Yakında seçim olur CHP de seçimin kazananı olur!

YIL SONUNU BULMADAN SEÇİM OLUR,
SEÇİMİN YILDIZI  CHP OLUR ÇÜNKÜ

AKP bölünmüş, halk desteğini yitirmiş, yalancı çiğ köfte gibi ortada kalmış bir partidir. 

MHP genel başkanı bütün verilen talimatları harfiyen yerine getirmiş, Türkiye de Parlamenter sistemi yıkmak hukuku katletmek sureti ile görevini ve zamanını tamamlanmıştır. Türkiye’yi geri dönülmez uçuruma atmıştır.

Bu saatten sonra vatansever ama kot kafalı ülkücüler istese de artık uçurumdan yuvarlanan ülkeyi kurtaracak güçlerinin olmadığını göreceklerdir. Zaten büyük bir çoğunluğu bu curcunada ülke ile birlikte uçuruma gömülmüşlerdir. Durumun vahametini görenler ise yapacak bir şey olmadığı ve partiye sırt dönmenin ise bir şey getirmeyeceği inancını taşısa da çare ve alternatif aramaktadır.

İyi partinin AKP ve Cumhur ittifakı ile yakınlaşması yakında bir seçimin olacağı sinyalidir. Sayın genel başkanları olan hanımefendinin de aldığı bilgiler bu noktadadır. AKP ile bu yakınlaşma aslında iki amaçlıdır. Son söylemlerindeki anahtar olma özelliği de bu amaçlıdır. Birincisi kaçan oylara sahip çıkmak, ikincisi nerede olursa olsun konumunu güçlendirmektir.

Çünkü %10 barajı sınırında kalan partisinin ilerleyebilmesi için istikameti belirlenmemiştir. Hala nerede olduğu ve ne istediği bilinmemektedir. AKP ve Cumhur İttifakı karşıtlığı bittiği zaman ne vereceğini kendileri de seçmeni de bilmemektedir. Parlamenter sisteme olan yakınlıkları son içişleri bakanlığının yaptığı kayyum atamalarındaki manevra; hukuka olan saygısızlık bir çeşit tabana olan mesaj olarak adlandırılsa bile kafalardaki soru işaretlerine bir yenisini eklemiştir.

Ancak bu yakınlaşma CHP’nin üzerindeki kara bulutların dağılmasından sonra pekte işe yaramayacaktır. CHP asimetrik olarak Netokrasinin büyük desteği ile bölücülerle aynı çizgide olduğu imajı pompalanmaktadır. Buna bazı yöneticilerinin ve kütük kafalı Fanatik partizanlarının da katkısı küçümsenmez. Verilen bazı demeçlerdeki kelime oyunları ile bir yakıştırma çabalarının variyeti inkar edilemez.

Ancak bir gerçek var ki suçu sabit olmayana ne kadar iftira atsanız da tutmuyor. CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bütün bunları görmüş ve durumu çok iyi analiz etmiş. Buna karşılık olarak hiç cevap vermeden kendi istikrarlı tavrını daha ileriye taşıyarak Kuvva-ı Milli çizgisine ve istikametine taşıdıkça bu yakıştırmalarda ne kadar çamur olursa olsun iz bırakamayacaktır.

Bu tavır sürdüğü sürece İyi parti eğer yerini belirlemezse dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan da olur. Her ne kadar yapısını AKP karşıtı Bahçeli karşıtı ulusalcı bir kimlikle dokumuş olsa da henüz bu tavrını kendine mahsus bir klişe ile mühürlemiş değildir. Zaman zaman hukuk dışına çıkan tavır ve davranışları milliyetçi kesimin sert tepkisinden çekinerek yumuşatmaya kalkması, zaman zamanda milliyetçilik çizgisinde çok sert söylemlerde MHP’nin yerini sallaması kendine ait bir uygunluk bulamamaktadır.

MHP ve AKP yaptıkları işin geldikleri noktanın belki farkına varmışlardır. Bu saatten sonra geriye dönmenin tam bir intihar olacağını da bilmektedirler. Geriye dönerlerse siyaseten bu sahnede bir daha asla yer alamayacaklardır. Birileri giderse ülke gider söylemi gelinen noktadaki teslimiyetin ve bu dediklerimizin ispatıdır. Ülke gitmeyecek elbette ama bu iktidarın ve Devlet beyin siyasi kariyeri geri dönülmemek üzere son bulacaktır.

MHP’nin geldiği zorba (Hukuka saygısızlık)  ve ideologyasızlık hali MHP’nin sıradan bir sağ parti hüviyetine eklenmiş zorba sağ parti etiketidir. Kime sorarsanız sorun; MHP artık ülkücülerin partisi değildir. Sokakta konuşan insanlara, sıradan sağ kesimin insanlarına, sol kesimin insanlarına sorun; ortak ve cevap MHP artık ülkücülerin partisi değildir. Parti içindeki birkaç kişinin ülkücülük MHP de olur demesi bu gerçeği değiştirmez.

MHP, Devlet Bahçeli gibi düşünen zorba milliyetçilerin partisidir. Üç kişi bir araya gelip birinin canını yakmaya niyetlenmiş, hukuk ve kanun tanımazların partisidir.  Yapmasa bile bu eda ile varlığını sürdüren bir çeteden başka bir şey değildir. Böyle olmasının sebebi hiç  bir konuda vatandaşın derdine deva olacak reçetesi yoktur. Maalesef böyle olmasa bile görüntüsü budur. Artık halkın gözünde de bundan daha ileriye gitmemektedir. Sürekli olarak bölücülük ve savaş çığırtkanlığının altında bu yatmaktadır. Çünkü bölücülük tehlikesi ve savaş biterse MHP’nin sarılacağı hiçbir ip yoktur.

AKP buraya sıradan insanın, sıra altı vatandaşın dertlerine çözüm üretecek umudu ile geldi. Verdiği bütün sözler; bütün netokratik çabalara, hibrit ve asimetrik çalışmalara rağmen gözle görünür bir şekilde çökmüştür. İçerdeki bölünme “vay FETÖ’cüler gidiyor veya siyasal İslamcılar temizleniyor” söylemi ile saptırılacak gibi değildir. Sadece menfaat ve çıkarlarını AKP’ye bağlayanların ve hala Türkiye nin kafir devlet olduğunu söyleyen İslam’ı getirmek Türkiye’yi İslam devleti yapmak çabasında olanların sürdürdüğü saçma akla ve izana uymayan bir akımdır.

Artık sıradan insanın gözünde Müslümanlıkta oy toplamaz. Türkiye de gelinen noktada çok Müslümanca yaşadığını söylemekte itibar gören bir tutum bir yaşam şekli değildir. Çok Müslüman olarak bilinen insanların dünya malına olan düşkünlükleri ve hoyratça yağmalanan devlet ve kamu mallarının nitelik ve nicelikleri ortaya çıktıkça, yine İslami olarak bilinen cemaat ve tarikatlarda yaşanan onlara bağlı yatılı kuran kurslarında yatılı yurtlarda yaşanan insan olma sınırlarını bile aşan hayasızlık, sapıklık içeren vukuatlar ne kadar üzeri örtülürse örtülsün AKP’ye oy veren kesimin dillendirdiği güvenilir liman İslam olma inancını da yok etmiştir.

AKP artık fakir fukaranın yanında değildir. AKP artık Müslüman olsun hırsız da olsa, haramda yese, yeter ki bunlar olsun denilen konumda da değildir. Sadece üç beş İslami demagog ve çıkarlarının bütününü bağlamışların partisidir.

Bu gidiş bize seçimi gösteriyor. Yıl sonunu bulmayacak bir seçime hazır olun. AKP daha derin yaralar almadan daha büyük kayıplar yaşamadan seçime gitmek isteyecektir. Bu onların tek iktidar şanslarıdır.

Artık sınırda çıkacak savaş bile onları kurtaramaz.