Turizmin tabutuna son çiviler çakılıyor!

Yayınlama: 30.06.2025
A+
A-

Turizm sezonu açıldı ama yüzler gülmüyor.. Sahiller dolu ama kasalar boş.. Turizmcilere sorsan herkes kan ağlıyor..

Peki neden bu hale geldik.. Gerçekten bir dış mihrak mı yaptı bunu.. Yoksa kendi elimizle mi yıktık bu sistemi..

Yıllarca turist kazıklanacak, tokatlanacak, sövülecek, ama yine gelecek sandık.. Yanıldık..

Bir lahmacunun fiyatı Bin TL olur mu.. Bir şezlong kiralayıp üç öğün yemek parası ister misin kardeşim..

Turiste mal satmak için yakasına yapışan esnaf mı dersin, para harcamıyor diye surat asan otelci mi.. Hepsi aynı..

Sahillerde yürümek bile mümkün değil artık.. Kalabalık çok ama cebinde para yok.. Çünkü kaliteli turist kaçtı..

Fahiş fiyat, sahte içki, mafya baskısı, taciz haberleri.. Bunlar artık turizm haberlerinin başlığı oldu..

Her yerde her türlü taciz var!

Gelen turist ülkeyi sosyal medya hesabından rezil ederek geri dönüyor.. Çünkü yaşadığı her şeyi anbean paylaşıyor..

Güney Koreli bir sosyal medya fenomeni hemen hemen gittiği her şehirde tacize uğruyor, bunları çektiği videolar ile milyonlarca takipçisine anlatıyor..
Biz hâlâ görmezden geliyoruz..

Mesela iki genç kadın arkadaşım geçtiğimiz hafta sonu Antalya’daki bir piknik alanına gidiyor.. 60’lık-70’lik amcalar laf atıyor, bakan yok, görevli yok, sistem yok..

Arkadaşlarım pikniklerini yarıda bırakıp kaçmak zorunda kalıyor..

İşte bu yüzden Türkiye artık güvenli bir destinasyon olarak görülmüyor..

Bir zamanlar Avrupalı ailelerin, emeklilerin, balayı çiftlerinin ilk tercihi olan bu topraklar şimdi yalnızca Instagram’da filtreli fotoğraf çektirenlerin durağı..

Ama o filtre kalktığında görünen ne.. Bayat açık büfeler.. Sahte rakılar.. Güler yüz yerine bağıran personel..

Oteller büyük ama ruhsuz.. Yemek bol ama tatsız.. Çalışan çok ama eğitimsiz..

Her şey dahil yalanı!

“Her şey dahil” diye yutturulan sistem aslında hiçbir şeyin dahil olmadığı bir çöküş modeli..

Turist otele hapsediliyor.. Dışarı çıkarsa daha büyük hayal kırıklığı bekliyor.. Çünkü dışarısı daha da fena..

Esnaf baskıcı.. Fiyatlar afaki.. İnsan ilişkileri yapay.. Gelen turist kaçıyor.. Bir daha gelmiyor..

Bizim rakiplerimiz ne yaptı.. Hırvatistan kültürünü korudu.. Yunanistan doğasını sattı ama ruhunu satmadı.. Arnavutluk bile gastronomi turizmiyle bizden önde..

Hepsi daha ucuz, daha temiz, daha düzenli..

Bizde ise butik oteller ezildi.. Girişimcilik cezalandırıldı.. O sabah reçel yapan teyze, misafirle sohbet eden dede, gölgeye hamak kuran genç, hepsi sistem dışına itildi..

Booking kapatıldı, yabancı turistin ulaşabileceği en kolay köprü yıkıldı..

O küçük işletmeler yaşasaydı, bugün Türkiye hâlâ Akdeniz’in parlayan yıldızı olurdu..

Ama biz büyükten, betondan, her şey dahil zırvalığından medet umduk..

Sonuç ortada..

Şimdi turizmciler ağlıyor.. Ama geç kaldılar.. Çünkü sorun sadece ekonomik değil, kültürel, sosyal ve ahlaki bir çöküşün sonucudur bu..

İşini hakkıyla yapan elbette var.. Ama geneli bozdu.. Bu yüzden hepimiz bedel ödüyoruz..

Türkiye’nin turizm algısı yıkıldı.. En az 10 yıl toparlanmaz..

Ve eğer hala “bizde deniz çok güzel” diyorsak, işte tam da bu yüzden batıyoruz..

 

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.