RTÜK’ten Halk TV’ye inceleme

RTÜK’ün yazılı açıklamasında, avukatın ‘kurulu terörle özdeşleştirmesi’nin kabul edilemez bulunduğu belirtilerek, Çelik’in ifadeleri ‘küstah’ olarak tanımlandı.

Açıklamada, Çelik’in RTÜK’ün verdiği cezaları ‘terörize unsur’ saydığı savunularak şöyle dendi: “Milli ve manevi değerlerimiz başta olmak üzere çocuk ve gençlerimizi zararlı yayın içeriklerinden koruyan aile, kadın ve engelliler konusunda son derece hassas olan Üst Kurulumuzun yürüttüğü kamu görevini, insanlık düşmanı teröristlerin vahşi ve kanlı eylemleriyle aynı kefeye koymak bırakın bir avukata kendisine insan diyen hiçbir kimseye yakışmaz.”

‘Kampanyanın parçası’

Açıklamada, ‘hadsiz suçlamanın, olsa olsa bazı çevrelerin bilinçli ve sistematik bir şekilde RTÜK’ü yıpratma ve itibarsızlaştırma çabalarının bir parçası’ olduğu öne sürüldü.

Kanala inceleme

Üst Kurulumuza karşı yapılan bu saldırının bir televizyon ekranından olması ayrıca ilginçtir. Yayın hizmetleri ilkelerinin açıkça yer aldığı 6112 sayılı yasayı ihlal eden Halk TV logolu medya hizmet sağlayıcı hakkında gerekli inceleme başlatılmıştır. İlgili yayın kuruluşunun ve çirkin sözlerin sahibinin derhal özür dilemesini beklemekteyiz. Aksi takdirde ayrıca yasal haklarımızı kullanmak için gerekli başvurularımızı yapacağız.”

Celal Çelik ne demişti?

Halk TV’de bir programa katılan Çelik, her terör eyleminin sonucunda ölüm olmayabileceği, ‘terörize etmek, korkutmak ve sindirmek mantığı varsa’ bunun teröre eylemi sayılabileceğini ifade etti.

Birkaç örnek veren, insanların sindirilmeye çalışıldığını savunan avukat, ‘iki şekilde bu mantığın gerçekleştiğini’ kaydetti.

Celal Çelik şunları söyledi: “Birincisi, davalar yoluyla sindirmeye çalışıyorlar. Şu an televizyonda benim yapacağım yorumlara odakta olduğunuzu biliyorum. Bu tüm kanallar için geçerli. O kadar saçma ki aslında, benim ağzımdan çıkan bir fikir, Halk TV’ye ceza getirebiliyor. Haklı olarak bu anlamda hassasınız. Diğer kanallar da aynı şekilde çekiniyor. Bu bir korku değil midir, bu bir terör değil midir? Kanallara yönelik bir bastırma, sindirme eylemi değil midir?”