Dürüstlük, ikiyüzlülüğün panzehiridir…

Yayınlama: 19.10.2024
Düzenleme: 19.10.2024 22:15
A+
A-

İnsan ilişkilerinde en çok tartışılan ve ahlakî boyutta en çok eleştirilen davranışlardan birisi de ikiyüzlülüktür. İnsanların dışa yansıttıkları kişilikle, iç dünyalarındaki düşündükleri ve hissettikleri arasında bir çelişki olduğunda bu duruma toplum olarak biz, ikiyüzlülük bir başka deyişle riyakârlık diyoruz.

Sadece kişisel ilişkilerde değil toplumsal, politik ve kültürel alanlarda da maalesef yaygın olarak görülen bir tutumdur bu.

İnsanların kendilerini olduklarından farklı bir şekilde göstermesi ya da söyledikleriyle yaptıkları arasındaki tutarsızlık, genellikle kişinin başkalarından kabul görme, onay alma veya çıkar elde etme isteğiyle ilgilidir.

Bir kişi belirli bir değer sistemini savunurken aynı değerleri kendi hayatında uygulamadığında bu tutumu iki yüzlülük olarak kabul ederiz. Ancak sadece dışsal davranış şekilleriyle ilgili değildir aynı zamanda bir ahlakî tutarsızlığı da ifade eder.

Genele baktığımız zaman ikiyüzlülüğün birçok nedenini görmemiz mümkündür. İnsanların kişisel gelişim, sosyal statü ve psikolojik durumları onları iki yüzlü davranmaya itebilir. Örneğin; kendilerini korumak için bir savunma mekanizması olarak da görebilir ve dolayısıyla farklı kimlikler benimseme çabasına girebilirler.

İkiyüzlülüğün en belirgin özelliği çoğu zaman çıkarlarına yönelik tutumu ve söylediği ile yaptığı arasındaki tutarsız davranışıdır. Bir kişi, doğruluktan, dürüstlükten yana olduğunu iddia ederken diğer yandan yalan söyleyebilir ya da adalet savunucusu olduğunu belirtirken boş kuru hamâset tavırları sergileyebilir; karşısındaki insanlardan fayda sağlamak için sahte dostluklar kurabilir veya riyakâr bir nezaket gösterebilir.

Genellikle toplumsal beklentilere uyum sağlamak veya çıkar elde etmek için maskelidirler. Gerçek düşüncelerini veya hislerini saklayarak dışarıya kabul görecek bir imaj çizerler. Bu tür insanlar başkalarını manipüle ederek istediklerini elde etmeye çalışırlar.

Bazen iki yüzlü bireyler kendi tutarsızlıklarının farkında olmayabilir ve kendi yalanlarına inanabilirler. Bu durum içsel bir çelişkiye düşürür ve kişinin kendini tanımasını en acınası şekliyle tanımlamasını zorlaştırır.

Kendi değersizlik hissi ile başa çıkamayan bu kişiler, başkalarının gözünde değer kazanmak için toplumun veya çevrenin beklentilerini karşılayamadığı vakit dışlanma veya eleştirilme korkusu yaşar. Bu korku, kişinin kendi düşüncelerini veya inançlarını açıkça ifade etmek yerine kabul görecek bir tavır takınarak toplumun beklentilerini karşılamaya çalışma, kişisel kazançlar elde etmeye, iş ortamında, sosyal çevrede ya da politik arenada sahte bir imaj sergilemeye veya çıkarlarını korumak için gerçek düşüncelerini gizlemeye itebilir.

Toplum olarak her birimiz, her birimizin belirli ahlakî veya sosyal normlara uymasını bekleriz. Bu baskı bireylerin kendi inançları veya arzuları ile toplumun beklentileri arasında bir çatışma oluşturabilir ve hâsılı uyum sağlamaya çalışırken iki yüzlü davranışlara sebebiyet verebilir.

Bir insan; söylediği ile yaptığı arasında sürekli bir çelişki gösterdiğinde çevresindekilerin ona olan güven duygusu zedelenir ve ilişkilerin bozulmasına neden olabilir. Zirâ güvenin olmadığı bir ilişkide sağlıklı bir iletişim kurmak ve derin bir bağ oluşturmak neredeyse imkansızdır. Çünkü zamanla kendi içsel bütünlüklerini kaybedebilir, gerçek hislerini ve düşüncelerini sakladıkça kim oldukları ile ilgili net bir algıya sahip olamazlar. Bu durum uzun vadede psikolojik sorunlara, özgüven eksikliğine ve kimlik krizine yol açabilir.

Toplumsal düzeyde de ciddi sorunlara neden olacak iki yüzlülük; özellikle liderlerin veya kamu figürlerinin tutarsız davranışları toplumsal çelişkilere ve huzursuzluklara yol açar. Bu da, o topluma veya sisteme olan inancı kaybeder.

İkiyüzlülük aynı zamanda insanların kişisel gelişimini de engeller. İnsanlar, kendilerini gerçekten tanıyamaz ve kendileri hakkında dürüst olmazlarsa, kişisel gelişimini tam olarak gerçekleştiremezler. Ayrıca, ikiyüzlü insanların gerçek dünyada başarılı olma olasılığı da gâyet düşüktür.

İki yüzlülük; bir yerde nifakla, yalancılıkla, sahtecilikle birleşmektedir. Her çevreye uyan, bulunduğu yerin havasına kolaylıkla giren ve durmadan renk değiştiren, bukalemun meşrepli kişilerin hangi yüzlerine, hangi sözlerine ve hangi davranışlarına itibar edileceği kestirilemez.

Bu tavır, kalpteki nifaktan kaynaklanıyorsa münâfıklık emaresidir ki bu da büyük sıkıntı. Münâfıklar da yüce kitabımız Bakara Suresi 12. Atet-i Kerime’ sinde “Dikkat edin! Onlar bozguncuların ta kendileridirler. Lakin farkında değillerdir” şeklinde ki açık beyânına göre dünyada kimlerle beraber olacağını bilemeyen, bir ona bir buna gönül veren, ortada kalmış kimseler olarak işaret edilmiştir.

Etik içerisinde farklı durumlarda farklı bir konuma sahip olsa da, genel olarak ikiyüzlülük kötü bir fiil olarak değerlendirilir. Ahlâk psikolojisine göre ikiyüzlülük veya mürailik kişinin kendi ifade ettiği ahlâki kural ve prensiplere kendisinin uymaması, sahip olmadığı duygu, düşünce, erdem, değer veya özelliklere, sanki sahipmiş gibi davranması veya sahip olduğunu iddia etmesidir. Çoğu din ve ahlâki öğreti de ikiyüzlülüğü kınar.

İki yüzlülüğün üstesinden gelmek bireyin hem kendisiyle hem de çevresiyle dürüst bir ilişki kurmasını gerektirir. Bu süreç farkındalık ve içsel bir sorgulama ile başlar. Bireylerin kendilerine karşı dürüst olmaları ve değerleri ile davranışları uyumlu hale getirmeleri önemlidir.

İki yüzlülükten kaçınmanın ilk adımı bireyin kendi düşünceleri, hisleri ve davranışları üzerinde farkındalık geliştirmesidir. İnsanlar kendi içsel çelişkilerini fark ettiklerinde bu durumu düzeltmek için adımlar atabilir ve ilişkilerinde açık, samimi bir iletişim kurmaya özen gösterebilirler. Nihayetinde kendi duygularını ve düşüncelerini dürüstçe ifade etmek hem bireysel hem de toplumsal ilişkilerin daha sağlıklı olmasını sağlar.

Kişilerin savundukları değerler ile davranışları arasında tutarlılık sağlamaları iki yüzlülükten kaçınmanın bir diğer yoludur. Ve nitekim kendilerine karşı sorumlu davranmaları, içsel bütünlüklerini korumalarına yardımcı olur.

İkiyüzlülük bireylerin hem kendilerine hem de çevrelerine zarar veren bir davranış biçimidir. Dürüstlükten uzak, maskelerle dolu bir yaşam sürmek uzun vadede ilişkilerin zedelenmesine, güven kaybına ve içsel çatışmalara yol açar. Ancak öz farkındalık, dürüstlük ve tutarlı bir değer sistemi ile iki yüzlülükten kaçınılabilir.

İki yüzlülük diğer cihetiyle riyakârlık yerine dürüstlüğün, güvenin, sadakatin ve samimiyetin hakim olduğu bir yaşam sürmek hem bireyler hem de toplumlar için daha sağlıklı ve tatmin edici bir yol sunar. Hâsılı dürüstlük, iki yüzlülüğün panzehiridir.

İnsan kişiliğinden asla ödün vermemelidir. Gerçek kişiliğini ortaya koymalı, nasılsa öyle görünmelidir. Bunu başaramıyorsa bile, nasıl görünüyorsa, gerçekte öyle olmak için gayret etmelidir.

Evet insan; ne ise o olmalıdır. Bildiğinden, inandığından ve en önemlisi kendisini olduğundan başka türlü görünme veya göstermeye çalışmamalıdır.

Adına uyanıklık diyebilirsiniz, yahut kumpas… en modern haliyle yeni dönemde strateji de diyebilirsiniz, ne derseniz deyin… artık düşünceler fikirler kişilere göre konuşuluyor.

Hiç duydunuz mu bilmem; hani halk tabiriyle bir söz vardır “doğru, doğru dosdoğru”. Eğilip bükülmeyen, olay ve kişiye göre değişmeyen, sevilmek, kabul görmek, takdir edilmek adına tabiri caizse lafını, sözünü kıvırmayan insanlar var ya… İşte bu karaktere sahip olanları yanınızdan, yönünüzden ayırmayın derim. Velhâsıl demem o ki; iki yüzlülük almış başını gidiyor.

 

Bâkî muhabbet, selâm ile…

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 4 Yorum
  1. AK-KILIÇLAR dedi ki:

    Sayın hocam yüreğinize sağlık elinize kaleminize kuvvet selam ve dua ile kıymetli hocam

    1. Meral YAĞMUR dedi ki:

      Beğenen yüreğiniz var olsun.
      Çok teşekkür ediyorum

  2. Mümin dedi ki:

    İkiyüzlülük aynı zamanda bir karakter olduğu gibi bir hastalık neticesi de olabiliyor. Biz, sinek neden pisliğe konuyor diye ona kuzbilir miyiz. ?!

    1. Meral YAĞMUR dedi ki:

      Değerli yorumunuz için teşekkür ediyorum üstad