Korkak Xabi Alonso!

Olympiacos deplasmanında skor 4-2 iken yapılan değişiklik, Real Madrid’in oyunun ruhunu buz gibi kesti: Arda Güler çıktı, Bellingham girdi.

O ana kadar Arda sahada yalnızca bir “oyuncu” değildi; tempoyu yöneten, pas ritmini ayarlayan, pası pasla değil zekâyla çeşitlendiren bir orkestra şefi gibiydi.

Maradona değildi elbette…
Ama Napoli’deki o eski orkestra şefinin sahneye koyduğu müziğin izlerini taşıyan bir akış vardı oyunda.
Arda’nın beyninden akıyordu.

Ve işte o yüzden yapılmaması gereken tek değişiklik buydu.

İngiliz Baskısı – Futbol Siyaseti

Dünyada lobimiz yok.
Sporun arka planında da güç dengeleri, imaj savaşları, sponsorlar ve medya baskısı her şeyden daha sert işliyor.

Bellingham sakatlıktan döndü diye, “yıldızı sahneye çıkarma” baskısı Real Madrid koridorlarında o kadar büyüdü ki, Xabi Alonso iyi işleyen saat gibi bir oyunu kendi elleriyle bozdu.

Bu değişiklik futbol aklıyla değil; korku, baskı ve İngiliz kamuoyunun ağırlığıyla yapıldı.

Camavinga Hamlesi: Satranç Tahtasına Çekilen Darbe

Olympiacos maçında üçlü ya da dörtlü düzen fark etmeksizin, Camavinga savunma çizgisi ile Arda arasında bir iletken, bir köprü, adeta bir satranç ustası gibi taşları doğru hamleyle birleştiriyordu.

O da bir sonraki maçta kulübeye çekildi.

Neden?
Çünkü Arda’nın oyun aklını güçlendiren her bağlantı, “Bellingham’ın merkezdeki tahtını sallıyor” algısı yaratıyordu.

Ama bu kararla Alonso, savunma önündeki kilidi söktü.
Bağlantılar koptu.
Oyun akışı bozuldu.
Takımın ritmi çöktü.

Girona Maçı: Arda’yı Kenara Sürmek

Girona deplasmanında Arda’yı çizgiye sıkıştırdılar.
Merkezdeki orkestra şefi, kenarda susmaya zorlandı.
Arda istediği kurguyu kuramadı; çünkü Bellingham’ın merkezdeki ağırlığı tüm dengeyi yeniden bozdu.

Ve Alonso’nun refleksi?
Tahmin edilebilir: Arda ikinci yarıda yine çıktı.
Korkaklık, tekrar sahne aldı.

Ancelotti’den Sonra Yeni Başlangıç Beklerken…

Real Madrid’de Ancelotti sonrası Arda’ya alan açılacak, gerçek pozisyonu ve gerçek rolü tam karşılığını bulacak diye düşünülüyordu.

Ama Alonso’nun Bellingham’ı oynatma takıntısı, şimdilik tüm yapıyı Arda’nın aleyhine çevirdi.

Buna rağmen…

Arda’nın mücadele gücü, oyun zekâsı ve sahadaki fark yaratma kapasitesi o kadar yüksek ki; bu düzen ne kadar bozulursa bozulsun, Arda Güler o düzeni bir gün yine aklıyla kuracak.