Artık bu tür haberler görmek, okumak istemiyoruz!

Yayınlama: 23.09.2024
A+
A-

Sabah sabah haberlere ilk göz attığımızda okuduğumuz bir haber fazlasıyla canımızı yaktı..

Ümraniye‘de, motosiklet hırsızlığı suçundan yakalanan şüphelinin, yaşanan arbede sırasında silahla ateş etmesi sonucu bir polis memuru şehit olurken, biri polis iki kişi yaralandı. 27 yaşındaki kadın polis memuru Şeyda Yılmaz, 26 suç kaydı bulunan Yunus Emre Geçti isimli saldırgan tarafından vurularak şehit edildi..

Zaten yaklaşık bir aydır Narin Cinayeti ve Sıla bebek haberleri yüzünden resmen içimiz dışımız telef olmuşken, bir de Şeyda Polis’in şehit oluşu hepimizi kahretti..

Başta ailesi olmak üzere, Polis Teşkilatı ve tüm Türk milletine başsağlığı ve sabır diliyorum..

Kendinizi şehit polis kardeşimiz Şeyda Yıldırım’ın ailesinin yerine koysanız, hangi ifade sizin acınızı hafifletibilir ki…

Saldırgan Yunus Emre Geçti’nin henüz 19 yaşındayken 26 suç kaydının bulunması ve dışarıda gezmesi tam anlamıyla bir hukuk faciasıdır..

Zaten hergün üçüncü sayfa haberlerini okurken dikkatinizi çekmiştir; Zanlının şu kadar suç kaydı var, şu kadar sabıkası var diye..

İşte polis kızımızın katili Yunus Emre Geçti henüz 19 yaşında ama tamıma tamamına 26 suç kaydı var..

İşte katil zanlısının bazı suçları:

  • 1 adet uyuşturucu ticareti
  • 8 adet uyuşturucu kullanma
  • 2 adet kasten yaralama
  • 1 adet cinsel taciz
  • 2 adet yağma
  • 1 adet gasp
  • 2 adet çocuğa cinsel istismar
  • 1 adet hırsızlık
  • 2 adet mala zarar verme

Yani bu suç makinesi, her suçun cezasında ortalama bir sene içerde yatsa, ömrü yine de 26 suç kaydına yetmeyecek..

Şimdi bu katili sokağa salanların bu cinayette hiçbir sorumluluğu yok mu?

Polis tutsun kolundan getirsin, sapık-katil elini kolunu sallayarak adliyeden dışarı çıksın, olacak iş mi?

Polis-adliye muhabirliği yaptığım dönemde, şimdi rahmetli olan bir hakim dostumuz bizi şöyle demişti; “Türkiye’de cezalar ve cezaevleri caydırıcı olmadığı sürece suç oranı asla düşmez”

Peki burada tüm sorumluluğu hukuka adalete bağlayıp biz medya olarak geri mi çekilelim?

Bu tür suç makinelerinin dışarıda böylesine cirit atmasında gazetelerin, televizyonların ve hatta sosyal medyanın hiç mi sorumluluğu yok?

Siz dayarsanız milletin önüne Çukur’du, Kurtlar Vadisi’ydi, Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz’dı gibi dizileri…

Siz dayarsanız millete, kimin eli kimin cebinde hikayelerle dolu sabah kuşağı programlarını, gençler de onlara özenip birer suç makinesi olup çıkar..

Medyanın, çuvaldızı adalete batırmasından önce iğneyi kendisine batırması gerekiyor..

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 4 Yorum
  1. Erdoğan Köse dedi ki:

    Çok kıymetli basın mensubu dayın İsmail Polat bey sizinle aynı fikirdeyim.
    Halkımızda sokağa çıkma tedirginliği ,sokakta yürüme ve nezaman nerede ne olacak düşünce algısı oluştu.
    Bazı cezaların daha ağır ve caydırıcı olmasından yanayım.

  2. İlknur Adalıoğlu dedi ki:

    Üzücü kahr edici haber .. Gülen hayatlatın solması bir suç makinası sebebi.. Ailesine sabırlar diliyorum.

    1. NURCAN AKCAY. dedi ki:

      Şehit kızımız Şeyda nın vefatına çok derin bir üzüntü duydum. Allah ailesine ve sevenlerine sabır versin. ABD polisi olsa bu kadar kabarık bir suç gbt sine sahip birini sağ bırakmazdı

  3. NURCAN AKCAY. dedi ki:

    Sayın İsmail Polat sizi tebrik ediyorum. Sadece benim değil milletimizin duygu ve hislerine tercüman olmuşsun. Bütün medyanında sizin kadar duyarlı, hasas ve bu konuda gerçekleri ifade etme cesaretini gösterebilse.