Toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen İnfluenza gribi nedeniyle çok sayıda kişi yatağa düştü.
Toplum sağlığını önemli ölçüde etkileyen İnfluenza gribi nedeniyle çok sayıda kişi yatağa düştü. İbni Sina Hastanesi Çocuk Sağılığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Musa Bostancıoğlu, bağışıklık sistemlerinin düşük olması nedeniyle gribin en çok çocukları etkilediğini ve risk grubunda olanların sonbaharda mutlaka aşı olunmaları gerektiğini belirtti.
Basit soğuk algınlığına sebep olan virüsler, sadece burun akıntısına yol açarken, bazı virüslerin ise grip hastalığına yol açtığını belirten, İbni Sina Hastanesi Çocuk doktoru Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu “İnfluenza ‘pençesine almak’ anlamına gelen Fransızca kökenli bir kelimedir. Grip etkeni olan virüs,hastalandırdığı kişiyi pençesine alarak paçavraya çevirir. Bu yüzden de halk arasında ‘paçavra gribiyim’ denir. Grip etkeni olan en önemli virüs İnfluenza virüsüdür” dedi.
İNFLUENZA (PAÇAVRA) GRİBİ
İnfluenza yani (paçavra) gribi hastalığın birdenbire yayılarak herkesi aniden aynı anda etkilediğini belirten Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu “ 1743 yılında İtalya da başlayan bir salgın tüm Avrupa`ya yayılmış ve yayan etki anlamında influenza ismiyle anılmıştır. Virüsü kapan herkesin kendini yaygın kas ağrısı,halsizlik ve baş ağrısı nedeniyle paçavra gibi hissettiği,ateşler içerisinde durmadan öksürüp hapşırdığı bu ağır grip hastalığına yol açan influenza virüsü ayakta atlattığımız soğuk algınlığı hastalığına yol açan virüslerden tamamen farklıdır”
İNFLUENZA VİRÜSÜ LEGO OYUNU GİBİDİR
Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu “İnfluenza virüsü sadece insanları değil kuşları ve memeli hayvanları da hastalandırır. İnsandan insana bulaştığı gibi hayvandan insana geçebilir.Virüsün genetik yapısını oluşturan RNA molekülü 8 adet oynak yapıdan oluşur ve bu geçişler sırasında bir lego oyunu gibi değişik türlere ait genetik yapılar birbirine karışarak her yıl yeni virüs türleri ortaya çıkarır. En son ortaya çıkan influenza virüsü türleri kuş gribi ve domuz gribi salgılarına yol açmıştır. Mevsimsel gribe yol açan virüs türü H3N2, domuz gribine yol açan ise H1N1’dir”
HAVA YOLUYLA BULAŞIR
Virüs ifluenza hastalığını geçirmekte olan kişilerin öksürüp hapşırmasıyla hava yoluyla insandan insana geçtiğini anlatan Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu “ hastalığın kuluçka dönemi 1 ila 4 gün arasındadır.Virüsü kapanlar belirtilerin ortaya çıkmasından önceki 2 gün içinde,belirtiler ortaya çıktıktan sonrada en az 5 gun süreyle etrafa virüs saçarlar. Virüsü kapttığından haberi bile olmayan,henüz belirtilerin başlamadığı,sağlıklı görünen bir kişide etrafa her an virüs yayabilir! bu yüzden gribin yaygın olduğu bu aylarda kalabalık ortamlardan kaçınmak ve korunmak gerekir” dedi.
İnfluenza Virüsünün ülkeleri,kıtaları kat edip milyonlarca kişiyi hastalandırarak, ölümlere yol açabildiğini belirten Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu, belirtilerinin ise boğaz ağrısı,baş ağrısı,yaygın kas ağrısı,ateş,halsizlik,kuru öksürük,bulantı ile kusma olduğunu belirtti. Yakaladığı kişileri hırpaladığını belirten Bostancıoğlu “bu Virüs’den en çok etkilenen ve bağışıklık sistemleri düşük olan çocuklar ile 65 yaş üstü kişilerin influenza nedeniyle hastaneye yatırılmaları ve ölümcül olabilecek sorunlarla boğuşmaları ihtimalinin kat kat daha fazla olduğunu kaydetti.
İNFLUENZA VİRÜSÜNE KARŞI AŞI YAPILMALI
Virüsün çocukları hasta etmesini önlemek için en iyi yolun hekim uygun görmesiyle sonbahar döneminde aşılatmak olduğunu belirten Bostancıoğlu “aşı yapılması sadece gribe karşı koruma yapmayacak aynı zamanda grip sonrası gelişebilecek diğer hastalıkların ( Bronşit ve zatürree gibi ) gelişmesi de önlenmiş olacaktır”
İKİNCİ KORUMA YÖNTEMİ SAĞLIKLI BESLENMEK
İkinci koruma yönteminin ise sağlıklı beslenmek olduğunu belirten İbni Sina Hastanesi Çocuk doktdru Uzm.Dr. Musa Bostancıoğlu “özellikle kış aylarında bağışıklık sistemini güçlendirmek için hem bitkisel hem de hayvansal proteinlerle C vitamini ve özellikle çinko yönünden zengin gıdalar ile beslenmek gerekir. Limonlu ve zeytinyağlı salatalar ve özellikle taze portakal ve mandalina mükemmel bir C vitamini kaynağıdır. Çinko için ise ıspanak, kuzu ve sığır eti, badem, kabak çekirdeği, susam, fasulye, kuru fasulye, bezelye, kabak, tavuk suyu çorbası, göğüs eti tüketilmeli. Kuşburnu, ıhlamur, zencefil çayı alınarak, bol sıvı tüketilmelidir” dedi.
KORUNMANIN YOLLARI
-Havalandırması yetersiz ve kalabalık ortamlardan kendimizi ve çocukları uzak tutmak.
– Gündelik hayatta yüzeylere çıplak elle dokunmamak ve sık sık yıkamak.
-Özellikle kış aylarında tek kullanımlık bardaklar tercih etmek.
-Çalışanlar ve öğrenciler için kalem gibi kırtasiye malzemelerinin kişiye özel olmasına özen göstermek
– Büyükler veya hasta çocuklarla asla öpüşmemelidir. Zira hastalık bulguları başlamadan bulaştırıcılık başlamaktadır.
-Hapşırık ve aksırıklarda tek kullanımlık peçete, mendil kullanmaya özen göstermek.
-Aşırı kalın kıyafetler giymemeye ve terlememeye özen göstermek..