldığınız kabak çıktı, gördüğünüz hayaller kabus olarak size döndü. Hala terbiye bulamadınız. Ey densizler bilmelisiniz ki, MHP’ye istikamet çizecek iç ve dış odaklar ne olmuş de de olacaktır… Tutsak alınmışlar haberleri yok. Ne var ki Türkiye’yi tutsak alamayacaklar, ‘Cumhur ittifakı’nı tuzağa çekemeyecekler… Herkes ayağını denk almalı, herkes kendine gelmelidir. Bu vatan sahipsiz, aziz millet çaresiz değildir. Her sorunun üstesinden muhakkak gelinecektir…



“AMAÇ 31 MART’I GÖLGELEMEK”



Ülkemiz tarihi bir dönemeçtedir. Küresel baskılar günden güne artmaktadır. Lazım gelen tedbirlerimizi titizlikle alıyoruz. Zillet figuranlarını gayet iyi biliyoruz. CHP’liler YSK’yı tanımıyormuş. Hayali seçmenler oluşturuluyormuş. Bu iddiaların amacı 31 Mart’ı gölgelemek, sabote etmektir. CHP, YSK’yı tanımyorsa seçime de katılmasın. Katılacaksa iddialarını acil olarak ispatlasın. Ya suç duyurusunda bulunsun ya da bu iddiaları YSK ihbar kabul edip harekete geçsin. 31 Mart’a şaibe bulaştırmak siyasi etikle bağdaşmaz. CHP, ateşle oyun olmayacağını öğrenecektir.



31 Mart’ta sadece belediye başkanı seçilmeyecektir… Hepsinden mühimi Türkiye’nin bekası, tarihi ve milli çıkarları söz konusudur. Bu Türkiyemiz için ertelenemez bir sorumluluktur. ’31 Mart seçimleri beka meselesi değil’ diyorlar. Bütün kararların bir kişi tarafından alındığı sistemin Türkiye’nin bekası olarak anlatıldığını iddia ediyorlar. Bugün Türkiye’nin beka sorunu olmadığını söyleyenler, belanın ta kendileridir. Biz belanın değil bekanın yaşatılmasını hedefleyoruz. Bela varsa onu yerle bir edecek beka adanmışlığı da vardır, çok şükür ki buradadır… Dört bir tarafımız kuşatılmışken ne yapsaydık, bir belediye daha fazla kazanmaya mı heveslenseydik. Beka gittikten sonra ne yapacağız belediyeyi.



“BİN DEFA BEKA DERİM, SAVUNURUM”



Konuyu at pazarlığına çevirmedik, partimizin hak ve hukukunu ezdirmedik, onlarınkini de yok saymadık. Eşit bir mutabakat olmuşken, MHP’nin belediyelerden vazgeçtiğini söylemek, sefil ve ahlaksızlık değildir de nedir… İlle bir tercih yapacak olursam, şunu herkes bilsin ki bin defa beka derim, bekayı savunurum…



“PALU AİLESİNDEN ÇIKMIŞ GİBİLER”



MHP’yi erken havlu atmış gibi göstermek, iddialarından vazgeçmiş gibi sunmak nasıl bir ahlaksızlıktır. Günahımıza girenler, sosyal medyadan zehir kusanlar, adeta son günlerde ülke gündemine demir atan Palu ailesinden çıkmış gibiler. Bunlarda hiç mi utanma kalmadı?..



BİNALİ YILDIRIM’IN İSTİFASI



Meclis başkanlığı için yeter şart milletvekili olmaktır. Anayasaya göre TBMM’ye başkan seçmenin usul ve esasları bellidir. Belediye başkan adaylığı için istifa etmesi gerektiğini söylemek yanlış, arızalı ve maksatlıdır. Görevi TBMM’den almışır. Büyükşehir belediye başkanlığına adaylığı hususunda milletvekilliğinden istifası söz konusu olmadığına göre, TBMM başkanlığından istifasına da gerek yoktur. Biz göre durum böyledir. Buna rağmen tartışma sürecekse, Meclis tüzüğünün 14. maddesi çözüm yoludur. Bu kapsamda seçim propaganda ve yasaklarının başladığı tarihten oy verme tarihine kadar, başkan vekillerinden birine vekalet verebilecektir. Polemikler de böylece bıçak gibi kesilecektir.



TRUMP’A: SENİN NE HADDİNE



Anlaşılan odur ki ABD’nin Türkiye’yle bir sorunu vardır. Trump’ın gözünü nefret bürümüştür. Biz, zalimle gelen düğün bayram ip inceldiği yerden kopacaksa varsın ki kopsun. Korkak her gün kahraman ise bir gün ölür. ABD başkanı yine şaşırmış, paylaştığı Twitter mesajı düşmanlık ötesidir. “Mahvederiz, 20 millik güvenlik bölge, Kürtler de provoke etmesin” diyor. Geçen hafta açıklamıştım ama demek ki kalın kafaları anlamamış. ABD başkanı PKK/PYD/YPG’yi Kürt kardeşlerimizin temsilcisi olarak görüyorsa, bu su katılmamış alçaklık, su götürmemiş küstahlıktır. Senin doların varsa Türk miletinin imanı var. Senin para baronların varsa, sermaye çetelerin hazırsa, bilesin ki Türk milletinin eğilmez başı bükülmez bileği var. Elinden geleni ardına koyma, ne biliyorsan onu yap. Senin tehditlerine tamam diyen senin gibi olsun, Türkiye’yi mahvetmek senin ne haddine… Bu satten sonra Fırat’ın doğusuna girmek vatan borcumuzdur. Aç kalabiliriz, açıkta yaşayabilir yoksul düşebiliriz; ekonomik kayıplara maruz kalabiliriz. Eğer size boyun eğersek, aman dilersek bize yazıklar olsun, hayat bize haram zıkkım olsun. Hükümete diyorum ki, asla geri adım atmayın…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.