Kayseri Şehit Serdar Gümüş ortaokuluna geçen günlerde bir şekilde yolum düştü. Okulda bir köşe dikkatimi çekti.7×2 metrelik bir duvarın 10×20 cm’lik dikdörtgenlere ayrıldığı ve her bir dikdörtgenin içine yapılmış farklı karakterde resimlerin olduğu bir köşeydi burası.. Bu duvar çalışması strafor çerçeve ile çevrilip , led lambaları ile ışıklandırılmıştı. Böylesi bir emek bir proje çalışması olmalı […]
Kayseri Şehit Serdar Gümüş ortaokuluna geçen günlerde bir şekilde yolum düştü.
Okulda bir köşe dikkatimi çekti.7×2 metrelik bir duvarın 10×20 cm’lik dikdörtgenlere ayrıldığı ve her bir dikdörtgenin içine yapılmış farklı karakterde resimlerin olduğu bir köşeydi burası..
Bu duvar çalışması strafor çerçeve ile çevrilip , led lambaları ile ışıklandırılmıştı. Böylesi bir emek bir proje çalışması olmalı diye düşündüm.
Evet gerçekten de “HEPİMİZ BİRİZ” adı altında okulun resim öğretmeni eşliğinde yapılmış, bu okulda kayıtlı olan özel eğitim , üstün yetenekli ,kaynaştırma ve yabancı uyruklu 683 öğrencinin resimlerinin katkılarıyla oluşan bir proje çalışmasıydı bu.
“HER ÇOCUK ÖZELDİR” düşüncesinden yola çıkılmış, çocuklarımıza topluma ait olma hissiyatının aşılanması , özgüven geliştiren , ön yargısız , hoşgörülü , yaratıcı olma imkanı sağlayan bir çalışmaydı bu. İlgi- yetenek-zeka türü-akademik başarıları farklı olan 683 çocuğun yaratıcı dünyası.
Ciddi emeğin sergilendiği projenin yöneticisi olan bu resim öğretmenimizin ismini beyan etmeden geçemeyeceğim. Özgün düşünce ruhuyla ; çocukların gerçek dünyasını resime döktüren, dilin söyleyemediği , ruha hapsedilen , iyi kötü yaşanmışlığın dile geldiği resimlerin mimarı sevgili Çilem Uraz öğretmenim.
Şimdi bu proje kapsamında öğretmenimizin karşısında bir kez daha eğilmek istiyorum. Türkiye gündemindeki çocuk tacizinin resme dökülen dilini görünce öğretmenimizin bu projesinin ne kadar kıymetli olduğunu görüyorum.
Sevgili ebeveynler çocuklarınıza sevgiyi öğretin onlara sevgiyle sarılın. Sarılın ki hangi kucağın sevgisiz, hangi kucağın acımasız ve tacizci olduğunu anlasınlar. Onlara özgüven aşılayın. Aşılayın ki tehlikeyi yüreklerine hapsedip çaresizce çırpınıp durmasınlar.
Bu çocuklar; toplumun sesi çıkan geleceği olacaksa sesleri bastırılmamalı, bir resim çerçevesine sıkıştırılmamalı. Türkiye’nin geleceği çocuklarımızı, onlar her şeyin en güzelini hak ederken, böyle sapık ruhlu insanlardan korumayı başarmalıyız.
Çilem öğretmenimin projeleri gibi daha nice projeler geliştirerek geleceğimizin sesi olmayı ümit ediyorum.