İstanbul’da fazla yolcu taşıyan minibüslerin “görünmezlik” hilesi deşifre oldu..
Koronavirüs tedbirleri kapsamında fazla yolcu taşıması yasaklanan minibüslerden bazıları ‘filmli cam’ ile içi görünmez hale gelerek, ayakta yolcu taşıyor.
Ülke genelinde koronavirüs vaka sayılarında yaşanan artışın ardından toplu ulaşım araçlarında yapılan düzenlemeler kapsamında minibüslerin fazla yolcu taşıması yasaklandı. Araçlarda camların ışık geçirgenliği en az yüzde 70 olması gerekiyor ancak İstanbul’da cam filmi takan bazı minibüs sürücüleri, araçlarının içinin görünmemesi için bu kurala uymuyor. İçeride ışık da yakmayan minibüsler, içi görünmez halde ilerliyor. Kentin birçok noktasında çekilen görüntülerde içi çok sayıda yolcu bulunan minibüslerin cam ve ışık hilesiyle boşmuş gibi yollarına devam ettiği görüldü.
Trafik ve Yol Güvenliği uzmanı Suat Sarı, “Bakanlık da yan camlara film uygulamasını ulusal güvenlik açısından uygun görmüyor. Araçların içlerinin görünmesi lazım. Şüpheli durumların tespit edilmesini zorlaştırdığı sebebiyle yan camlara bu film uygulaması yapılmaması lazım” dedi.
BAKANLIK YAN CAMLARA FİLM UYGULAMASINI ULUSAL GÜVENLİK AÇISINDAN UYGUN GÖRMÜYOR”
“Genellikle emniyet tarafından hem aracın güvenliği için hem de trafik güvenliği için filmler çok çok önem arz ediyor.” diyen Suat Sarı, şöyle konuştu:
“Normalde araç sürücüsünün 180 derece ön görüş alanı içerisinde sağ ve solunda kalan yan emniyet camlarında ışık geçirgenliği en az yüze 70 olması lazım, en fazla yüzde 30 yapabilir. Ama bu da aracın trafik güvenliği ve sürüşü için yapılabilecek bir şeydir. Ön cam ve ön camın yan tarafları olabilir. Ancak yan camlarda ise hem emniyet açısından, asayiş açısından hem de trafik güvenliği açısından Karayolu Trafik Yönetmeliğine göre normal değil. Bu tip araçlar muayeneye gittiği zaman da ‘hafif kusurlu’ olarak değerlendiriliyorlar. Bu zaten Avrupa Birliği standartlarında da bu şekilde uygulanıyor. Daha fazla bu filmler uygulanırsa da ‘ ağır kusurlu’ olarak da değerlendirilebiliyor. Cezası 288 lira da olabiliyor, üzerine muayene sonrası ‘hafif kusurlu’ olarak yazılabiliyor. Bu şekilde uygulamalar yapılabiliyor. Bakanlık yan camlara film uygulamasını ulusal güvenlik açısından uygun görmüyor. Araçların içlerinin görünmesi lazım. Şüpheli durumların tespit edilmesini zorlaştırdığı sebebiyle yan camlara bu film uygulaması yapılmaması lazım. Bazen fabrikasyon olarak hatalı yapılan bu tip filmli araçların birçoğu muayenede geçemediği ya da kontrollerde problem yarattığı için bir çok servis aracı, öğrenci, personel servis aracı ya da minibüslerin birçoğu o camlarını değiştirmek zorunda kaldı. Bu şekilde araçların seyretmeleri kendileri için bir risk. Zamanı gelip muayeneye gittiği zaman da ikinci bir risk almış oluyorlar. Kuralları uygulamaları lazım.”
“ZATEN BU ARAÇLARIN HEPSİ FABRİKADAN BU VAZİYETTE ÇIKIYOR”
İstanbul Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği Ulaşımdan Sorumlu Başkan Vekili Engin Türkmen de şunları söyledi:
“Bu araçların hepsi fabrikadan bu vaziyette çıkıyor, ruhsatlanıyor, ruhsatlara işleniyor. Biliyorsunuz ticari araçlarda her yıl muayene olur. Eğer abartılı ek olan olursa, bu da muayeneden geçmez. Yani bizim bunları böyle yapmak gibi bir şansımız yok, şu anda da bir sıkıntı yok. Bugüne kadar da hiçbir sıkıntı olmadı. Bu araçların biliyorsunuz camları çok pahalı bizim bunları değiştirme gibi bir şeyimiz yok. Eğer ekstra bir film çekme olursa, bunu zaten emniyet kuvvetlerimiz belirliyor ve gerekli cezayı kesiyor. Onun için bizim bir ek bir şey yapma gibi bir durumuz yok. Şu anda bir sıkıntı olmadı çünkü hepsi yasal, hepsi ruhsatlı” dedi.