Gazetecilik mesleğine, kısa bir amatör spor muhabirliğini katmazsak Kartal Adliyesi’nde muhabir olarak başladım. O yıllarda özel televizyonlar yoktu. Gazeteler şimdikinin en az 5-10 katı tiraj yapıyordu. Adliyede hemen hemen her gazetenin bir muhabiri vardı ve istisnasız her gün bir iki haberi gazetelerimize sokabiliyorduk. Zamanla özel televizyonların da kurulmasının ardından Kartal Adliyesi haberleri hemen hemen her […]
Gazetecilik mesleğine, kısa bir amatör spor muhabirliğini katmazsak Kartal Adliyesi’nde muhabir olarak başladım.
O yıllarda özel televizyonlar yoktu. Gazeteler şimdikinin en az 5-10 katı tiraj yapıyordu.
Adliyede hemen hemen her gazetenin bir muhabiri vardı ve istisnasız her gün bir iki haberi gazetelerimize sokabiliyorduk.
Zamanla özel televizyonların da kurulmasının ardından Kartal Adliyesi haberleri hemen hemen her gün ana haber bültenlerinde yer buluyordu.
Olumlu ya da olumsuz bu bile Kartal’ın büyük bir reklamına yol açıyordu.
Kartal Adliyesi, o dönemde de İstanbul’un en büyük adliyelerinden biriydi ve zamanla Kartal merkezdeki ana bina yetmeyince adliye 2 hatta 3 ayrı binada hizmet vermeye başlamıştı.
Mesleğimin acısıyla tatlısıyla en güzel yıllarını Kartal Adliyesi’nde yaşadım. Hatta öyle ki Sabah gazetesi muhabiri Gülcan Demirci ile aramızda bir espri yapardık “Başsavcılar değiştikçe bizi de adliyenin demirbaşı sayıyorlardır” diye.
Zamanla Pendik, Tuzla ve Sultanbeyli’nin ilçe olmalarının ardından oralarda da yeni adliyeler kuruldu. Ancak Kartal Adliyesi’nin iş yükü asla azalmıyordu.
Ben Polis- adliye muhabirliğini bıraktıktan sonra “Dünyanın en büyük adalet sarayı” 126 dönüm üzerine yine Kartal’da inşa edildi.
Beykoz, Şile ve Adalar hariç, Anadolu yakasındaki tüm adliyeler bu devasa binaya taşındı.
Ancak, dünyanın en büyük adalet sarayına nedense “İstanbul Anadolu Adliyesi” ismi verildi..
Böylece Kartal’ın bir marka ismi daha kayboldu. Tıpkı, arabalı vapuru gibi, tıpkı bir zamanlar TFF 1. Lig’de fırtınalar estiren Kartalspor’u ve Kartal Meslek Hastalıkları Hastanesi gibi.
Buna benzer örnekleri o kadar çoğaltabiliriz ki..
Bazen haber kanallarında ve bültenlerinde duyarsınız “Çağlayan Adliyesi”..
Oysa o adliyenin resmi ismi de İstanbul Adalet Sarayı. Ama siz ekranlarda bu ismi duyuyor musunuz? “Çağlayan Adliyesi aşağı, Çağlayan Adliyesi yukarı..”
Peki oraya Çağlayan Adliyesi diyorsunuz da Kartal’daki adliyeye neden “Kartal Adliyesi” demiyorsunuz?
Hatta bu konuda bir garabet daha var; Kadıköy – Tavşantepe Metro hattında tüm duraklar, semt isimleriyle yer alırken bir tek Cevizli yerine “Hastane-Adliye” durağı olarak yer almış.
Durak ismi pekala Cevizli olabilir, altına “Hastane-Adliye” yazılabilir..
Bence Kartal’daki tüm idari yetkililerden başlayarak Anadolu Adalet Sarayı’nın isminin Kartal Adliyesi olarak değiştirilmesi için harekete geçmesi gerekmektedir.
Kartalımızın adının en azından haberlerde geçmesi için bu girişimi başlatmalıyız.
En azından yerel basınımız bu konuda öncülük yapabilir ve bundan sonra adalet sarayıyla ilgili haberlerde “Kartal Adliyesi” ibaresini kullanabilir..
BİZDEN HABERLER
Sevgili okurlarımız biraz da size iyi ve güzel şeylerden bahsetmek istiyorum.
Aslımıza dönüyoruz!
Daha önce haberlerimizde yer verdiğimiz gibi iş insanı Nevin Özbar, Yeni Gazete’ye ortak oldu.
Nevin Özbar’ın aramıza katılması ile biraz da pandemi nedeniyle ara verdiğimiz baskılı gazetemizi yeniden canlandırdık.
Bundan sonra inşallah, aslımıza dönüyor ve gazetemizi 15 günde bir sizlerin beğenisine sunuyoruz..
Ve bir mutluluk haberi:
Gazetemizin ve internet sitemizin ilk kurulduğu yıllarda editörlüğümüzü yapan Çağla Karagülmez, hayatını Gürcan Aksu ile birleştirerek dünya evine girdi.
Benim canım kızıma sizlerin adına “Ömür boyu mutluluklar” diliyorum.
Ve yeni bir bebek sevinci
Yine Yeni Gazete’nin Haberler Müdürü, başımız sıkıştığında gecesini gündüzüne katarak editörlüğümüzü yapan sevgili Gökçen Güngör ikinci kez anne olmanın sevincini yaşıyor.
Ozan adı verilen minik yavrumuza sağlıklı ve başarılı uzun bir ömür dilerken Gökçen- İnanç Güngör çiftini bir kez daha kutluyoruz.
Ve hüzünlü bir ayrılık!
Yaklaşık üç yıldır gece editörlüğümüzü yapan Havva Rüya Erdem, kendi isteğiyle geçici de olsa Yeni Gazete ile yollarını ayırdı.
Arkadaşımıza bundan sonraki hayatında başarılar dilerken, kapımızın her zaman kendisine açık olduğunu belirtiriz..