Şimdi çok ciddi bir salgın hastalık var ve vatandaşın durumu her gün ekonomik anlamda kötüye gidiyor. Sağlık olarak belki devlet buna gecikmişte olsa elinden geldiği kadar karşı koymaya çalışıyor. Elinden geldiği kadar diyorum çünkü elinden gelmeyen ve yapılması gereken çok önemli tedbirleri alamıyor… Bu hastalık çok bulaşıcı bu yüzden hemen tedbir alıp insanların temasını […]
Şimdi çok ciddi bir salgın hastalık var ve vatandaşın durumu her gün ekonomik anlamda kötüye gidiyor. Sağlık olarak belki devlet buna gecikmişte olsa elinden geldiği kadar karşı koymaya çalışıyor. Elinden geldiği kadar diyorum çünkü elinden gelmeyen ve yapılması gereken çok önemli tedbirleri alamıyor…
Bu hastalık çok bulaşıcı bu yüzden hemen tedbir alıp insanların temasını ve ilişkisini kesmek zorundaydık. Bunu sağlamanın yolu da ne pahasına olursa olsun sokağa çıkma yasağa koymakla gerçekleşecekti…
Bir günlük veya iki günlük bir sokağa çıkma yasağı derdimize çare olacak olsa Devlet (Hükümet) hemen bu tedbiri alır ve iki gün üç gün hatta bir hafta sokağa çıkma yasağı koyardı. Ancak bu hastalıkla savaş kapsamında yapılacak uygulamada insanların temasını en az 14 gün nizami olarak 25 gün kesmek gerekiyor. O zaman yasağın kapsamı da 25 gün olacak. Bu süre uzun ve bir hayli sıkıntılı olur.
Önce vatandaşın gıda sorunu çözülmesi gerekecek… Ancak bu bir aylık süre içinde kaynaklar çarçur edilmeden kullanılması hayati önem taşıdığından devlet zaruri ihtiyaçları karneye bağlayacak. Ekmek makarna şeker yağ un et peynir, zeytin. Kendi stoklarını değil. Çünkü orada iş gören esnafın kapısına kepenk vurduğunuz zaman dükkanın da bu ihtiyaç malzemeleri kalmış olacak. İşte onları fatura bedeli üzerinden fiyatlandırıp devlet satın alacak. Nakit…
Bu toplanan gıda ürünleri hacizlerde kendi kontrolünde yeddi eminlik yaptırdığı vatandaş gibi dükkan sahipleri yeddi eminlik yapıp devlete sattığı malzemeleri listeleyecek zabıtla zaptı rapt altına alacak. ve zamanı geldiğinde bu malzemelerini isteyecek… bu işlemden kimsenin inisiyatifine bırakılmadan olağanüstü hal şartları gereği zorunlu olacak…
Evlerinde kalan vatandaşın elektrik doğalgaz ve su parası ödemeyeceği ilan edilecek. Bir aylık sokağa çıkma yasağı müddetince bütün vatandaşlar ayırım yapılmaksızın bu muafiyetten istifade edecek. Bankalar bütün kredi kartlarının o aya ait borcunu asgari ödeme kapsamında tahsil edilmiş sayarak vatandaştan hiç bir ücret talep etmeyecek. Para kazanırken kredi kartı aidatı alırken vatandaşın hiç derdini dinlemeyen bankalar bu şekilde bir kereliğe mahsus vatandaşın yarasına merhem olacaklar…
Bütün esnaf ve sanatkarın tüccarın bu yasak ve sonraki bir aylık döneme ait çek ve kredi borçları faizsiz olarak bir ay ertelenecek. Kredi borçlarının tamamı ötelenecek…
Vatandaşın tamamına hiç ayırım yapılmaksızın hane başına (bütün nüfus müdürlüklerinde kimin hangi evde kaç kişi oturduğu bilinmektedir) hane büyüğüne ödenmek üzere kişi başı hesaplanmış asgari ücret ödenecektir, Böylece eve mahkum ettiğimiz insanların mağduriyetlerinin önüne geçilecektir. Karne kapsamında dağıtılan gıda ürünleri asgari ücret konumlandırılması yapılarak vatandaşa evlerinde teslim edilecek yapılan teslimatın ücreti devletin ödeme yapacağı maaştan yarım ücreti kesilecek gerçekleştirilecektir… Böylece yük ödeme kolaylığı sağladığı vatandaşla paylaşılmış olacak
Tüm sağlık hizmeti veren kuruluşlar bu dönem için devletleştirilerek tüm imkanları ile kamu hizmeti göreceklerdir. Bu kurumların personeli bu döneme mahsus devlet memuru gibi emsalleri ile aynı devletten maaş alacaklardır.
Tarım üretimi yapan vatandaşlar belirlenerek tarım il müdürlüklerinin hazırlayacağı program neticesinde topraklarını bağlarını bahçelerini ekmek ve gerekenleri yapmak için kontrollü denetimli vazifelendirilecektir.
Bütün bu hizmetlerin aksamadan yapılabilmesi için emniyet güçleri belediye çalışanları sağlık görevlileri zorunlu olan vazifeleri yapmakla görevlendirileceklerdir. Her ilçe belediyesi kendi muhtarlıklarının verdiği bakıma ve yardıma muhtaç aileleri sürekli kontrol ve denetim ile takip edecekler ihtiyaçlarını temin edeceklerdir
Bütün bunların maliyeti zannedildiği gibi 2,2 trilyon dolar falan etmez. Merak etmeyin. Kısaca hesaplayacak olsak hane kişi başı asgari ücret ödense bir ay içinde 83 milyon çarpı 2,000 eşittir 166 milyar eder… 100 milyarda diğer hizmetler ve zaruri ihtiyaçlar için harcansa sağlık sektöründeki ihtiyaçlar içinde 100 milyar harcansa toplamda ödenecek para 400 milyarı bulmuyor. Bu bir ayın sonunda hastalık kontrol edilmiş ve hayat kaldığı yerden devam ediyor olurdu.
İkinci ay bu uygulama yapılacak olsa inanın bana masrafı yarıya düşerdi. Üstelik o zaman devlet zengin yurttaşlarından bağış isteyebilir ve vatandaşında mağduriyetlerini giderdiği için bu yardımı fazlası ile toplardı. Hatta masraflarını bu yardımlarla karşılardı. Toplardı ama şimdi toplayamaz
Vatandaş soruyor bana ne verdin. Diğer taraftan kötü niyetli insanlar soruyor; bundan önce yardım yapacağım diye topladığın paralardan hiç biri yerine ulaştı mı. Son olarak konuşulan 15 temmuz şehitleri yakınları ve gazileri için toplanan paralar nerede ne yaptınız diyor .
İşte Allah bu duruma düşürmesin…
Çünkü bu durumda hükümet değil devlet inandırıcılığını ve itibarını kaybediyor. Şimdi vatandaşın ihtiyacı var. Devletinde gücü yetersiz. Sormuyorum neden yetersiz, ne yaptınız, bizim kara gün paralarımızı hazineye devrettiniz, şunu aldınız bunu sattınız demiyorum. Ama kesin olan şu ki devletimiz Suriyelilere ve bilmem nerede ki açlara yardım ederken gösterdiği bonkörlüğü bana göstermiyor…
Hatta benden yardım istiyor…
Doğrusu çok istememe rağmen bu hükumete yardım etmeyi hiç tercih etmiyorum…
Paramın sanki başka yerlerde başkalarını zengin etmek için kullanılacağı ile ilgili şüphelerim var. Ben Kızılay’a yardım ediyordum baktım ki Kızılay kendisine yapılan yardımları çocuk tecavüzleri ile tanıdığım Ensar vakfına bağışlıyor. Onlar da bilmem neredeki yurt için bir vakfa bağışlıyor, artık ona bile yardım yapmıyorum…
Zor olan belki devletin düşürüldüğü durum. Ama benim durumum daha zor. Çünkü yardım etmek için ben sokağa da çıkamıyorum. Birebir yardım edeceğim tanıdığım ya da güvendiğim birinin verdiği adrese ulaşmaya çalışıyorum.
Allah bu hallere düşürmesin. İnsan devletine güvenip yardım da yapamaz mı?