Küllerinden doğan şehir Beyrut

Yazarımız Sema Akkoyun Özbay, Akdeniz’in incisi Beyrut’u gezdi gördü sizler için kaleme aldı

Küllerinden doğan şehir Beyrut
Yayınlama: 08.01.2018
A+
A-

YENİ GAZETE – ÖZEL/

Yazarımız Sema Akkoyun Özbay, Akdeniz’in incisi Beyrut’u sizler için gezdi gördü yazdı.

İşte Sema Akkoyun Özbay‘ın gözünden şiir tadıyla Beyrut izlenimleri:

Doğu Akdeniz kıyısında ve yönetim şekli Cumhuriyet olan Lübnan,

Kuzey ve doğudaki komşusu Suriye, güney sınır komşusu ise İsrail olan,

Birçok kültürün ve dinin uyum içinde yaşandığı ülkenin başşehri Beyrut,

Lübnan’ın küllerinden doğan başkenti, en büyük şehri ve bir zamanlar Ortadoğu’nun Paris’i,

En büyük ana limana sahip şehre hayat veren kentin doğu kenarından güneye uzanan Beyrut nehri,

5000 yıl öncesine kadar giden tarihiyle dünyadaki en eski şehirlerden biri,

Depremlere, dev dalgalara ve yüzyıllar süren savaşlara şahit olan,

Her yıkılışında eskisine göre daha kuvvetli bir biçimde yeniden ayağa kalkan Beyrut,

Tarih boyunca Ortadoğu’nun kapısı olmanın yanı sıra büyük bir kültür ve ticaret merkezi olan,

Milattan önce, Osmanlıya kadar olan süreci, Osmanlı hakimiyetindeki dönemi,

Fransız mandası altında geçen yılları ve bağımsız olduğu Lübnan zamanları ile Beyrut,

Lübnan topraklarının Akdeniz kıyılarında yaşayan antik çağın tüccarları Fenikeliler,

Asurlular, Babilliler, Persler, Makedonlar ve Romalıların sahip çıktığı,

Daha sonra İslam Orduları ve Maruni Araplarının yerleştiği görülen,

11. yüzyılda güneyden Lübnan’a gelen ve bugünkü iç karışıklığın sebeplerinden olan Dürziler,

402 sene boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun idaresi altında kaldığında,

Refah seviyeleri yükselen ve yaşamak için çok elverişli hale gelen,

İsraillilerin Filistin’e göç etmeye başlamasıyla 400 bin Filistinlinin Lübnan’a kaçtığı görülen,

Hıristiyan ve Müslüman dengesi bozulunca,  iç savaş ve İsrail bombalarıyla enkaz haline gelen Beyrut,

Savaşın yaralarını saran, ülkesini seven ve Lübnan’ı şu anki haline getiren işadamı Refik Hariri,

Halkı tarafından çok sevildiğinden politikaya atılan ama 2005 yılında suikaste kurban giden Hariri,

Büyük çaplı yeniden yapılanma sürecine girmesine sebep olan Lübnan İç Savaşı,

Lübnan’ın ve tüm Ortadoğu’nun en kozmopolit ve dini açıdan farklı şehirlerinden olan,

Önemli Hıristiyan ve Müslüman cemaatleri ve 18 tanınmış dini gurubu olan Beyrut,

İç Savaşın sona ermesiyle, yeni Müslüman Sünni, Şii, Alevi, Dürzi mezhepleri,

Asuriler, Süryani, Katolik, Süryani, Ortodoks, Keldani, Maronitler, Roma Katolikleri, Yunan Katolikleri, Yunan Ortodoksları, Ermeni Ortodoksları gibi Hristiyan mezhepleri de resmen kabul edilen,

Evlilik, boşanma, miras gibi ailevi meseleler kişi inancını temsil eden dini otoriteler tarafından

Ele alınan ve dinlerine göre büyük oranda ayrılan Beyrut mahalleleri,

Küçük bir Müslüman azınlığa sahip Hıristiyan nüfusu olan Doğu Beyrut,

Küçük bir Sünni Müslüman çoğunluğu olan Batı Beyrut,

İç Savaşın bitiminden bu yana Doğu ve Batı Beyrut’ta artışı görülen Müslüman ve Hıristiyanlar,

Küreselleşme ve Dünya Kentleri Araştırma Ağı tarafından bir Beta Dünya Kenti seçilen,

Beyrut sokakları, enfes yemekleri ve eğlenceli geceleri ile kültür ve eğlence odaklı Beyrut,

Hiç iç savaş görmemiş, tatmamış gibi neşeli ve hayatı doya doya yaşayan Beyrutlular,

Renkli gözleri, koyu siyah göz makyajları, dövmeli kaşları ile modern ve bakımlı kızlar,

Siyah saçları, siyah iri gözleri, gülümseyen yüzleri ile orta boylu ve temiz giyimli delikanlılar,

Egzotik bir Arap ülkesi olmayan ve Avrupa’dan aşağı kalır yanı bulunmayan Efsunlu Beyrut,

Alışveriş cenneti Downtown bölgesi, Deniz kıyısındaki Zaitunay Bay ve Corniche,

Müslüman Mahallesi Hamra, Hıristiyan Bölgesi Achrafieh,  Gece eğlencenin dorukta olduğu

Gemmayzeh ve Monot Caddesi ile renkli, canlı, hareketli olan ve turist akınına uğrayan Beyrut,

Downtown’da yan yana yükselen Muhammed El Emin Camii ve Saint George Maronite Katedrali,

Nejmeh Meydanı, Place L’etoile ortasında saat kulesi ve etrafında nargile keyfi yapılan cafeler,

Saat kulesinin hemen karşısında bulunan Ortodoks Maronitlerin şahane Kilisesi,

Meydanda parlamento binasının hemen arkasındaki Roma Hamamı,

12. yüzyılda Haçlılar tarafından kilise olarak yapılan ve Memlükler  tarafından camiye çevrilen

Al Ömeri Camisinde namaz kılmak çok güzel olan,

Savaşın acımasız yüzü unutulmasın diye Şehitler Anıtında mermi delikleri olduğu gibi duran,

Muhammed Al-Amin Cami ve St. Georges Maronite Katedralin yan yana güzel görüntü verdiği yer,

Meşhur mavi kubbeli Muhammed Al Amin Camisi, Başbakan Hariri’nin mezarının bulunduğu yer,

Dünyaca ünlü markaların şık mağazalarının boy gösterdiği Beirut Souks, Beyrut Pazarı,

Deniz tarafında göğe yükselen lüks rezidansların önündeki  Zaitunay Bay,

Marinası ve yürüyüş parkuru ile Beyrutluların gözbebeği olan,

Akşamları hareketli olan ve lezzetli Beyrut yemeklerini sunan restoranların sıralandığı yer,

Humus havuçlu ve pancarlı, lezzetli Falafel, (Nohut köftesi veya bakla ezmesinin baharatla karıştırılarak yağda kızartılan) Tabule, (maydanoz, domates, naneli salata),

Fattuş (bol sumaklı, ekmekli yeşil salata), humus muttabal (tahinli patlıcan)

St. George Oteli arkası Hariri’nin suikaste uğradığı ve heykelinin bulunduğu yer,

Otel arkasında devam eden boylu boyunca uzanan Korniş’ten gidilen Güvercin Kayalıkları,

Gezilmesi gereken yerlerden Aşrafiye ve Hamra’da bulunan müze,

Eğlence ve müziğin merkezi Cemmayzeh Caddesindeki gece kulüpleri,

Görülmeye değer yerlerden biri alt ve üst olarak ayrı gezilen Jeita Grotto,

Jeita Aramice ‘kükreyen su’ ve grotto ‘mağara’ anlamına gelen,

Karstik kireç taşlarından yıllar içinde oluşmuş devasa sarkıtlar ve dikitlerin görüldüğü mağara,

Alt mağara girişinde Dr. Nabil Haddad’ın kireç taşı heykeli bulunan,

Üst mağara yürüyerek, alt mağara ise küçük bir tekne ile gezilen,

Teleferik ile binalara teğet olarak 660 metre yükseğe çıkılan Harissa Tepesi,

Tepede Maronit Katedrali ve Rio’daki İsa heykelinin Meryem Ana versiyonu  ‘Our Lady of Lebanon’

Lübnan’ın koruyucusu olduğuna inanılan 15 ton ağırlığındaki beyaz renkli bronz heykel bulunan,

Bütün Beyrut, muhteşem Jounieh Koyu ve Akdeniz manzarasının ayaklar altında olduğu yer,

Seyir tepesinden yine teleferikle 15 dakikada inilen,

Antik dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edilen Baalbeck,

Romalılardan kalma dünyanın ikinci büyük Roma dönemi harabeleri,

Ülkenin ilk kurucuları olan Finikelilerin güzel geçmişinin izleri görülen yer,

Dünyada Roma dışındaki en önemli dini merkezlerden biri sayılan güzel Baalbeck.

Şarap şatosuna gidip nefis şarapların tadına bakıldığı Ksara,

Görülmeye değer çok şirin Ermeni köyündeki Anjar Harabeleri,

Filistin’den gelen mültecilerin yaşadığı yerleşim merkezi, Filistin Mahallesi,

Fenikelilerin kurduğu ilk şehir olduğuna inanılan 7000 yıllık Byblos kenti,

Hristiyanların kutsal kitabı İncil’e ismini veren ve dünyadaki insanların yaşamaya

ilk başladıkları yer olarak bilinen görülmeye değer harabeleriyle Byblos,

Tipik Akdeniz kasabası taş evleri, küçük limanı, balık lokantaları ve şirin çarşısı olan,

Fosil müzesinde 75 milyon yıl öncesinden kalma balık fosilleri bulunan,

18’den fazla inanışa ev sahipliği yapan, inançların harmonisinin en güzel örneklerinden olan Lübnan,

Kendini diğer Ortadoğu ülkelerinin ilerisinde gören küçük ülke,

Çok sayıda tarihi esere ve yapıya sahip olan önemli bir turizm noktası,

Eğitime verilen önem büyük olan ve 42 adet Üniversite bulunan Lübnan,

Resmi dili Arapça olmasına rağmen İngilizce ve Fransızca bilenlerin sayısı fazla olan,

Pazarlık yapmadan taksiye binilmeyen, trafiğin İstanbul trafiğinden berbat olduğu,

Nohut ve bakla çok yetiştiğinden en çok tüketilenler arasında olan,

Nargile yemekle birlikte gelen ve yasak olmadığından sigara her yerde içilen,

Şehrin en eski yerleşim bölgesi Hamra, önemli caddesi ise Al Hamra Street olan,

Çok lüks evler ile çok eski evlerin, inanılmaz lüks arabalarla çok eski arabaların yan yana görüldüğü

Türk dizilerinin en çok izlendiği, çiçekli balkonların arasından uzanan dar sokaklar,  

Çöl ve deve göremeyeceğiniz Orta Doğudaki Arap ülkesi,

Arap olduklarını iddia etmeyen kendilerini Levanten, Fenikeli olarak tanıtan Lüblanlılar,

Arap dünyası sanatçılarının yarısından fazlasının yaşadığı ülke,

Geçmişte yaşadığı savaşların yarattığı endişeler yüzünden gitmeyi ertelediğimiz

Ama sonunda 2018 yılına muhteşem bir Meydan Partisi’nde Devlet Başkanı Refik Hariri’nin

sık sık gittiği L’etoile restorantta ve oğlu Başbakan Saad Hariri’nin güzel dilekleri ile yeni bir yıla eğlence, dans,  güzel gösteriler, güzel şarkılar ve havai fişekler eşliğinde coşkuyla girdik.

Ne gam ne de tasanın olmadığı, güler yüzlü insanların mutlulukla yaşadığı,

Sabahları muhteşem ezan sesi sonra da kilise çan sesleriyle gözümüzü açtığımız,

Gündüzü ayrı gecesi ayrı güzel, albenisi olan ve Hariri’nin deyimiyle ‘Yeniden Doğan Beyrut’ta yeni bir yıla girdiğimiz için ben ve eşim çok mutluyuz.

İŞTE FOTOĞRAFLARLA BEYRUT:

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.