Soçi’deki zirvede en önemli adım atıldı

Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye’de barış ve istikrar için yeni bir dönemin başlayacağının altını çizdi.

Soçi’deki zirvede en önemli adım atıldı
Yayınlama: 23.11.2017
A+
A-

Soçi’de bir araya gelen Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani, Suriye’de barış ve istikrar için yeni bir dönemin başlayacağının altını çizdi.

 

Erdoğan, “Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüyle ülkemizin mili güvenliğine kasteden terörist unsurların süreçten dışlanması Türkiye olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir” dedi

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani dün Soçi’de Suriye’nin geleceğine yönelik yeni yol haritasını masaya yatırdı. Toplantı öncesi ve sonrası 3 lider Suriye’de barış ve istikrar için yeni adımlar atılacağı ve yeni dönemin başlayacağına yönelik mesajlar verdi. Erdoğan, toplantıda Putin ve Ruhani’ye PYD uyarısı yaparak Türkiye’nin çekincelerini iletti. Soçi’de yakın bir zamanda Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin toplanması ve Suriye toplumunun tüm kesimlerinin katılması konusunda mutabakat sağlandı. Üç ülkenin dışişleri, askeri ve istihbarat yetkilileri bu kongreyle ilgili hazırlık çalışmalarını birlikte yapacak. 3 lider gerektiğinde yeniden bir araya gelmeyi kararlaştırdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 3’lü zirve öncesi İran Cumhurbaşkanı Ruhani ile bir araya geldi. Sanatoryum Rus’da olan ikili görüşme yaklaşık 40 dakika sürdü. İkilinin görüşmesi sonrası Rusya Devlet Başkanı Putin, Cumhurbaşkanı Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Ruhani bir araya geldi. 1.5 saat süren zirvenin ardından üç liderin yaptığı ortak basın toplantısında, Erdoğan özetle şu mesajları verdi:

 

MEYVELERİ TOPLUYORUZ: Rusya ile yoğun diyaloğumuz gerek ikili konularda gerekse bölgesel konularda devam ediyor. Hamdolsun bunun meyvelerini her alanda topluyoruz. Özellikle yakaladığımız bu ivmenin artarak sürdürülmesi konusunda Sayın Putin ile hemfikiriz. Sayın Ruhani ile gerçekleştirdiğimiz ikili görüşmede de ülkelerimiz arasındaki ilişkileri her alanda daha da geliştirme hususunda mutabık kaldık.

 

KRİTİK VE SAMİMİ GÖRÜŞMELER: Bugün (dün) değerli dostlarım Sayın Putin ve Sayın Ruhani ile gerçekten kritik görüşmeler yaptık ve gündemimizdeki meseleleri samimiyetle ele aldık. Suriye’de ateşkes tesis edilmesi amacıyla attığımız adımları tekrar gözden geçirdik.

 

Gerginliği azaltma bölgelerinin sahada şiddetin azaltılmasında temel rol oynadığını memnuniyetle tespit ettik. Görüşmelerimizde Astana’da kaydettiğimiz ilerlemeler temelinde ihtilafa kalıcı çözüm noktasında Cenevre sürecine sağlayabileceğimiz katkıları istişare ettik.

 

GÖRÜŞ BİRLİĞİ: Bu bağlamda 2254 sayılı BMGK kararında tanımlandığı üzere Suriye halkının öncülüğünde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir siyasi sürecin hayata geçirilmesine yardımcı olmak hususunda görüş birliğine varmış bulunuyoruz. Rusya Federasyonu’nun inisiyatifiyle Soçi’de düzenlenmesi öngörülen Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’nin bu ilkeler temelinde siyasi sürece anlamı katma değer sağlaması için eşgüdüm içinde çalışmaya karar verdik. Bugünkü ortak açıklamamız işbirliğimizin esaslarını yansıtan ilk adımdır.

 

BAŞARI TARAFLARIN TUTUMUNA BAĞLI: Ancak bu çabanın başarısı ve başta rejim ve muhalefet olmak üzere tarafların tutumuna bağlıdır. Bu süreçte ayrıca üç garantör ülkenin bugüne kadar ortaya koydukları karşılıklı hassasiyetlere saygı ve uzlaşı anlayışını sürdürmeleri kritik rol oynayacaktır.

 

‘Suriye Ulusal Diyalog Kongresi toplanacak’

 

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ise zirve sonrası yaptığı açıklamada şunları kaydetti: “Hedefimiz bu ülkeye barış ve istikrarın gelmesidir. Egemenliğinin, birliğinin ve toprak bütünlüğünün muhafaza edilmesidir. Terörle mücadelemizde ciddi, kayda değer başarılar elde ettik. İlerde de bu DEAŞ ve El Nusra gibi terör örgütlerinin tamamen yok edilmesi konusunda kararlılığımızı teyit ediyoruz. Sahadaki başarımız Suriye topraklarını tamamen militanlardan özgürleştirilmesini yakınlaştırıyor ve krizin çözümünde apayrı bir dönem açıyor.” Üç ülkenin de Suriye meselesinde öncü rol oynadığını belirten Putin, “İran, Türkiye, Rusya, Suriye Ulusal Diyalog Kogresi’nin yapılması konusunda mutabık kalmışlardır. Suriye toplumunun tüm kesimlerinin katılmasını sağlamalıyız, bu konuda da mutabıkız. Dışişleri, istihbarat, askeri temsilcilerimize bu kongre ile ilgili çalışma yapmalar talimatını verdik. Bu kongre Suriye’nin mili gündeminin temel konularını ele alacaktır. Bunlar ilerde devletin ne şekilde olacağı, yeni Anayasa’nın kabulü, bu Anayasa’nın temelinde BM denetiminde seçimlerin yapılmasını görüşecektir. Suriye’nin kaderini Suriyelilerin kendileri tayin etmelidir” dedi.

 

Esad ile görüşmesini anlattı

Erdoğan ve Ruhani’yi önceki gün Esad ile yaptığı görüşmeyle ilgili bilgilendirdiğini açıklayan Putin, “Suriye hükümeti siyasi krizin barışçıl yollarla çözümünden yanadır. Anayasal reformun yapılması ve BM denetimde özgür seçimlerin yapılmasından yanadır. Kendisi bunu ifade etmiştir” ifadelerini kullandı.

 

İDLİB VE AFRİN UYARISI 

 

İdlib sorunun çözülmesi, Afrin’deki olumsuzlukların giderilmesi inanıyorum ki Suriye sürecindeki bu olumlu gelişmelerin önemli atlama taşları olacaktır. Ülkelerimiz arasındaki bu verimli işbirliğinin tüm bölgeye olumlu etki yapmasını, bölgedeki gerginlikleri ve mezhebi ayrışma azaltmasını ümit ediyorum. Uluslar arası toplumun tüm sorumlu üyelerini çabalarımızı desteklemeye davet ediyorum.

 

MEŞRU AKTÖR OLARAK GÖREMEYİZ

 

Bu bağlamda Suriye’nin siyasi birliği ve toprak bütünlüğüyle ülkemizin mili güvenliğine kast eden terörist unsurların süreçten dışlanması Türkiye olarak önceliklerimiz arasında yer almaya devam edecektir. Milli güvenliğimize kast eden bir terör örgütüyle aynı çatı altında olmamızı, aynı platformda yer almamızı bizden kimse beklememelidir. Suriye’nin toprak bütünlüğüne ve siyasi birliğine bağlılığımızı ifade ediyorsak bu ülkeyi bölmeye çalışan eli kanlı bir çeteyi meşru bir aktör olarak göremeyiz.

 

YENİ BİR UMUT IŞIĞI: İstişaremizde ayrıca Suriye’de güven arttırıcı önlemlerin hayata geçirilmesini önemini vurguladık. Bu önlemlerin kademeli olarak devreye sokulması amacıyla insani yardımların ihtiyaç sahiplerine engelsiz ve kesintisiz ulaştırılması, ayrıca tutukluların karşılıklı salıverilmesi dahil atılabilecek her türlü adımı gözden geçirdik. Vardığımız noktanın Suriye’nin barış ve istikrara yeniden kavuşması ve halkın acılarının dindirilmesi için bir umut ışığı teşkil edeceğine inanıyorum.

 

‘Açık bir zirve oldu’

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani de zirve sonrası yaptığı açıklamada, “Bugünkü (dünkü) zirve açık bir zirve oldu. Her üç ülke de düşüncelerini açık bir şekilde beyan etti. Suriye’nin çeşitli etnik, mezhepsel grupları, ister Suriye hükümetini destekleyen, ister karşı olan grupların Soçi’de yakın gelecekte bir araya gelmeleri sağlanacak. Üç ülke bütün dünya ülkelerinden hassas Ortadoğu bölgesinde ve özellikle Suriye’de barış ve istikrarın sağlanmasına katkı yapmaları için davette bulunuyorlar” dedi. Ruhani, bu zirveyle yeni bir adım atıldığını belirterek, “Suriye’de barış ve istikrarı sağlamak adına atılan yeni bir adımı görmekten çok memnunum. Umut ediyorum ki bir sonraki adımlarla Suriye’de güvenliği, yeni Anayasa’nın düzenlenmesi ve bu ülkede özgür bir seçimin gerçekleşmesine, bu ülkede barışın ve istikrarın gerçekleşmesine şahit olalım” dedi.

 

İslam’a karşı kirli senaryo uygulanıyor

 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İslam dünyasının birliğini, beraberliğini, zenginliklerini, hepsinden önemlisi istikbalini yok etmeye yönelik kirli bir senaryo uygulanıyor” dedi. İstanbul Kongre Merkezi’nde, İslam İşbirliği Teşkilatı Ekonomik ve Ticari İşbirliği (İSEDAK) Daimi Komitesinin 33. Toplantısı’na katılan Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:

 

KARARLAR TATBİK EDİLMELİ: Burada eksikliğini hissettiğimiz bir noktaya dikkatlerinizi özellikle çekmek istiyorum; istişarenin maksadına ulaşması için samimi olması yanında alınan kararların tatbik edilmesi, hayata geçirilmesi gerekir.

 

KATİL SÜRÜLERİ: Halep’in asırlık camilerinin çoğunda ezan seslerinin artık duyulmuyor. Göz kamaştırıcı Şam’ın parıltısı söneli çok oldu. Bağdat’ın zengin kütüphaneleri, yüzlerce yıllık el yazma eserleri talan edildi. Yemen giderek bir enkaz yığınına dönüşüyor. Şehirlerimizle beraber, tarihimiz, 1400 yıllık medeniyet müktesebatımız da tek tek yok oluyor. Hepimizin yüreğini dağlayan bu manzaranın görünürdeki müsebbipleri elbette ki halkına zulmeden diktatörler, kan ve gözyaşından beslenen terör örgütleridir. DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, YPG, FETÖ gibi katil sürülerinin Suriye’den Irak’a, Yemen’den Libya’ya kadar tüm bölgemizi büyük bir kan gölüne dönüştürdüğünü hepimiz görüyoruz. Ancak sahne önündeki figüranlar, perde arkasındaki asıl aktörleri, asıl senaristleri görmemize engel olmamalıdır.

 

İÇ ÇATIŞMA KÖRÜKLENİYOR: İslam dünyasının birliğini, beraberliğini, zenginliklerini, hepsinden önemlisi istikbalini yok etmeye yönelik kirli bir senaryo uygulanıyor. Açıkçası Batı, kendi tarihinde ne kadar hastalıklı unsur varsa hepsini de İslam dünyasına ihraç ederek geleceğini garanti altına almaya çalışıyor.

 

GERÇEK KAZANANLAR KİM?: İslam ülkelerinin Batı’ya verdikleri yüzlerce milyar dolarlık silah siparişlerinin gerçek kazananları kimlerdir? Ülkelerimizin yeniden yapay sınırlarla parçalanması, aslında kimlerin işine geliyor? Bu sorulara cevap vermeyi başardığımızda hem tuzakları bozacak hem de birilerinin kaynaklarımız üzerinden palazlanmasının önüne geçeceğiz.” 

 

Ortak bildiride PYD tedbiri

Soçi’deki toplantı 3 garantör ülkenin ilk 3’lü zirvesi de oldu. Zirve sonrası açıklanan ortak bildiride ise Ulusal Diyalog Kongresi’ne katılacak muhalif gruplar için toprak bütünlüğüne bağlı olma şartı getirildi. Bildiride özetle şu ifadelere yer verildi:

 

– İran Cumhurbaşkanı Hassan Ruhani, Rusya Federasyonu Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’de BM Güvenlik Konseyi’nin 2254 sayılı kararıyla öngörülen çerçevede barış ve istikrarının tesis edilmesi amacıyla İran, Rusya ve Türkiye arasındaki aktif işbirliğinin sürdürülmesi hususundaki kararlılıklarını teyit etmişlerdir.

 

– Devlet Başkanları, “Astana formatının” ve getirdiği kazanımların Suriye’de barış ve istikrara katkı sağlanmasında etkili bir araç haline geldiğini tespit etmişlerdir.

 

– Devlet Başkanları; İran, Rusya ve Türkiye’nin şiddetin azaltılmasında sağlanan ilerlemenin kaybedilmemesinin teminine yönelik eşgüdümlü çabalarını sürdürmeyi kararlaştırmışlardır. Suriyelilere; ülkelerinin birliğini yeniden tesis etmelerinde; Suriye halkının desteğini alacak bir anayasayla sonuçlanmak üzere, Suriyelilerin öncülüğünde ve sahipliğinde yürütülecek kapsayıcı, özgür, adil ve şeffaf bir süreç ve katılmaya ehil tüm Suriyelilerin BM’nin uygun şekilde gözetimi altında oy kullanacağı serbest ve adil seçimler vasıtasıyla ihtilafa siyasi çözüm bulmalarında yardımcı olmak hususunda mutabık kalmışlardır.

 

– Devlet Başkanları, Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne olan kuvvetli taahhütlerini teyit etmiş; bahsi geçen gerginliği azaltma bölgelerinin tesis edilmesinin ve Suriye ihtilafının çözümüne yönelik hiçbir siyasi girişimin Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, birliğine ve toprak bütünlüğüne hiçbir suretle halel getiremeyeceğini vurgulamışlardır.

 

– Devlet Başkanları; Suriye Arap Cumhuriyeti Hükümeti temsilcilerini ve Suriye’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine, toprak bütünlüğüne ve parçalanamaz karakterine bağlı olan muhalefeti yakın gelecekte Soçi’de düzenlenecek Suriye Ulusal Diyalog Kongresi’ne yapıcı şekilde katılım sağlamaya çağırmışlardır. Kongre’nin başarısı için aktif katkıda bulunmak hususunda mutabık kalmışlardır. İran, Rusya ve Türkiye, Kongre’nin katılımcılarını aralarında istişare ederek kararlaştıracaklardır.

 

– Devlet Başkanları siyasi süreç ve kalıcı ateşkes için daha iyi koşulların tesis edilmesi amacıyla, tutukluların/alıkonulmuş kimselerin serbest bırakılması da dahil olmak üzere, Suriye’deki tarafların güven arttırıcı önlemler alması gerektiğini vurgulamışlardır.

 

– Devlet Başkanları, Suriye’deki ihtilafın çözümünde İran, Rusya ve Türkiye arasındaki işbirliği sayesinde sağlanan ilerlemenin bölgedeki genel duruma olumlu etki yapacağını ve etnik ve mezhepsel ayrışma riskini azaltacağını umduklarını ifade etmişlerdir. Devlet Başkanları, gerektiğinde yeniden bir araya gelmeyi kararlaştırmışlardır.

 

‘Astana süreci olumlu oldu’

 

Erdoğan zirve öncesi yaptığı açıklamada “Bu üçlü zirve Suriye’de akan kanın artık tamamen durması, yıllardır yaşanan trajedinin son bulması bakımından son derece önemli. Türkiye, Rusya ve İran’ın Suriye meselesinde yakın bir çalışma ortamı tesis etmelerinin müspet sonuçlarına dünya şahit olmuştur. Astana bunun en güzel örneğidir. Astana süreci hamdolsun sahada olumlu gelişmelerin yaşanmasına vesile oldu. Geldiğimiz nokta önemlidir, ama yeterli değildir. Suriye halkının kabul edebileceği, kalıcı ve muteber bir siyasi çözümün tesisi edilmesi için ilgili tüm çevrelerin katkıyı sağlaması elzemdir” dedi.

 

‘Siz olmadan başaramazdık’

 

Putin zirve öncesi Erdoğan ve Ruhani’nin Astana sürecindeki rolüne dikkat çekerek, “Sizlerin kişisel çabalarıyla çok önemli bir başarı elde ettik. Siz olmadan biz bu başarıyı elde edemezdik” açıklamasında bulundu. Putin, “Suriye’de teröristlere çok ciddi bir darbe indirilmiştir. Suriye’de iç savaşın durdurulması için fırsat ortaya çıktı. Artık kaydedebiliriz ki biz yeni aşamaya ulaştık. Bundan sonra somut siyasi sürece başlayabiliriz. Bizim çabalarımız öncelikle olarak Suriye’de normalleşme sürecinin sürdürülebilir olmasına odaklanmalıyız. Suriye Ulusal Diyalog Kongresi girişimimiz oldu. Bugün bu kongre parametrelerini görüşeceğiz” ifadelerini kullandı.

Putin, “Siyasi çözüm Cenevre süreciyle tamamlanacak. BM kararına uygun olarak etnik uzlaşı sağlanmalı” dedi.

 

‘Yeni bir bakış açısını açıkladık’

 

Ruhani, görüşme öncesi “Çok mutluyum ki 1 yıldan daha kısa süre içinde Astana müzakerelerinin başlamasından kısa bir süre sonra İran, Türkiye ve Rusya’nın geniş çabaları sayesinde terörizmle ve aşırıcılıkla mücadele konusunda ve Suriye krizinin siyasi süreç aracılığıyla çözüme ulaşması konusunda bir sonuca ulaştık. Suriye krizini sonlandırmak için bugün yeni bir bakış açısını yakaladık” ifadelerini kullandı.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.