Edirnekapı Mihrimah Camii

Evliya Çelebi’ye göre; ‘’Edirnekapısı’nın iç yüzünde bir ali zemin üzerine mebni bir cami-i alidir, sair selatin camilerinin kasrı makamındandır. Süleyman Han kızı namına inşa ettirerek cemi-i masarifi hazine-i şahaneden sarfolunmuştur. Mihrap ve minberi ve mahfili gayet musannadır. Amma hünkar mahfili yoktur vr taşra haremi serapa çınar ağaçlarıyla sayedar olmuştur. Dört tarafı medrese Hücreleridir.Bir hamamı bir […]

Yayınlama: 06.09.2018
A+
A-

Evliya Çelebi’ye göre;

‘’Edirnekapısı’nın iç yüzünde bir ali zemin üzerine mebni bir cami-i alidir,

sair selatin camilerinin kasrı makamındandır. Süleyman Han kızı namına inşa ettirerek cemi-i masarifi hazine-i şahaneden sarfolunmuştur.

Mihrap ve minberi ve mahfili gayet musannadır. Amma hünkar mahfili yoktur vr taşra haremi serapa çınar ağaçlarıyla sayedar olmuştur. Dört tarafı medrese

Hücreleridir.Bir hamamı bir çarşısı vardır, lakin darüzziyafesi ve darüşşifa-sı yoktur. Minaresi bir tabakalı seramed bir minaredir.’’

İstanbul Fatih ilçesi Edirnekapı’da iddialı görkemli tek kubbeli cami,

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan’a Mimar Sinan

tarafından 1562-1565 yılları arasında yapılan Edirnekapı Camii diye anılan,

Şehrin en yüksek yerlerinden birinde bulunan cami,

Kubbe yüksekliği ile Mimar Sinan’ın sanatında bir basamak sayılan cami,

Dikdörtgen planlı, fevkani caminin etrafında medrese, mektep, hamamlar,

Mihrimah Sultan’ın kızı Ayşe Hanım, Damadı Güzel Ahmet Paşa’nın türbeleri,

Mimar Sinan bu camide yeni bir araştırma ile dört paye üzerine oturan 20 metre çapında ve 25 metre yükseklikteki büyük ana kubbeyi, yanlara doğru kemerlerle açılan, yarı yükseklikte üçer küçük kubbe ile genişleten,

Yan mahfiller altışar sütunlu sivri kemerler üzerinde olan,

Ana kubbe yalnız başına yükselerek takviye kuleleri arasında üç sıra pencerelerle açılmış, dört ince kalkan duvarı ve dört pandantif kalan,

Tepede bir anıt gibi her tarafa hakim olan caminin yedi kubbeden oluşan

Son cemaat revakları alçak tutulan,

Bulunduğu yeri, planı ve dış mimarisi bakımından yeniliklere sahip olan,

Aslına nispetle daha ince yapılan tek şerefeli kesme taştan kurşun külahlı minaresiyle devrinin nispetlerine uymayan Sinan,

Kürsü ve pabucu yarıya kadar kalın olan minare,

Padişah çocukları ve anneleri için yapılan camiler, çift minareli iken

bu cami çok yüksek tek minare ile yapılan,

İki yüz dört adet penceresi ile aydınlık ve ferah bir mekana sahip olan,

Altın yaldızlı, mukarnas yaşmaklı, kitabeli, sekiz sıra sarkıtlı beyaz mermerden yapılan mihrap ve mermer minberi bulunan,

Geometrik şekillerle dekorlu, sedef kakma süslemeleriyle bezenmiş ahşap kürsü

1894 depreminden sonra yapılan Kıble duvarı üzerinde,

kubbenin iki yanındaki merdiven şeklindeki duvarlar,

Giriş kapısı üç adet olan caminin dış kısmında geniş bir ibadet alanı olan,

Konik çatılı, 16 sütunlu, mermer hazneli şadırvanın olduğu,

Medrese odalarının çevrelediği iki kapıdan girilen avlu,

Ön kısmında geniş bir bahçesi ve kullanılan kuyusu olan,

Edirnekapı Mihrimah Camii Üsküdar Mihrimah Camiinin tam doğusunda olan,

Cami İşçiliğindeki estetik, zarafetin ve görsel zenginliğin olağanüstü olduğu,

Eski İstanbul’un bir ucunda olmakla beraber bulunduğu yerin yüksekliği bakımından şehrin kara tarafından siluetine hakim olan,

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki caminin ardından ay’ın doğduğu muhteşem Mimar Sinan camileri.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.