Türkiye koronavirüste zirveyi ne zaman görür, normal yaşamımıza ne zaman döneriz? Bilim Kurulu üyeleri yanıtladı.
Türkiye koronavirüste zirveyi ne zaman görür, normal yaşamımıza ne zaman döneriz? Bilim Kurulu üyeleri yanıtladı.
Almanya’da çok sayıda eyalette korona salgını nedeniyle kapalı olan dükkanların bir kısmı, Norveç’te anaokulları, Polonya’da parklar ve ormanlık alanlar yeniden açıldı.
Peki Türkiye, normal yaşamına ne zaman kavuşacak? Hürriyet gazetesinden Fulya Soybaş’ın haberinde Bilim Kurulu üyeleri yanıtladı.
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Tevfik Özlü, iyileşen hasta sayımızla ölüm oranlarının diğer ülkelere kıyasla düşük olmasının en büyük avantajımız olduğunu söylüyor. “Ancak” diyerek parantez açıyor:
“Şu an çok hassas ve kırılgan bir noktadayız. Salgını kontrol altına almış değiliz. Vaka sayımızda artış sürüyor. Diğer ülkelere kıyasla düşük olsa da kayıplarımızda da artış var. Henüz eğrinin çıkan kolundayız. ‘Pik’ yaptık diyemeyiz. Bunu diyebilmek için en az 15 gün geçmesi ve bir iniş gözlemlemek lazım. Şu an bir iniş yok. Vaka sayıları ne zaman tutarlı olarak azalacak, işte o zaman bir platodan (duraklama ve sabitlenme dönemi) söz edebiliriz.”
Prof. Dr. Tevfik Özlü beklenen ‘pik’ noktasına ulaşmış olsak bile zannedildiği gibi bir rahatlama olmayacağının altını çizerken, tedbirin elden bırakılmaması gerektiğini söylüyor.
Tevfik Özlü, “Almanya ve Norveç gibi bazı Avrupa ülkeleri plato dönemine girmiş olabilir. Ama unutmayın ki onlar sokağa çıkma yasaklarına bizden 1.5 ay önce başladılar. Biz daha salgınla mücadelede 5. haftadayız. Sağlık Bakanımızın da dediği gibi 2 hafta içinde ‘pik’ görülmesine dair bir beklenti var. Ama altını çizeyim. Bu kesin bir tarih değil. Salgın ne zaman pik yapar? Ne zaman platoya ulaşır? Halkın davranışlarına bağlı. Bakın, önümüz ramazan. Mesela insanlar kalkar teravihe gider. O zaman tehlike yeniden başlar. Bulaş artar. Tam geçti geçecek derken, tüm emekler çöpe gidebilir. O nedenle özellikle bu günlerde kurallara harfiyen uymak şart” diyor.
“ÖNÜMÜZDEKİ 15 GÜN HAYLİ ÖNEMLİ”
Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek, vaka sayısındaki artışta ufak bir azalma olduğunu belirtiyor. Yani, bu salgının henüz plato (duraklama dönemine) vardığı anlamına gelmiyor.
Serap Şimşek, önümüzdeki 2-3 haftanın yayılma hızını durdurmak adına hayli kritik olduğunun altını çizerek şöyle devam etti:
“Risk hâlâ devam etmekte. Durma ya da azalma trendine girmek istiyorsak önlemleri sıkı bir şekilde devam ettirmek zorundayız. Önümüzdeki haftalar kritik. Biliyorum, hava güzel. Ancak en ufak bir gevşeme, ‘pik’ noktasına varmamızı yavaşlatacak. İyiye giden dengeyi altüst edecek. Eğer böyle devam edersek, bakanlığın da açıkladığı gibi önümüzdeki 15 gün içinde pik noktasına ulaşıp, iki haftalık plato döneminin ardından düşme eğilimine girebiliriz. Ancak dediğim gibi en ufak bir gevşemenin sonucu ağır olur ve en üst seviyeye ulaşmak mayıs ortalarına kadar sarkabilir.”
Test sayılarının artması gerektiğinin de altını çizen Prof. Dr. Serap Şimşek, Avrupa’daki rahatlamanın salgının yayılma hızının kontrol altına alınmasıyla alakalı olduğunu söylüyor.
Serap Şimşek, “Almanya’da filyasyon yani hastalığın bir kişiden diğerine yayılma hızı sabitlendi. 1’e 1 gibi bir oran. Enfekte hastaları buldular. İzole ettiler. Bizde durum henüz o aşamada değil. Oraya varmak için çabalıyoruz” diyor.
“23 Nisan’ı da kapsayan 4 günlük bir sokağa çıkma yasağı faydalı olur mu?” sorusuna ise Serap Şimşek’in cevabı net oldu:
“Bilim Kurulu olarak bizim önerimiz bu kısıtlamalarının olabildiğince yapılması yönünde. Teması ne kadar engellersek pik noktasına varmak o kadar çabuk olacaktır.”