Yüksek ateş durumunda ılık duş aldırılan çocuğa parasetamol verilmeli, gerektiğinde acile başvurulmalıdır.
Eğer ateşli havale 6-7 yaşında görülüyorsa, altında başka hastalıklar yatabilir
Havaların soğumasıyla beraber pek çok çocuk ateş sebebiyle hastaneye getiriliyor. Medical Park Bahçelievler Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Özlem Başoğlu Öner, ateşli hastalıklar konusunda aileleri bilinçlendirmek adına öneri ve uyarılarda bulundu…
Ateş; vücut ısısının, günlük oynamalarının üzerine çıkmasıdır. Bizler ateşi, vücut sıcaklığının 38 derecenin üzerine çıkması olarak tarif ediyoruz.
Bir anne, ‘Çocuğumun ateşi var’ diyorsa eğer, yüzde 80 doğruluk payı vardır. Anne, ‘Çocuğumun ateşi var’ diyorsa; biz de ateşi var olarak kabul ediyoruz. Çünkü anne, çocuğunun normalini en iyi bilen kişidir. Tabii ki bunun yanında çocuğun ölçümlerini de istiyoruz.
ANNE SÜTÜ DESTEĞİ ÇOK ÖNEMLİ
Ateşin çeşitli ölçüm yöntemleri vardır. Kulaktan, koltuk altından, alından ölçüm yapılabiliyor. Ancak hangi yöntem daha üstündür sorusunun cevabı henüz verilmedi. Bazen anneler bize nasıl ölçüm yapacakları hakkında sorular soruyorlar. Bizler de, ateş konusunda en iyi belirleyicinin takip olduğunu söylüyoruz onlara.
Ateş 38 derecenin üzerindeyse öncelikle çocuğun üstünü çıkarmalılar, çocuğa sıvı desteği vermeliler ve ılık bir duş aldırmalılar. Bunlar çocuğu rahatlatabilecek çözümlerdir. Bebeklerde sıvı ihtiyacını karşılamak için anne sütü, çocuklarda ise su ve çorba tüketimi rahatlamaları açısından faydalı olacaktır.
Ateş, pek çok sebepten dolayı çıkabilir. En sık rastlanan sebebi ise enfeksiyonlardır. Vücut enfeksiyonla karşılaştığı zaman onlara savunma mekanizması olarak bir takım sitokinler dediğimiz maddeler üretirler. Bu maddelerin beyindeki ısı merkezini uyarmasına bağlı olarak vücut ısısı yükselir. Ancak ateş her zaman enfeksiyon sebebiyle olmaz. Birtakım otoimmün hastalıklar dediğimiz, romatizmal veya onkolojik sebeplerle de ateş yükselebilir.
ÜZERİNİ ÇIKARIP ILIK DUŞ ALDIRIN
Ateş kaç derece olduğunda hekime gidilmeli?
Bebek üç ayın altındaysa ve ateşi 39 derecenin üzerine çıktıysa, doktor muayenesi gereklidir. Çünkü yüksek dereceler, ağır bakteriyel enfeksiyonların belirtileri olabilir. Bu tip durumlarda, gerekli muayenenin yapılıp çocuğun ateş sebebinin bir an önce belirlenmesi gerekir.
Çocuğun ateşi varla yok arası yani 37-38.5 civarındaysa, çocukta burun akıntısı ve hapşırma gibi durumlar varsa; bu durum çok büyük bir olasılıkla geçirdiği üst solunum yolu enfeksiyonuna bağlı olarak gelişiyordur. Bu tarz durumlarda ebeveynler çocuğu bir süre gözlemlemelidir. Ancak gözlemlemeden önce önlem almak adına; çocuk soyulmalı, ılık bir duş aldırılmalı ve parasetamol verilmelidir. Ateş devam ediyorsa o zaman tabii ki hekim kontrolüne ihtiyaç vardır.
Süt çocuklarında ise ateşi yükselen çocuğa mutlaka hekim kontrolü yaptırılmalıdır. Burun akıntısı veya hapşırma gibi üst solunum yolu enfeksiyonunu düşündüren semptomlar ya da basit bir ishal varsa, bir süre rahatlatıcı önlemler alıp önlenebilir, devam ediyorsa mutlaka doktora götürülmelidir. Burada en önemli kriter çocuğun halidir. Çocuğun ateşi düştükten sonra ya da ateşli olsa bile keyfi, neşesi yerindeyse eğer, bu tarz çocuklarda genellikle sıkıntılı bir durum ile karşılaşılmaz. Eğer ebeveynin, çocuğun halinden hoşlanmadığı bir durum varsa, çocuk isteksiz, keyifsiz, halsiz ve iştahsızsa bu durumlarda kontrol edilmesinde fayda var.
Havale nedir?
Ateşli havaleler genellikle altı ay ile beş yaş arası çocuklarda görülebiliyor. En sık görülen yaş grubu 1.5-2 yaştır. Genellikle görülen havale tipi 15 dakikadan kısa süren havalelerdir. Ateşli havale gün içerisinde bir kere olur ve geçer. Normal seyirde ilerleyen havalede çok fazla ileri tetkike gerek duymayız. Havale, bir günde iki defa tekrarlıyor ve yarım saatten uzun sürüyorsa ve çocuk 38 dereceyi görmeden havale geçiriyorsa, nöroloğa görülmelidir. Havale, pek çok farklı şekilde gerçekleşebilir. Çocuğun şuuru açıksa havale geçiriyor diyemeyiz. Anneler bazen aşırı titremeleri havale olarak değerlendirebiliyor. Eğer çocuğun kol ve bacaklarında kasılma, gözlerini sabit bir noktaya dikme ve nefes almayı kontrol edememe ve hırıltı varsa, o anda idrarını kaçırması gibi bir durumları varsa bu havaledir.
AĞZI BOŞSA, AÇMAYA UĞRAŞMAYIN
Havale durumunda ne yapılmalı?
Havalenin yarım saatten uzun sürmemesi gerekir. Eğer çocuk havale geçiriyorsa, mutlaka acile gidilmeli. Havale geçiren çocuk acile getirilmeden önce ağzında yiyecekleri varsa bu yiyeceği çıkarmak gerekiyor. Ağzında bir şey yoksa çenesini açmaya uğraşılmamalı, çatal, kaşık vs. sokulmamalı. Aileler bu yöntemle çocuğun damağına, diline zarar verebiliyorlar. Böyle bir durumda dilinin geriye kaçmaması için çocuk yan yatırılır, boğazını sıkan bir kıyafet varsa rahatlatılır, çocuğun damarlarının geçtiği alın, boyun, kol araları gibi yerlere ılık kompres yapılır ve derhal hekime başvurulmalıdır. 6-7 yaşlarından sonra çocuklarda havale pek beklenen bir durum değildir. Eğer ateşli havale 6-7 yaşından sonra hâlâ devam ediyorsa, bu durumun altında başka sebepler aranmalıdır. Bu yaşlardan sonra devam eden havalelerde epilepsiden şüphelenilebilir. Çocuğun nörolojik takibi yapılmalıdır.
GEREKSİZ ANTİBİYOTİK VE ASPİRİN KULLANIMINDAN KAÇINILMALI
İlaç olarak parasetamolü öneriyoruz. Altı saatte bir, en sık dört saatte bir kullanmaları gerekiyor. Ateş 38 derecenin üzerine çıkmadan ateş düşürücü kullanılmamalı. Ateş düşürücülerin sık ve uygun olmayan şekillerde verilmesi, karaciğer ve böbrekte toksik etki yaratıyor. Ateş düşürücüler, normal dozlarda ve hekim kontrolünde kullanılmalıdır.
Çocuk yaş grubunda ateş düşürücü olarak aspirin kullanılmamalıdır. Birtakım viral enfeksiyonlarla, reye sendromu dediğimiz ani karaciğer toksititesine yol açabiliyor. Bu nedenle aspirin kullanımını desteklemiyoruz. Yapılan bir başka yanlış ise; gereksiz antibiyotik kullanımı. Antibiyotiklerin doktor kontrolünde alınması gerekiyor. Ebeveynlerin, hekim kontrolü olmadan antibiyotik kullanım kararını kendi başlarına vermemesi gerekiyor. Çünkü enfeksiyonların çok büyük bir kısmı viraldir, antibiyotik verilse de bir işe yaramaz. Gereksiz antibiyotik kullanımı vücut sitemimizde bulunan, floramızı sağlayan dost mikroorganizmaların ortadan kalkmasına yol açıyor. Bu nedenle gereksiz kullanımları kesinlikle istemiyoruz.
HASTANEYE GİDİLEMEYEN DURUMLARDA NE YAPILABİLİR?
Önceli kle ateş düşürücü kullanılabilir. Bunlardan en masum saydıklarımız parasetemol grubudur. Ateş düşürücüyü altı saatte bir kullanabilirler. Öncelikle çocuğun bol sıvı alımını sağlamak, ılık bir duş aldırmak ve üzerini açmak gerekiyor. Bu uygulamalara rağmen ateş devam ediyorsa mutlaka hekime gidilmelidir. Bunun dışında kalp hastalığı, şeker hastalığı, kronik akciğer hastalığı gibi problemleri olan çocukların da ateşleri yükseldiğinde mutlaka hekim görmelidir.