Yönetimde başlayan sorunlar ülkenin sistematik olarak diğer alanlarında da anevrizmalar göstermesinin sebebi olur. Sağlıksız yönetilen toplumlarda kaotik dengesizlikler yeni kuantumların gelişmesinin nedenidir. Her yeni gelişen kuantum güncellemesi otomatik olarak oluşan yeni baloncuktur. Beyinde meydana gelen bu baloncuklar temelde farklı konunun ürünüymüş gibi görünse de yönetim kökenli anavrizmalardır. En iyi örneklerinden biri iyi niyetle ve doğru […]
Yönetimde başlayan sorunlar ülkenin sistematik olarak diğer alanlarında da anevrizmalar göstermesinin sebebi olur. Sağlıksız yönetilen toplumlarda kaotik dengesizlikler yeni kuantumların gelişmesinin nedenidir. Her yeni gelişen kuantum güncellemesi otomatik olarak oluşan yeni baloncuktur. Beyinde meydana gelen bu baloncuklar temelde farklı konunun ürünüymüş gibi görünse de yönetim kökenli anavrizmalardır.
En iyi örneklerinden biri iyi niyetle ve doğru yapılmış olsa bile aşağıdaki gibi işler. Yönetimin uygulanmasını istediği bir sosyal proje neticesinde, belirlenen teşvikler, amacınıza ulaşmak için bir zaruret gibi görünebilir. Çünkü siz belirli konularda (vergi indirimi. Enerji ucuzlaması.Toprak ve bina indirimi, ayni veya ürün üzerinden nakdi) teşvikleriniz projelendirilmiş kalkınma veya sanayi sektörü için kurum yada bölge için tercih sebebi üretmektir. Üretilen tercih ile yeni ve etkili bir alan oluşturmaktır. Bu iyi niyetli bir projedir.
Diğer yandan bu anavrizmal tepkimelerin kaynağı olacaktır. Ülkenin diğer yerlerinde veya ülkenizdeki konu dışı kalan diğer kuruluşlara teşvik projesi çerçevesinde olan ayrıcalıkları vermeyeceksinizdir. Böylece ortaya iki unsuru çıkarmış olacağız birincisi teşvik kapsamında tanımlanan öğeler ve teşvik kapsamında tanımlanmayan öğeler. Bu ayrıcalıkların oluşması sistem dışı davranışlardır ve kaotik neticeler üretir. Konu üzerinde farklı ve ayrıcalıklı kuruluş veya bölgenin olması dengesiz bir düzlemin oluşmasının sebebidir.
Yönetimde dengesiz sistem; rutin olmayan, düzen taşımayan sistemdir. Kaos anlam olarak düzensizlik olduğuna göre bu bir kaostur. Her kaosun bir kuantumu olur. Bu kaçınılmaz bir fizik, kaçınılmaz kuramsal sosyolojidir. Eğer kaosun öncesinde; oluşacak kaos için yeterli donanımınız yoksa meydana gelecek olan kuantum sürecini (kelebek etkisini) kontrol edemezsiniz.
Kaos öncesi donanım elde etmek için sosyal yapının bütün dinamikleri tek tek vereceği tepkiler, alışkanlıklar, ön kabuller, ön yargılar, hissiyatlar, manevi değerler, verilecek tepkiler ve reaksiyonlar tek tek önceden belirli anket ya da deneylerle test edilmelidir. Elde edilen veriler bir araya getirilerek bir ekip tarafından kontrol altında tutulan kaos sürdürülmeli, kelebek etkilerini hesapladığınız parabollerle, oluşturduğunuz algoritmaları devreye sokmalı ve kelebek etkisini istediğiniz seviyede istediğiniz yönde gerçekleştirmelisiniz.
Yönetimsel anavrizmalarda bilim dışı davranışlar elde verileri hazır aksiyonlar ve reaksiyonlar bir kütüphanede biriktirilmeli ve sürekli olarak sosyal mühendislik ekiplerince hazır tutulmalıdır. Yönetimin geciktiği her karar verdiği her karar alınan doğru yada yanlış toplumsal uygulama kararı yeni bir sürecin başlaması için sebep oluşturmaktadır. Bu bir birini tetikleyen davranışlar serisi hastalık içinde geçerlidir.
Bir konuda uygulanan teşvik diğer konularda de beklentilere sebep olur. Bu aslında anavrizmalı bir damarın varlığı neticesinde diğer damar yollarında da anavrizmal beklentiler şeklinde cereyan eder. Öyle farklı konulara yansır ki bu beklentiler konuların bir biri ile hiç ilgisi yoktur. Mesela sizin uyguladığınız bir ekonomik teşvik toplumda kontrollü bir rahatlama sağlarken diğer taraftan da suçluların tutukluluklarında bir indirim beklentisinin oluşmasına sebep olacaktır. Veya daha ileri giderek askerlikte indirim veya bedellilik beklentisinin oluşmasına sebep olacaktır.
Her beklenti yeni sosyal çarpışmaların sahnesi ve yeni anevrizmaların oluşması için sebep olacaktır. Yönetim aldığı her karar sonucunda oluşan bu beklentinin gerçekleşmesine katkı verecektir. Kötü yönetim ise bu durumun yeni bir anavrizma vakası olarak gelişmesinin sebebi olacaktır.
Yönetimin doğasında eğer ehliyet yok da sadece tercih varsa ki demokrasi budur. Bu durumda iyi yönetim şansa kalmış demektir. İnsanların bireylerin iyi niyetli oluşu konuya çözüm değildir. Demokrasilerde ülkeyi en iyi yönetecek insan genelde yönetimin talipleri arasında yer alamaz. Ülkemizde alması imkansızdır. Seçim sistemi siyasi partiler üzerine inşa edilmiştir. Siyasi partiler kanunu ise lider endekslidir. Elimizdeki seçim kanunu bize asla lidere rağmen siyaset yapma hakkı vermez.
Lidere rağmen siyaset yapma hakkını elimizden delege sistemi ve liderin delege seçimini kontrolü ve kabulü ile bağlanmıştır. Bu basitçe ilçelerden başlar. Bu gün varlığını sürdüren liderlerin içinde bulunan partiler ilçelerden başlayan hiyerarşik dizilimini şöyle sürdürüyor. Önce ilçe kongreleri ilçe delegeleri tarafından yapılır. Bildiğim kadarı ile ilçe delegeleri ilçelerin üye sayısı ile ilgili değildir. Aldığı oy oranı ile belirlenir.
Bu durumda bir ilçenin diyelim 400 delegesi olması gerekirse önce lider oraya bir başkan ve müteşebbis heyet atıyor. Bu heyet kendi üyeleri içinden 400 tane sağlam üye (kendisini destekleyecek) seçiyor. Sonra üye kaydı yenileniyor diyerek bütün diğer üyelerin kaydı siliniyor üyeler partiden atılıyor. Sadece seçtikleri dört yüz üye kalıyor. Bu üyeler otomatik olarak delege oluyor. Ve ilçe yönetimi seçiliyor. Bu yönetim seçilirken ili yönetimini seçecek delegelerde bu 400 kişi tarafından seçilerek teyit ediliyor.
Bu sistemli şekilde il genel merkezi seçecek şekilde sürüyor. Bu sistemin içinde genel başkanın istemediği biri bütün alınan tedbirlere rağmen seçilirse: genel başkan tarafından feshediliyor ve ikinci bir müteşebbis heyet atanarak 45 gün içinde yeniden kongreye giderek yöneticilerin ve delegelerin belirlenmesini sağlıyor. Şimdi bu sistem içinde partide şöyle yada böyle lider olan birinin değişimi söz konusu olabilir mi? Bu liderin ülke için yeterli ve ehil olduğu algısı zaten başkanın adamları diye adlandıracağımız il ilçe yönetimleri tarafından sürekli tekrarlandığı için halkın ikinci bir alternatifi araması söz konusu bile olmuyor.
Sistemin kendi kendine oluşturduğu anavrizmalardan birincisi olan yönetim ve yönetim modeli bilerek isteyerek bu şekilde dizayn edilmiştir. Bu tiransı liderlerin kendilerine alternatif üretmemek için seçtikleri çok etkili bir yöntemdir. Gerçekten bu tip yönetimlerde alternatif üremez. Bu anavrizmal durum yönetimsel diğer anavrizmaların temel sebebidir.
Ülkemizde öncelikli olarak anavrizmalara çare aranırken yapılacak en önemli ende vasküler tedavi, seçim ve siyasi partiler kanununun değişimi ile başlayacaktır..